SİYASETİN DİNAMİKLERİ
Hafta fazlasıyla hızlı başladı. Sürecin nerede duracağı, neleri kapsayacağı belirsizliklerle dolu. Strateji ve taktikler iktidarda zorla kalma uğruna geliştirilmeye başlandı gibi.
Önce şu terörle ilişikli olma olayının garabetliğine bakalım. Siyasetle uğraşan vekillerimiz her türden her gruptan insanla görüşüyor, görüşecekte. Tıpkı FETÖ ile beraber olan, beraber hareket eden, beraber yemek yiyen vekillere bugün dava bile açılmaması gibi. Mesela sayın Soylu, her türden uyuşturucu ve suçlu ile beraber oldu, konuştu, resim çektirdi. Örgütlerle ilişikli mi olacak? Bu nedenle Esenyurt Belediye Başkanına yapılan suçlama doğru değil, elbette siyaseten ön alma gibi duruyor. Çünkü tutuklanmadan tutuklanacağı belli, belediye önünde polis önceden görev alıyor, kayyum ataması dillerde vs…
PKK-PYD eşlendirilmesi de çok garip tabi ki. HDP ve PKK bağlantılı akraba eş dost kavramı doğuda iç içe değil mi? Aynı aileden kardeşlerden biri HDP’den diğeri AKP’den aday olmadı mı bu ülkede? Bir AKP eski vekili de duruma tepki verdi dün. Suç olabilecek konu değil dedi.
Peki neden bu olayları yaşıyoruz? Muhalefet neden buna kumpas yakıştırması yapıyor?
Birinci nedeni bence şu; AKP müthiş güç ve oy kaybında ve üstelik oy kaybı artarak sürüyor. Muhalefet inisiyatifi elinde tutup ve sürekli mitinglerle halkın nabzını ele geçirmiş durumda. AKP vekilleri artık sokağa bile çıkamıyor. Ekonomi berbat, ücretler artık vahim bir düşüklükte, satın alma gücü halkın son noktasında. Ve AKP’nin yapacağı hiçbir şey yok. Yaptıkları gündem değiştirmeye çalışmak.
Muhalefet ise sürece bu hukuksuzluk karşısında FETÖ kumpaslarında olduğu gibi bir olayla karşılaştıklarını düşünüyor. Haksız da değiller pek. Savcı ya güvenleri yok. Sıkıntılı tüm davalarda bu arkadaşın görevli olmasını manidar karşılıyorlar. Malum FETÖ savcıları bugün aranmıyorlar bile, oysaki adresleri bile belli.
AKP kurmaylarının taktiği ortamı germek ve bu süreçte hukuku mümkün olduğunca silah olarak kullanmak gibi duruyor. Herkese dava açabilirler, vekil olmayan muhalifleri tutuklayabilirler. Sanırım hiçbir şey bu günden itibaren eskisi gibi olmayacak.
Apo açılımı tutmadı, Kürtleri Apo ve Demirtaş üzerinden bölemediler. Muhalefette saflar daha da sıklaştı gibi. MHP iyice dibe gitmeye başladı.
CHP’yi sertleşmeye itecek alanlar genişledi. İnsanlarımız artık siyasi partiler olmadan da tepki vermeye miting ya da toplantı yapmaya başladı.
Halk siyasilerden maalesef bir kaç adım daha önde. Ülkede çocuklar bile AKP politikalarını eleştirmeye başladı. AKP artık siyaset üretemez durumda.
Hani Efe’ye sormuşlar; ‘Neden halka zulmediyorsun?’ diye, oda cevap vermiş; ‘İnsanlar ya bilimle ya da sopayla yönetilir, bende bilim yok.’
Şimdi herkese sopa gösterilmeye başlandı. Bu acziyetin ifadesidir. Halk artık korku duvarlarını aştı. Kitlesel tepkiler dönemine giriyoruz sanırım.
Kaos ortamı yaratılıyor ve bu ortamda ne strateji nede taktikler geçerli olur bana göre. Ben hükümetimizi daha aklı başında işler yapmaya ve ekonomiyi toparlamak için tüm toplum kesimleri ile istişareye davet ediyorum.
Umarım bu paranoya devam etmez ve umarım siyaset makul davranmaya başlar.
Siyasilere sesleniyorum, bakın bana güvenmeyin, sizleri bende kurtaramam diyerek espri ile konuyu kapatayım.
İyi hafta sonu dileklerimle…