Reklam
Reklam

“SANDIK KAYGISINI ŞİMDİDEN GÜTMEK ÇOK DOĞRU DEĞİL”

“SANDIK KAYGISINI ŞİMDİDEN GÜTMEK ÇOK DOĞRU DEĞİL”
  • 17.02.2021
Reklam

Keşan Belediye Meclisi’nin AK Parti Grubu Sözcüsü Nehir Gergin, bugün yaptığı basın açıklamasında, Keşan Belediye Meclisi’nin son toplantısında ortaya çıkan tartışmalarla ilgili değerlendirmede bulundu ve “Biz bir şekilde uzlaşmak ve bu meclisi daha iyi sürdürmek zorundayız.” dedi.

Saat 11.00 sıralarında basın mensuplarıyla bir araya gelen Gergin, açıklamasına Kuzey Irak’ın Gara Dağı’nda rehin tutuldukları mağarada teröristler tarafından katledilen 13 kamu görevlisini anarak başladı.

“İLK DEĞİL AMA SON OLMASI EN BÜYÜK UMUDUMUZ”

Gergin, şunları ifade etti: “Ne yazık ki hain terör örgütü PKK, bizi bir kez daha üzmek adına böyle bir katliamı gerçekleştirdi. İlk değil ama son olması en büyük umudumuz. Devletimizin de bundan sonra yapacağı tüm uygulamalar, operasyonlar noktasında artık PKK’nın sonunun geldiğine bizim inancımız tam.”

“HANGİ KELİMELERİ SEÇTİĞİMİZİN ÖNEMİ VAR”

4 Şubat 2021 tarihinde gerçekleştirilen Keşan Belediye Meclisi Toplantısı’nda yaşanan tartışmalarla ilgili “Fikirlerimizi nasıl ifade ettiğimiz önemli.” diyen Nehir Gergin, şöyle dedi: “Fikirlerimizi nasıl ifade ettiğimiz önemli. Cumhur İttifakı grubunu temsil ediyorum, onlar adına söz alıyorum, olaylara bakıştaki sükûneti her zaman yansıtmaya çalışıyorum. Ortamı germemek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Gerçekleştirilen son meclis toplantısının sonunda ortaya çıkan tartışmalar, iki grup arasında yaşanan gerginlik olarak değerlendirilmemeli. Alaaddin Bey’in Müslüm Bey’e bir ifadesi oldu. Müslüm Bey de bundan dolayı Alaattin Bey’in tepki gösterdi. 2 grup da sağduyuyla olayı yatıştırmak için elinden geleni yaptı. Hiç birimiz olayın büyümesini istemeyiz. Onlar daha sonra kendi aralarında konuştular ve anlaştılar diye biliyorum. Müslüm arkadaşımızın tepkisi Alaaddin Bey’in söylediği sözden ziyade onun evveliyatında yaşananlar. O günkü plan bütçe komisyonu toplantısında Müslüm Bey’e bazı şeyler atfedildi. Haksızca atfedildiğini söyleyeyim. Orada siniri bozuldu ve mecliste de <Sen benim muhatabım değilsin> denmesi üzerine tansiyon yükseldi ama sonra yatıştı.

Meclisin içerisindeki konuşmalarda CHP grubundan Süleyman Bey’in saygı çerçevesinde kalınmasıyla ilgili ifadeleri oldu. Ama bana göre bu ifadeyi kendisi de doğru yapamadı. Eleştirmek için söylemiyorum karşı taraftan saygı isterken tarzı da saygı çerçevesinde olmalıydı. Konuştuğu kişi Belediye Başkanı. Hangi kelimeleri seçtiğimizin önemi var. Tansiyonun yükselmesiyle o da olabilir problem yok. Biz bir şekilde uzlaşmak ve bu meclisi daha iyi sürdürmek zorundayız.”

“TBMM’DEYMİŞİZ GİBİ HERKES FARKLI BİR ATMOSFERE GİRİYOR”

Meclis ortamında üyelerin birbirlerine tolerans göstermelerini gerektiğini vurgulayan Nehir Gergin, “Halkın bize yüklediği görev bu. Cumhur İttifakı başkanlık makamıyla, Millet İttifakı’nı da belediye meclisindeki çoğunluğuyla üzerine yüklenen ağırlığı taşıması gerekiyor. Biz bunu grup olarak yaptığımızı düşünüyoruz. Millet İttifakı’nın da halkın yüklediği sorumluluğun gereklerini yapması gerektiğini düşünüyoruz. Meclisin yönetimi Belediye Başkanı’nda. Millet İttfifakı’nın öncelikle bunu kabul etmesi gerekiyor. Belediye Başkanı’nın konuşma tarzı, ses tonu, kullandığı ifadeler onun üslubu, tarzı bazıları tercihtir, bazıları yaratılıştır. Yani kimi insanın sesi daha yüksektir, gürdür, kimi insanında daha narin ve cılız olabilir. Bunlar farklılıklarımız. Bu farlılıklara bile saygı duyamıyorsak biz siyasetçiler olarak toplumun daha büyük farklılıklarını nasıl kucaklayacağız? Keşan Belediye Meclisinde birbirimizin ses tonunun farklılığını kucaklayamıyoruz. Bu da bizim tutarsız olduğumuz gösterir.

Keşan Belediye Başkanı’nın onlara bir hakareti olmadı, yanlış ifadesi olmadı evet yine aynı şeyi söylüyorum. Tansiyon yükselmiş olabilir hepimizde yaşlanabilir o mecliste başkanda yaşanmış olabilir ama buradan yola çıkarak daha da yükseltmek mi doğru olan yoksa tansiyonu düşürüp meclisin ağırlığını ortaya koymak mı doğru olan? Burada tercih yapılması gerekir. Örneğin; geçen mecliste Millet İttifakı’nı izlemeyi tercih ettim, söze girmedim bekledim. Çünkü söze ben de girsem daha da ortam sertleşebilir ya da tansiyon yükselebilir. Bunları iyi izlemek lazım. Mecliste kameralar açık olduğu için ne yazık ki bazı anlarda gereksiz cümleler sarf edilebiliyor. Tamam, eyvallah siyaset yapıyoruz, siyasetin gereği olarak orada söz almak istenebilir ama söz almadan aynı anda 5 – 6 kişi konuştuğunda orada ne yazık ki meclisin ağırlığı ortadan kalkıyor. Millet İttifakı’nda aynı anda 6 kişinin konuştuğu anlar oldu. Aynı anda 6 kişi konuşursa Başkan da 6 kişinin sesini bastırmak için sesini daha fazla yükseltmek zorunda kalabilir. Birazcık öz eleştiri yapmak gerekir ve bana göre söz alarak konuşulması lazım. Bana göre şu anda çok basit şeyleri konuşuyoruz. İlkokulda yaptığımız şeyleri şu an tekrar konuşuyoruz. Temenniler kısmında söz alınabilir. Temennilerde Başkan bey bir süre kısıtlaması koymuyor. Sunum yapmak istiyorum dese ekranda sunum bile yapabilir. TBMM’deymişiz gibi herkes farklı bir atmosfere giriyor. Meclis arkadaşlarımı da çok kırmak, incitmek istemiyorum sonuçta biz mesai arkadaşıyız, beraber çalışıyoruz. Tartışma ortamlarının vatandaşımızın da hoşuna gittiğini düşünmüyorum. Yüksek sesle birbirimize kini öfke, nefret duyarcasına yapılan konuşmaların da vatandaş tarafında doğru bir karşılık bulduğunu düşünmüyorum.”

 

“KEŞAN BELEDİYE MECLİSİ GERÇEKTEN HİZMET EDİYOR MU?”

Cumhur İttifakı’nın ‘Gönül Belediyeciliği’ söyleminin yanında Millet İttifakı’nın da ‘Derman Belediyeciliği’ mottosuyla seçimlere girdiklerini ve bu iki söylemin Keşan Belediye Meclisi’nde birleşip Keşan adına çözüm üretmesi gerektiğine işaret eden Gergin, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sadece pazaryeri konusunda değil halk çözüm bekleyen tüm konularda gereğinin yapılmasını bekliyor. Millet İttifakı bizim <Gönül Belediyeciliği> ifademize zaman zaman atıfta bulunuyor ama yerel seçimlerde onların da bir <Derman Belediyeciliği> ifadesi vardı. Seçimden sonra o ifadeyi kullanmaz oldular. Bazı çözümler başkanlık makamında, bazı çözümlerde belediye meclisinde. Millet Keşan’da bu çözümleri üretme görevlerini bölüştürdü. Çözüm bekleyen sorunlara <Biz gönlümüzle varız> diyoruz; onların da belediye meclisiyle derman üretmeleri gerekiyor. Amasız, lakinsiz yapmaları gerekiyor. Biz çözü üretiyoruz ama çözüm üretiyoruz lakin dememeleri lazım. Vatandaş bu kısmına bakmıyor özete bakıyor. <Bizim sorunumuz çözüldü mü, çözülmedi mi?>ye bakar. 3 yıl sonra tekrar halkın karşısına çıkacağız. Belediye meclisinden yetki alamadığımız için bazı sorunları çözemediğimizde belediye meclisinin çoğunluk olan kısmına halk neden çözülmedi diye soracaktır. Aslında Keşan adına söylüyorum burada siyasi konuşma yapma niyetinde değilim. Ama halkın, vatandaşın beklentisine, sesine kulak verdiğimiz zaman vatandaş oldu mu, olmadı mı noktasında. Bize başkanlık makamıyla yapabileceğimiz bir şey olursa neden yapmadınız diye soracak. Millet ittifakına da meclis çoğunluğuyla yapılması gereken bir işi neden yapmadınız diye soracak. Yapılmayan, yapılamamış işlerin tek sorumlusu başkanlık olmayacak. İşi yavaşlatmak aksatmak, olmaması noktasında çaba göstermek bize zarar vereceği kadar daha fazlasında onlara da zarar verecektir. Başkan konuşurken orayı da yöneteyim, karşılıklı cevaplaşma olsun mantığıyla konuşmuyor. 3 sene sonra burada oluruz, olmayız onu bilemiyoruz. 3 sene sonra belki de normal vatandaşlar olarak Keşan’da hizmet bekleyen konumunda olacağız. Şu an hizmet eden durumundayız. Ben de soruyorum; <Keşan Belediye Meclisi gerçekten hizmet ediyor mu?> Ben bir meclis üyesi olarak bunu kendime soruyorum Millet İttifakı üyelerinin de kendilerine sorması lazım.”

Meclis üyelerinin asıl düşüncelerini ilçe teşkilatlarına aktaramadığı hissetinde olduğunu vurgulayan Nehir Gergin, açıklamasını şu sözleriyle tamamladı: “Millet İttifakı temsilcilerinin kendi teşkilatlarına hissiyatlarını ve düşüncelerini kabul ettiremediklerini hissediyorum. Böyle bir şey kesin vardır diyemem ama hissiyatım var. Onların da hissiyatı farklı ama teşkilatlarına gittiklerinde siyaset biraz ağır basıyor gibi geliyor bana. Fakat belediye çatısına girdiğimizde kurumsal yapıya girip şu masalara oturduğumuzda komisyon toplantılarında bir araya geldiğimizde konuşulan şeyler genelde aklın yolu bir mantığında giderken karar alma noktasına geldiğimizde ne yazık ki farklı kararlar çıkıyor ortaya. Burada ortak akıl ve aklın yolu tercih edilmesi lazım. Başkan bey birçok mecliste geçmiş dönemde olan şeyleri söylüyor. Bunlar bizim meclisimizde olan ve geçmiş dönemde de hizmet etmiş kişiler. Geçmiş dönemde niye böyle yapmadınız diye soruyor Başkan. Bu sorularla önümüzdeki yıllarda da karşı karşıya kalacağız. Tüm ilçe başkanları da bu işin içerisinde. Ben kendi partim için de söylüyorum. İlçe başkanları da şu anda partisini 2023’e hazırlıyor. 2023’te genel seçimde de bu belediye meclisinde alınan kararlar, alınamayan kararlar karşımıza çıkacak. Vatandaş unutmaz, unutur gibi yapar. Türk insanı balık hafızalıdır derler ben buna sonuna kadar inanmıyorum. Türk insanı unutmaz, hatırlar, günü geldiğinde de bana göre karşılığını verir. Bunun karşılığını da vatandaş sandıkta veriyor. Sosyal medyada yapılan yorumlara da çok aldanmayın. Orada yorum yapan insanlar toplumun çok az bir kısmı. Büyük bir çoğunluk gününü bekliyor, <sandık önüme geldiğinde ben konuşurum> diyor. Sandık kaygısını şimdiden gütmek çok doğru değil. Şu anda vatandaşın hizmet beklentisi var, bu hizmeti verebiliyor muyuz kaygısını gütmemiz lazım.”

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ