CHP TÜZÜK KURULTAYI FİYASKODUR…

CHP Tüzük Kurultayı’nda çağdaş bir sosyal demokrat parti olma yolunda önemli bir adım atıldığını, artık partide haksızlıkların, kavgaların bittiğini söyleyebilecek bir yetkili arıyorum. Bu, CHP’nin Enez İlçe Başkanı Osman bey de olabilir, Edirne İl Başkanı Harika Hanım da, partinin Genel Başkanı Özgür Bey de olabilir. İddiam şudur; parti içi gereksiz çekişmeleri, hatta kavgaları sonlandıracak, halkın tercihini parlamentoya yansıtacak, partiyi belediye başkanlarının güdümünden, delege ağalarının elinden kurtaracak tutarlı, müeyidesi olan, uygulanabilir hiçbir yenilik bu değiştirilmiş tüzükte yer almıyor.

Yine saltanatlar korunmuş ve sonuçta  bu saltanatların sürdürülmesine göz yumuluyor.

***

Sosyal demokrat partilerin asıl sahibi, temeli ve yönlendiricisi üyelerdir. Yoldan geçen herkesin gelip kaydolduğu bir üyelik sistemi populizmdir. Halk kuyrukçuluğudur. Bir parti inşa edilirken en başta yapılacak iş, üye yazımında seçici ve adil olmaktır. Hiçbir dernekte, STK’larda hatta Okul Aile Birlikleri’nde bile görev almamış, üye bile olmamış insanlarla sosyal demokrat parti oluşturulamaz… Eğitim verilmeden üye, delege hatta milletvekili bile olunabilen bir sistemde sadece çeteleşen parti kabzımallarının işi kolaylaşır. “Trakya senin, Ege benim” diye kurtarılmış bölgeler oluşur.. Bir bakarsın –mesela Enez’de- hiç ismi duyulmamış birileri, yine birileri tarafından en üst bir yerlere oturtulur. Ya da Enez’e Belediye Başkanı yapılır.. Bu tüzükle belirlenen üyeler bu utanmazlıklara dur diyebilir mi? Karşı çıkabilir mi? Yine bu üyeler, Belediyelerin üst katında belirlenen Yönetim Kurulu Başkan ve yönetici adaylarına karşı çıkabilirler mi? Sonuçta bu atama üyeler koyun gibi, (pardon) kuzu kuzu gider, bu listelere oy verirler mi? Vermek zorundadırlar.

Aklıma gelmişken sorayım; Bu tüzüğü Edirne’de, İl, İlçe ve Belediye Başkanı dahil kaç CHP üyesi okudu? Okudu da anladı? Anlayanlar gelsin beni yalanlasınlar.. Üyelerden vazgeçtik; yahu partide yönetici olup da her ay bir kitap okuyan kaç üye var?

***

Yani üyeler partinin temelidir. Temel olmadan çatıda düzenlemeler yapmak kurnazlık değilse cahilliktir. Yeni tüzükte, üyelerden oluşan bu temeli güçlendirecek, bağımsız saygın bir yapıya kavuşturacak hiçbir şey yok.. Blok liste yine var.. Blok listeli bu sistemde Partide bir görev almak isteyen bir kişi mutlaka bu parti egemenlerinden birinin listesinde olmak zorundadır. Karşı tarafı ezmek, yok etmek, sindirmek zorundadır. Yalaka olmasa da sessiz kalmak, çıkıntı yapmamak ve sadık kalmak zorundadır.. O yüzden “Asıl olan çarşaf listedir “ dense bile Kurultay hariç ne il, ne ilçe, ne delege seçimlerinde bu kural uygulanmaz. Yine uygulanmayacaktır.

***

Bu yaklaşım, iki yüzlülüktür, sahtekarlıktır. Blok listenin yine meşruiyetini koruduğu partide kavga da, parti içi kutuplaşmada, sahtekarlık da, bitmez. Demokrasiden, Üyenin belirleyiciliğinden söz edilemez. Kısacası bu tüzükle parti kapanın elinde kalır. CHP bugün ayakta duruyorsa RTE sayesindedir. RTE “Çekiliyorum. Yerime de parti dışından şu kişiyi öneriyorum” dese dengelerin nasıl değişeceğini hep beraber yaşar görürüz.

***

Kısacası aktif ve militan üye kavramı geliştirilmeden, blok liste seçeneği yok edilmeden havanda su dövmeye devam edilir.. Sağlam, eğitilmiş bir üye yapısı ve çarşaf liste ile yapılacak seçimlerle seçilebilenler 10 defa da seçilsin. Sorun kimin kaç defa seçileceği değildir. Yeni tüzükte de Partide üyelikten, milletvekilliğine, Genel başkanlığa kadar her göreve nasıl gelinip nasıl gidileceği açık seçik, ama’sız, fakat’sız netleştirilememiştir.

Ne yazık ki kuralların yine istisna olacağı bu süreçte de parti içi kavga her kademede sürecektir.