BLOK LİSTE UYGULAMASINI SAVUNMAK, UTANMAZLIKTIR, İHANETTİR..
Sayın Kılıçdaoğlu bir yandan, Sayın Özgür Özel bir yandan değişimden ne anladıklarının ipuçlarını vermeye başladılar. Kılıçdaroğlu %50 cinsiyet ve fermuar sistemini anlattı, öncelikle delege sisteminin kalkması ve üyelik aidatını düzenli ödeyen tüm üyelerle ön seçim yapılması gerektiğini söyledi. Milletvekilliğinin 3 dönemle sınırlanacağının bilgisini verdi. Özel de benzer değişikliklerden ve güçlü Genel Sekreterlikten söz etti.
***
Bunlar güzel öneriler. Ancak CHP’de kavganın, ayrışmanın en büyük nedeni BLOK LİSTE ile seçimlerin yapılmasıdır. Bu yöntemle yapılan seçimle de oyların yarısından 1 fazlasını alan tümüyle Yönetimi ele geçirir. 1 oyla kaybeden de artık saf dışıdır. Kazanan listedeki pek çok olumsuz isim sırf oy kaygısı ile o listeye alındığı için hak etmediği ve beceremeyeceği halde bizleri yönetecek bir konuma gelir. Yönetimin kalitesi düşer. 1 oyla kaybeden taraftaki çok değerli insanlar ise artık sistem dışı olduklarından artık hiç bir katkı veremezler. Parti fakirleşir… Böylece BLOK Liste sayesinde parti, “Küçük olsun, bizim olsun” girdabında kaybolur. Çeteleşir, seçilenlerle seçilemeyenler düşmanlaşır..
***
1990’lı yıllarda SHP’nin ve 3 gün süren Tüzük Kurultayı’nda yine böyle, birilerinin arsızca direnmelerine rağmen BLOK LİSTE tümüyle tüzükten çıkarılmıştır. Açın bakın; BLOK, kelime olarak bile o tüzükte yoktur. İlk kademe mahalle delege seçimlerinden itibaren 2 kişi bile aday olsa ÇARŞAF LİSTE tek seçenek olarak tüzükte yerini almıştır. Bu tüzük kuralı sadece bir kez uygulanmış ve hiçbir sıkıntı yaratmamıştır. Bazılarının “Bizim üyelerimiz bu sistemi beceremez” şeklindeki itirazları boşa çıkmıştır. Kaldı ki bunu beceremeyecek olan üyenin bu partide ne işe yarayacağını da dürüstçe tartışmak gerekir. Sonuçta çarşaf listeler uygulandığında çalışan, üyelere kendini iyi tanıtan, anlatan kişiler de yeni yönetimlerde yer bulabilmişlerdir.
BAYKAL ve avanesi kuyudan çıkarılıp CHP/SHP birleşmesi Baykal’ın başkanlığında ve CHP Tüzel kişiliğinde olunca SHP tüzüğü çöpe gitmiş 30 yıl evvelki 1980 öncesinin CHP tüzüğü yürürlüğe girmiştir.
Sosyal demokrat harekette felaketin başlangıç noktası orasıdır.
***
Kılıçdaroğlu, Danışma Kurulu’nu 3 defa toplamayan örgütlerin düşmüş sayılacağının da tüzüğe eklenebileceğini söyleyince “Bunun önemini anlamayanın bu partide ne işi var?” diye düşünmekten kendimi alamadım. 28 Mayıs yenilgisinden sonra il ve ilçe örgütlerinin hiç kimseye sormadan bu kurulları toplaması gerekmez miydi? Hatta bu örgütlerin bugüne kadar en az 10 defa toplanıp tabanın nabzını ölçmesi ve raporlar halinde Genel Merkeze iletmeleri gerekmez miydi? İzlediğim kadarıyla Edirne’de ne ilde ne de ilçelerde hiçbir Danışma Kurulu toplantısı yapılmadı. Geçen günlerde Merkez İlçede yapılan toplantıdaki görünüme göre de, bu toplantı, başta Edirne CHP ağalığını üstlenen Recep Bey ve bazı parti önde gelenlerinin nutuk atma zemini olmaktan öteye gitmedi. Toplantı sonrası kamuoyuna bir açıklama da yapılmadı.
***
Kendimi övmek elbette hoş bir şey değil… Ama yararı olur diye söylüyorum.. 1990’larda Kuşadası İlçe Başkanı olduğum dönemde her Perşembe akşamı sadece üyelere değil, herkese açık olarak “Danışma Kurulu Toplantıları” düzenliyorduk. Evet.. Her Perşembe.. Üstelik Tüzükte olmamasına rağmen bir de üyeler arasından bir Danışma Kurulu Başkanı seçmiştik. Ben Yönetim Kurulu Başkanı olarak üyeler arasında bulunuyordum. Toplantıyı Danışma Kurulu Başkanı yönetiyordu. Herkes söz hakkını sonuna kadar kullanıyordu. Bu uygulama sürecinde Üyeler hem eğitilmiş oluyorlar hem de ne işe yaradıklarının farkına varıyorlardı.
***
Umarım Tüzük Kurultayı’nda hepimizi mutlu edecek, liyakatli kadrolara partinin kapılarını açacak, kavgaya ayrışmaya son verecek kararlar alınır. Ama BLOK LİSTE uygulaması tüzükte yer aldıkça yapılacak her düzenleme boşunadır. Blok listeyi savunan, blok Liste ile seçim yapılmasını öneren, bu öneriyi kabul eden, böyle bir seçimi meşru gören her kimse ihanetin, yanlışlığın, kavganın, ayrışmanın ve hatta utanmazlığın bir parçasıdır..
Hatırlatmak istedim…
- ÖCALAN “TERÖR BİTSİN” DESE DE TERÖR BİTMEZ.. - 7 Kasım 2024
- EDİRNE TARHANA FESTİVALİ ÇOK MU GEREKLİ? - 4 Kasım 2024
- SADECE YAKALANAN KISRAK HARMANI DÖVMEMELİ… - 4 Ekim 2024
- CHP TÜZÜK KURULTAYI FİYASKODUR… - 1 Ekim 2024
- KEŞAN KENT MÜZESİ VE ENEZ’İN ÇAPSIZLARI… - 13 Ağustos 2024
- EDİRNE-İPSALA OVASINI ESARETTEN KURTARMAK… - 3 Ağustos 2024
- YAZ GELİR YONCA BİTER - 28 Temmuz 2024
- OTURUN OTURDUĞUNUZ YERDE… - 15 Temmuz 2024
- ENEZ’DE GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR… - 8 Temmuz 2024
- GÜNENÇ İSTİFA…! - 2 Temmuz 2024