YILDIRIM HIZIYLA VE ADALETSİZCE GİRİŞİMLER…
Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz ve Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Ertürk Çoban, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sitesinde yer alan Saros FSRU Gemi İskelesi projesiyle ilgili yapılan duyuruya dikkat çekerek, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Tüm dünya ile birlikte ülkemizi de esir alan Corona Virisü (Kovid-19) salgınının yaşandığı bu günlerde, yıldırım hızıyla yapılan ve bunu adaletsizlik olarak değerlendiren Karagöz ve Çoban’ın açıklamasında, bazı yanlışlıklara da işaret edildi.
Hasan Karagöz ve Mürşide Ertük Çoban imzasıyla, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ne yapmak istiyor?” başlığı ile yapılan yazılı açıklamada şu bilgilere yer verildi:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, https://eced-duyuru.csb.gov.tr/eced-/duyurular.xhtml sitesinden 21.04.2020 tarihinde aynen şu duyuruyu yayınlıyor. ‘EDİRNE ili KEŞAN ilçesi sınırları içerisinde BORU HATLARI İLE PETROL TAŞIMA A.Ş. tarafından yapılması planlanan SAROS FSRU GEMİ İSKELESİ projesi ile ilgili 06.05.2020 tarihinde İDK Toplantısı gerçekleştirilecektir ÇED Raporu ilgililere ve kamuoyuna duyurulur’
Dünya ve ülkemiz insanlarının canlarıyla uğraştığı bu zamanda bu karar ve duyuru neyin nesidir?
Olayın süresi ve sonucu son derece ilginçtir.
Şöyle ki; Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü 10.03.2020 Tarih ve E.2208970 sayılı yazıları ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünden Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/7 sayılı genelgesi hakkında görüş soruyor, ilgili genel müdürlük 12.03 2020 tarih ve 81195450-220.01-E. 65582 sayılı yazıları ile ilgili genel müdürlüğe, Edirne İdare Mahkemesinin kararının Bilirkişi raporuna dayandığı bu nedenle, ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2009/7 sayılı genelgesinin sondan ikinci paragrafına göre: ‘… Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararları hakkındaki yürütmenin durdurulması/iptal kararları hakkında ÇED Olumlu kararı verilen ÇED raporunun bir yada birkaç bölümüne ilişkin ise ve yürütmenin durdurulması/iptal kararı ÇED raporunun diğer bölümlerini olumsuz yönde etkilemiyor, yani kararın tümünün yeniden ele alınıp değerlendirilmesini gerektirmiyorsa, ÇED raporunun hazırlanmasına ilişkin tüm sürecin en baştan tekrarlanmasına gerek bulunmamaktadır.’ hükmüne dayanılarak dava konusu işlemin iptaline esas teşkil eden bilirkişi raporunda yer alan hususlar doğrultusunda düzenlenerek hazırlanacak ÇED raporunun tüm ekleri ile birlikte komisyonca yeniden değerlendirilmesi için 2009/7 genelgesi kapsamında bakanlığa sunulması yeterli görülüyor ve bu doğrultuda bir buçuk aylık bir sürede hazırlanan 2020 sayfalık yeni ÇED dosyasının bakanlığa sunulması ile İDK tarihi belirlenip duyuruluyor. Burada ilginç olanı iki genel müdürlük arasındaki yazışma süresidir. İki gün içinde yıldırım hızıyla her şey kotarılıyor.
Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/7 sayılı genelgesinin sondan ikinci paragrafında savunulan görüşün desteklenmesi için aynı genelgede üç örnek veriliyor ve bu üç örnekte de ÇED olumlu kararı verilip iptal gerekçesi olarak raporun sadece bir bölümünde yasaya uyarlık olmadığı belirtiliyor. Oysa SAROS FSRU GEMİ İSKELESİ ile ilgili ÇED olumlu raporunun iptal kararının gerekçelerinde Edirne İdare Mahkemesi 14 ayrı bölümde hukuka aykırılık belirtiyor, aynı davanın Bilirkişi Heyeti ise onlarca konuda bilime ve ÇED Yönetmeliğine aykırılık saptıyor.
Kaldı ki Çevre ve Orman Bakanlığı 04.07.2011 tarihinde kapatılıp ‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ ve ‘Tarım ve Orman Bakanlığı’ diye iki bakanlığa ayrılıyor. Yani Genelge yayınlamış bakanlık kapatılmış durumdadır.
Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/7 genelgesine göre 06.05.2020 tarihinde İDK toplantı kararı alan sayın bakanlık yetkilileri bu ülkede veya bu gezegende yaşamıyor mu?
Dünya insanlığının ne ile uğraştığından haberleri yok mu? Kaldı ki söz konusu mahkeme kararının Davalılar tarafından Danıştay’a temyize taşınmasına karşın neden Danıştay kararı beklenmeden mevcut mahkeme kararı ile hiç ilgisi olmayan raflarda tozlanmış olan bu genelge dayanak yapılarak yangından mal kaçırırcasına yasanın arkasından dolaşılıyor.Hele hele ülke genelinde bir çok kısıtlama ve yasakların olduğu bu dönemde. Örneğin; Büyükşehirler arası ulaşım yasağı var, İDK’ya katılmak isteyecek davacılar arasında sokağa çıkma kısıtlısı olanlar var. Bu adalet mi?”
SEÇİLMİŞLERE ÇAĞRI…
Karagöz ve Çoban, seçilmişlere çağrıda da bulunarak, açıklamalarını şöyle sonlandırdı: “Bu durumda hemen yapılması gereken halk tarafından seçilmiş ve Saros’a sınırı bulunan Edirne, Keşan, Enez ve Gelibolu belediye başkanları, il genel meclis başkanları, belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, köy muhtarları, kooperatif ve site yöneticileri bu duruma itiraz etmeli, aynı zamanda 6 Mayıs 2020 tarihinde Ankara’da yapılacak İDK (İnceleme, Değerlendirme Komisyonu) toplantısına da katılmak üzere müracaatta bulunmalıdır.
İnsanlığın can derdinde olduğu böyle bir zamanda yasa ve mevzuatların arkasından dolanarak alınan bu kararı bizler hiçbir yere sığdıramıyoruz. Değerlendirmeyi kamuoyuna bırakıyor, yukarıda belirttiğimiz muhatapları göreve davet ediyoruz.”