SEN GÖREMEYECEKSİN Kİ (HÜSEYİN ENGİN ANISINA)

Keşan’da yapılan sosyal etkinliklerin, AKP İktidarı’nın; haksız, hukuksuz, adaletsiz  uygulamalarına karşı yapılan protesto eylemlerinin önde gideniydi.
Atatürkçü Düşünce Derneği ile Keşan Türkü Dostları Derneği Koroları’nın vazgeçilmez koristiydi, solistiydi. 7 yıl önce kaybettiği eşi de aynı korolardaydı.
ADD Keşan Şubesi’nin Kırklareli Dupnisa Mağarası’na 5 otobüsle, Kazdağları’na 6 otobüsle, Bozcaada’ya 7 otobüsle düzenlediği gezilerde hep aramızdaydı. ADD’nin düzenlediği 18 Mart Çanakkale Şehitlikleri, 10 Kasım Anıtkabir ziyaretlerine katılmışlığı vardır. 10 temmuz 2021’deki Saros’uma Dokunma eyleminde de oradaydı.
11.11.2021 günü saat 11.00’da Ankara’da, Atatürk Anı Ormanı Programı’nı gerçekleştiren, Öğretmen Okulları ve Öğretmen Liselileri Derneği Üyeleri buluşmasında, birkaç arkadaşı ile birlikte Edirne Erkek İlköğretmen Okulunu temsil etmişti. Adı; Hüseyin, soyadı; Engin, gönlü zengindi.
20 yıllık iktidarın haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamaları neydi, nelerdi?
-Ege’nin Kazdağları’nı, zeytinlik alanlarını, Trakya’nın bereketli topraklarını, Saros’un temiz sularını, Karadeniz’in yaylalarını, Doğu Anadolu’nun plâtolarını, Akdeniz’in Cennet kıyılarını, İç Anadolu’nun tarih kokan sit alanlarını: Kamu yararı maskesi adı altında imara açtılar, ranta  açtılar, siyanürlü maden aramalarına açtılar.
-Cumhuriyet’in simgeleri fabrikaları, işletmeleri özelleştirdiler, çoğunu sakız parasına sattılar.
-Cumhuriyet’in  kurucularına  hakareti normal saydılar, hakaretçilerin sırtını sıvazladılar.
-Uyduruk davalarla, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin belini kırdılar.
-Hukukun üstünlüğünü değil, üstünlerin hukukunu geçerli saydılar.
-Yasamayı, yürütmeyi, yargıyı derdest edip (ele geçirip) tek çatı altında topladılar.
-Tabelâlarımızdan T.C’mizi, okullarımızdan “Türküm, doğruyum, çalışkanım” söylemimizi kaldırdılar.
-COVID-19 sonrası  bazı devletler halktan İBAN no istedi, onlar, halka İBAN no yolladılar.
-Kur Korumalı Mevduat Hesabı ile TL’yi değil, dövizi korumaya aldılar.
-AB’ye giriyoruz, uzaya gidiyoruz, uçuyoruz, ekonomide şaha kalkıyoruz, esnafa, kobilere destek veriyoruz, vatandaşı enflasyona ezdirmiyoruz, EYT’lilere, 3600 ek gösterge bekleyenlere söz veriyoruz, milli geliri 25 bin dolara çıkarıyoruz söylemleriyle, UMUTLARIMIZI ÇALDILAR.

            -%5’e düşüreceğiz dedikleri enflasyonu, Mart 2022’de; %61 olarak açıkladılar.
Hüseyin Engin’in Ormancı Türküsü gönüllerde taht kurmuş, ona,  ‘Ormancı Hüseyin’ diye takılanlar bile olmuştu. Ergene kirliliği protesto eylemimizde, Ormancı Türküsü ritmiyle söylenecek bir şiir yazmıştım. Onun katılıp katılmadığını hatırlayamadığım  bu eylemimizi özetlemek istiyorum.
Ergene Nehri; Yıldız Dağları’nın içilesi berrak suyuyla akmaya başlar, Çerkezköy, Çorlu ve Muratlı’daki arıtılmamış fabrika atıklarıyla kirlenerek 293 km sonra Meriç Nehri’ne ulaşır. Kokudan yanından geçilmez, balık tutulmaz, suyunda yüzülmez. Tuna nehri; Almanya’da  doğup, 2779 km yol  katedip, 10 ülkeden geçtikten sonra, Karadeniz’e ulaşır. suyunda balık tutulur, üzerinde ulaşım yapılır.
AKP İktidarı, fabrikalara söz geçiremediği, arıtma yaptırmadığı/yaptıramadığı  için 11 Nisan 2011 günü Lüleburgaz’ın Karamusul köyündeydik. Ergene; insanların maskesiz sokağa çıkamadığı, tavukların yeşil yumurta yumurtladığı köyün dibinden geçiyordu. Emekli öğretmen Zeki Sunar’la nehir üzerindeki köprüye gittik. Su; simsiyah akıyordu. Eylem alanına döndük,  Rumeli TV Sanatçısı Fevzi Kurtuluş, Bergama Köylüleri için yazdığı türküyü söyledi, Karamusul Türküsü’nü de yazacağım dedi. O anda ağzımdan; Ormancı Türküsü ritmiyle:  “Karamusul Köprüsü’nden baktım ovaya/ Gözlerim kayıverdi, altından akan suya” cümleleri çıkıverdi. O akşam eve gelince yazdığım şiirin mısraları yazılarım arasında duruyor, aradan 11 yıl geçmesine rağmen, Ergene, hala siyah akıyor.
KARAMUSUL TÜRKÜSÜ (Ormancı Türküsü ritmiyle söylenebilir)
Karamusul Köprüsü’nden baktım ovaya, (baktım ovaya.) /Gözlerim kayıverdi, altından akan suya.
Fabrika gerek duymaz, su arıtmaya, (su arıtmaya,)/ Söz anlamaz patronlar, zehir salar doğaya.
Aman patronlar, yaman patronlar, hepinizden davacı, mutsuz insanlar.
Yıldız Dağı’nın suyu, ovadan iner,(ovadan iner.)/ Karamusul Köyü’nde batıya döner.
Zehir saçan suyundan, nice can söner, (nice can söner)/ Bu canların feryadı, yürekler deler.
(Aman patronlar-Nakarat)
Yıldız Dağı’nın suyu, hoştur içmeye, (hoştur içmeye)/ Üstünde köprüler var, gelip geçmeye.
Fabrikanın zehri akmış, havza içine. (havza içine)/ Ergene’m kirletilmiş, hiç mi hiçine.(Nakarat)
Hüseyin Engin için sosyal etkinliklerin, protesto eylemlerinin önde gideniydi demiştim. 4 Nisan 2022 günü Keşan’da  taşocağı protesto eyleminde de aramızdaydı,  ayaküstü konuştuk. 21 Mayıs Edirne Erkek İlköğretmenokulu mezunları buluşmasından söz ettik.  Taşocağı sözleşmesinde; 5 yılllık bir süre, bir delici, bir yükleyici, üç taşıyıcı kamyon yazıyormuş. 15 Nisan Cuma günü, 5  iş makinesi vardı. Sözleşmede olmamasına rağmen o gün, dinamit dahi patlatıldı.
Sevgili Hüseyin Engin öğretmenimiz, 10 Nisan günü Keşan Çamlıca Köyü Mezarlığına yürüyen kalabalığın da en önündeydi. Ama bu defa; cansız maddi varlığı tabutun  içinde, manevi varlığı, gönüllerdeydi, kalplerdeydi. Onu kara toprağa verip, geri döndük. Mekânı cennet olsun.
Belediye Başkanı son meclis toplantısında, taşocağı faaliyetinin bayramdan önce biteceğini söylemiş. Sevgili arkadaşım; bekleyip göreceğiz diyeceğim ama: SEN GÖREMEYECEKSİN Kİ!
NOT: 17 Nisan Köy Enstitüleri’nin kuruluş yıldönümü kutlu olsun.
Saygılarımla. 16.04.2022 Mehmet USLU- Emekli öğretmen