SARDOS BAŞKANI FARUK EKER: “UMULANI UMUT ET”
Keşan Saros Doğa ve Spor Derneği (SARDOS) Başkanı Faruk Eker, “Umulanı Umut Et” başlığı altında yazılı bir açıklama yaptı.
Tüm dünyada olduğu gibi 2020 yılının hepimiz için hayal kırıklığı ve endişe dolu geçtiğini vurgulayan Eker, “Şu an bile bunun etkisinden kurtulamadığımız gibi gelecek konusunda da kaygı doluyuz. Keşan Saros Doğa ve Spor Derneği (SARDOS) olarak adını aldığımız Saros’a yapılmak istenen soru işaretleri ile dolu olan bir proje oldukça içimizi acıtmakla birlikte bu acı her geçen gün artarak devam etmektedir. Cennet ülkemizin en güzel yerlerinden birisi olan Saros körfezi içinden geçen diri fay hattına rağmen bu riskli projenin yapılmaya çalışılmasına mı üzülsek, binlerce ağacın kesilecek olmasına mı üzülsek, eko sistemin tahrip edilecek olmasına mı üzülsek, deniz içinde ve kara boru hattında yaşayan o kadar canlının zarar görecek olmasına mı üzülsek, hukuki sürece saygınlığın olmadığı, adaletin darağacındaki görüntüsüne mi üzülsek, kişisel çıkarlar uğruna sisli, gri, siyasi bir yapının etkisinde kalarak bu projede kafasına kuma gömen insanlara mı üzülsek, Validebağ’da 80 yaşındaki Hatice nine kadar bile olamadık ona mı üzülsek bilemedim. Yani nereden tutarsan tut elimizde kalıyor.” dedi.
Açıklamasına, “2020 yılı başından bu yana dünya ile birlikte ülkemiz de Korana diye bir illetin esiri oldu.” diyerek devam eden Faruk Eker, şunları kaydetti: “Durum o ki, artık sosyal ilişkilerimiz, yiyecek kültürümüz, alışveriş alışkanlıklarımız değişecektir. En önemlisi de sarmaş dolaş olmaya anadan atadan alışık olan bir millet olarak sarılmaya hasret kalacağımız yeni bir yaşam tarzı bizi bekliyor. Dernek olarak bizler mart ayında olduğu gibi yeni normallerden sonra da çevremizde herkesten önce faaliyetlerimizi durdurarak durumun ciddiyetini öngörmüştük. Sonrasında da bakanlık genelgesi ile zaten tüm sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri durduruldu. Yani 2020 yılı küçük gruplar halinde birkaç faaliyet haricinde durağan geçti.
Bugün geriye dönüp baktığımızda geçmişte burun kıvırdığımız birçok alışkanlığımızın ve imkanlarımızın ne kadar kıymetli olduğunu anlıyor ve özlüyoruz. Bu, insanoğlunun doyumsuz egosuna bir ders gibi de algılanabilir. Artık her Pazar günü sis bulutları arasında çiğ ve çam kokan Korudağların başı gibi dumanlı başımız. Özlem ve hasretle o günlere kavuşmayı umut ederek geçiyor günler.
Bir süre daha bu umutsuz gibi görünen günleri yaşamaya devam edeceğiz ama umudumuzu yitirmeden. 2021 yılında da bu Korona belasında kurtulamayacağız gibi görünse de tedbirleri elden bırakmadan azimle mücadele edeceğiz. Hem kendi sağlığımız hem de sevdiklerimizin sağlığı için kurallara uyup, temizliğe ve maske kullanımına ısrarla devam etmeliyiz.
Umut bir şarkı sözünde, bir mısrada, bir makalede , bir gülüşte, belki de yarin güzel tebessümünde olabilir ama umut hep vardır ve var olmalıdır.
Ne demiş şair;
Bütün iyi kitapların sonunda
bütün gündüzlerin,
bütün gecelerin sonunda
meltemi senden esen
soluğu sende olan,
yeni bir başlangıç vardır…”