“TORBADA KEKLİK” OLMAYALIM…
CHP Genel Başkanı Özgür Özel hâlâ her şeyin ince elenip sık dokunarak, hakkaniyetle yapıldığını, ufak tefek hatalar olsa da bunların seçmeni etkilemeyeceğini anlatıyor. Yalan da değil. Bu vurdumduymaz kafa yapısı, az da olsa cemaatleşmiş CHP seçmenini etkilemez. Çünkü CHP seçmeni, örneğin Enez’de AKP kazanırsa şeriatın geleceğini, Atatürk’e ihanet etmiş olacağını, CHP cemaatinden ayrı düşeceğini düşünerek başka seçeneklerle ilgilenmez. Anket yapılmasa da, memnuniyet araştırması olmasa da, ön seçim olmasa da mevcut belediye başkanı hizmet olarak 5 yıl tek bir çivi dahi çakmasa da başka bir seçenek aramayı ayıp sayar. AKP’nin “Reisi yedirmem” diyen seçmenleri gibi “CHP’yi yedirmem” diye diye tıpış tıpış sandığa gider. Bu bir bakıma demokrasiye ihanet bile sayılabilir. Neyse ki sayıları azdır..
***
Eğer bu ülkede gerçekten bir şeriat tehlikesi, yoğun bir Atatürk düşmanlığı, demokratik cumhuriyet karşıtlığı varsa böylesine savrulan CHP bunun önünde kale olmaktan uzaktır. Bunun böyle olmadığı Balyoz, Ergenekon süreçlerinde yaşanmış ve görülmüştür. AKP, o yıllarda statükonun bekçilerini, kalelerini millet iradesine dayanarak tek tek yıkarken CHP aciz ve çaresiz kalmıştır. Yanlış mı hatırlıyorum?
***
Peki, bu ülkede şeriat düzenine karşı olan Atatürk’e sevgi ve saygıyla bağlı olan sadece CHP mi var? Hayır… Bu büyük bir yalandır. Bu ülkede AKP seçmenleri de dahil olmak üzere halkın %80’i ne Atatürk’ten ne demokratik cumhuriyetten vazgeçmez. Bu kavramlar AKP’nin DEM Parti/PKK ilişkisini kullandığı gibi CHP’nin AKP’ye karşı kullandığı, artık eskisi kadar etkisi de kalmamış silahlarıdır.
***
CHP’nin bu savruluşuna karşı ne yapmak gerekir? Gerçekten anketler yapılmış ya da en doğrusu bu üye yapısına rağmen, Keşan’da, Edirne’de, İpsala’da olduğu gibi ön seçimle aday belirlenmişse söylenecek, tartışılacak bir şey yok. CHP’li olmasam da seve seve gider, ben bile oyumu veririm.. Ama söz verildiği halde, anket, araştırma, ön seçim dahi yapılmamışsa, yani seçmenin, parti tabanının beklentileri YOK sayılmışsa orada yapılacak iş, Enez sürecinde olduğu gibi sözünü tutmadığı, yalan söylediği için CHP’yi seçmen olarak cezalandırmaktır. Torbada keklik olmamaktır. Bu yanlışlara, vurdumduymazlığa, bu kurnazlığa boyun eğmemektir. Enez’de ve her yerde seçmenin asli görevi budur. Zaten en iyisi varken kötünün iyisini seçmenin mantıklı bir izahı da yoktur. Kaldı ki Enez’deki AKP de, CHP de “KÖTÜNÜN İYİSİ” bile değildir.
İYİ Parti’yi de 2 gün sonra meclis kadrosu belli olunca görüp tekrar değerlendireceğiz…
***
Böylesi bir tavır, bu tercih CHP’ye bir ihanet değil tam aksine CHP’yi “Cemaat” olmaktan çıkarmanın, daha doğru ellere, sosyal demokratlara, gerçek Atatürkçülere, teslim etme gayretinin başlangıcıdır. Bu seçim, seçmenin ülkenin kaderini eline alıp bu seçimde doğrunun yanında olup olamayacağının, yanlışa, yalana ödün verip vermeyeceğinin en net göstergesi olacaktır.
