8 NİSAN, NEDEN Mİ DÜNYA ÇİNGENELER GÜNÜ?
Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı TURAN ŞALLI
Yüzyıllar önce Hindistan topraklarını terk etmek zorunda bırakılan Çingene/Romanlar, dağıldıkları tüm coğrafyada derin ayrımcılığa, ötekileştirilmeye maruz bırakıldıklarının yanında özellikle Avrupa coğrafyasında büyük bedeller ödemişlerdir.
Çingenelerin neden göç ettiklerine yönelik kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Çingeneler, kendilerine özgü dili, fiziki görünümleri, yaşam kültürü, yoksulluğun yarattığı olanaksızlıklar ayrımcılığı derinleştirmiş, diğer toplumlarla ilişkilerini yaşamın her alanında zayıflatmıştır. Çingeneler etnik kimlik midir? Millet midir? Düşünceleri kesinlik kazanamamış olmasına rağmen, bizlerin düşüncesine göre; Çingeneler evrenin en barışçıl en büyük ve en geniş aile topluluğudur. İzledikleri göç yoları, Hint kast sınıfının farklılıkları, farklı Çingene guruplarını oluşturdu. Gittikleri her yerde Çingene karşılığı olan kelimelerle anıldı. Sınıfsal ve kast sınıfının temel özelliklerini gittikleri yerlere de taşıdılar. Onlar aslında Hint halkının dediği “PARYA” diye adlandırdığı yoksul Çingenelerdir. Çingenelere yönelik olumlu olduğu kadar, olumsuzluklarla anılan binlerce yazılı belgeler bulunmaktadır. Diğer bireyler arasındaki sosyal ilişkilerinin gelişememesi, Özellikle İşgücü piyasasında etkin olamamaları, sosyal sorunlarını daha da derinleştirmektedir.
Çingeneler bir dönem Avrupa’da Türk casusu olarak görülmüş, haksız insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılmış, yaşam hakları ellerinden alınmıştır. Çingenelerin çektikleri acılar dillerinde saklı kalmıştır. Yaşadıkları sorunları dile getirmek üzere 1971 yılında İngiltere yakınlarında toplanarak 8 Nisan Dünya Romanlar Günü ilan edilmesini sağlamışlardır. Alınan kararlar gereği; Çingene kelimesinin çağrıştırdığı ön yargılar nedeniyle Çingene yerine Roman sözcüğünün kullanılması, kendilerine özgü bir bayrak olarak; ortasında kırmızı renkte at arabası tekerleği şeklinde üstü mavi, altı yeşil renkli bir sembolik bayrakları kabul edilmiştir. Ancak, hiçbir zaman devlet olabilme istekleri olmamıştır. Önyargılardan kurtulmak için Çingene sözünün kullanılmaması kararı alınmasına rağmen, binlerce yazılı belgenin içinde Çingene sözü geçmekte, sinema, tiyatro ve edebi belgelerde Çingene karşılığına denk gelen kelimeler kullanılmaktadır.
Romanların sosyal sorunlarına ve ayrımcılığa yönelik gerek Avrupa’da, gerekse ülkemiz Türkiye’de çözüme odaklı çalışmalar devam edilmesine rağmen istenilen hedefe ulaşılmakta zorluklar yaşanmaktadır. Romanların iş gücü piyasasında etkin olamayışları, eğitime, konuta ve sağlık-bakım hizmetlerine erişimleri diğer gruplarla mukayese edildiğinde aynı düzeyde değildir. Kısaca Türkiye’de dahil olmak üzere Çingeneler sosyal eşitsizliği en derinden hisseden toplumsal gruplardır.
8 Nisan Dünya Romanlar Günü; Çingenelerin var olma günüdür. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak biz Çingene/Romanlar, sosyal eşitsizlik ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması ortak hedefimizdir. D Ayrımcılık ve sosyal sorunların aşılmasında devlet kalıcı bir politika üretmeli, Roman vatandaşlarımızda bu politika içinde mücadeleci olmak zorundadır. Bu mücadelenin içinde dürüst, samimi ve ahlaki değerler içinde olmak, Kolaycılık anlayışını yenmek zorundayız. Aksi takdirde ayrımcılığı önleme çalışmaları hiçbir işe yaramayacağı, yoksulluk döngüsünden kurtulmak mümkün olmayacaktır. 8 Nisan Dünya Romanlar günü Çingenelerin sosyal sorunlarının çözümü ve sosyal entegrasyonun tartışıldığı gün olmalıdır. Gün, eğlencenin içine saklanarak devam ederse, Çingene’nin sosyal değişim ve ekonomik gelişimine yarar getirmiyorsa, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü “Adı var kendi yok” anlayışına döner.