ANAYASA VE AÇILIM

Karmakarışık bir süreç içindeyiz. Kimin ne yaptığı ya da yapacağı, sosyolojik gelişimlerin toplumsal etkilerini anlamaya yol çizmeye çalışıyoruz. Liderler anlamlandıramadığımız şekilde demeçler vermeye başladı, halkında tabi ki kafası karıştı. Kim ne istiyor arkadaş? Kim neyin peşinde? Üst akıl kim ve ne istiyor?

Önce ABD’den başlayalım. Ukrayna’da çuvalladı ve Ukrayna’nın fiilen bölünmesini engelleyemedi. Ha bire Bulgaristan üzerinden yığınak yapıp cephe genişletme derdinde. Orta doğuda İsrail’in güvenliği için Irak parçalandı, Suriye parçalanıp 3’e bölündü ama taşlar yerine bir türlü oturmadı. Gazze’de rabıta, Lübnan’da Hizbullah hâlâ aktif ve canlı. İran ise tehlikeliyim demeye devam ediyor. İran’ın da karıştırılması lazım. Bu konularda Türkiye’ye çok ihtiyacı var ama arası bozuk düzeltmesi gerekiyor.

AKP ne yapıyor. Erdoğan’ın 4’üncü kez cumhurbaşkanı yapmak zorunda. Zaten muhalefet bile kabullenmiş 4’üncü kez adaylığı. Erken seçimde aday olarak yarışacağını biliyor. Erdoğan için seçim ”ya tamam ya da devam” seçimi. Tamam dediğinde neler olacağını çok iyi biliyor. Bunun için yeni anayasa ile 50+1 yerine 40+1 istiyor. Oyu yine yetmediği için cephe genişletmek derdinde. Anayasanın ilk 4 maddesini bilinçli olarak piyasaya sürüyor. Bu dinci kesimi elinde tutmaya ve toplumsal muhalefeti ezmeye yarayacak çünkü. Ama anayasa için yine yetmiyor. DEM partisi yoluyla Kürt oylarını da toplamalı. Yeni anayasa ile şu an mevcut uygulamalarında yasal hale gelmesi lazım. Kararnameler suç teşkil etmeye başladı. Yaratılan oldu bittilere yeni yasal kılıflar bulmak zorundalar.

MHP ne yapıyor? Devlet içinde kadrolarını yerleştirmek ve ekonomik olarak ihaleler alıp varlığını korumak adına her şeye evet diyor. Ateş cinayetinde ve ülkücü mafyaların tahliyesinde oklar zaten partisinin üzerinde. Mahkemelere düşme tehlikesi Damokles’in kılıcı gibi üzerinde.

HÜDAPAR varlığının tek nedeni AKP’ye destek vermek. Elemanlarının cinayetler ve belki de narin kız olayında bile saklanması gereken hususlar yüzünden sıkıntılı.

CHP’ye gelince. Yaşananların Erdoğan’ı yeniden seçtirmek olduğunun farkında. Yerel seçim başarısını yaptıkları küçük büyük mitinglerle diri tutmayı başarıyor. İnisiyatifi uzun zamandır elinde tutuyor. Ama yaptırım gücü yüksek eylemlerden de uzak duruyor.

Şimdi neler oluyor? AKP azınlığa düşüp inisiyatifi de kaptırınca yeniden inisiyatif alma derdine düştü. Açılım tartışmaları ile Dem ve Kürtlerin akılını karıştırmayı başardı. CHP’nin de miting yapma inisiyatifini engelleyecek. Ama terör eylemleri bahanesi ama ikna. Geçmişte de mitingler Diyarbakır Ankara İstanbul’daki bombalı eylemlerle bitirilmedi mi?

ABD’ye gelince İran cephesini açmak için düğmeye bastı. AKP yandaşları ve yandaş basın mesajları verdi bile. İran’ı rahatsız edeceklermiş. İran da büyük bir Türk nüfus var. İran’ı PYD ve Türkiye kullanılarak bir çatışmaya çekilmeli. AKP hükümetine ıraktaki otonom Kürt yapısını kabul ettirdiler. Sıra Suriye’deki Kürt yapısını kabul ettirmede. Bence başaracaklarda. AKP planı kabul etmiş görünüyor.

Olaylarda üst akıl ABD. Onlar şu an Türkiye’ye gebe. Ama AKP ve Erdoğan’da ABD’ye gebe. Erdoğan’ın ABD’deki mal varlığı ve bekletilen dosyalar yüzünden ve dahi batan ekonomi yüzünden ve ekonomimizin dolara endekslenip para bulma konusunda ABD’ye ihtiyacı yüzünden eli mahkum.

Biji serok Bahçeli olayı bir talimat gibi duruyor ve çok planlı olduğu belli. Öyle ki plandan ne AKP ne de MHP vekillerinin bile haberi yok. Onlara bilgi dahi verilmemiş.

Ve sarayda yapılan toplantılar hem vekillerden hem meclisten hem de muhalefetten gizli yapılıyor ve yapılmaya da devam edecek. Ülkenin MİT gibi kurumları meclise değil sadece AKP MYK’sına bilgi verir hale geldi.

Yani dostlar ortalık arapsaçı gibi.Benim tahminlerim ve görüşlerim böy