940 MİLYON TL OLAN KATLİAMA, 865 MİLYON TL TEŞVİK…

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Keşan İlçe Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kaz Dağlarında yapılan doğa katliamına dikkat çekildi.

“PROJE MALİYETİİ 940 MİLYON TL OLAN KATLİAMA, 865 MİLYON TL TEŞVİK GELMİŞ”

“Aklın  ve vicdanın  bitiği yerdeyiz.” şeklinde başlayan açıklamada, şöyle denildi: “Kaz Dağlarında doğa katliamına devletten süper teşvik geldi. %80 vergi indirimi, vergi muafiyeti vs. ile proje maliyeti 940 milyon TL olan katliama, 865 milyon lira teşvik verilmiş. Kanadalı şirket, kendi ülkesinde değil  ağaç kesmek, sinekleri  bile koruma altına alıp ekosistemi  korur iken, biz nerdeyse ağaç katliamı yapsınlar diye üzerine para vereceğiz! Bir de üzerine şirketin CEO’su ‘mütevazı bir yatırım yaptık, TL’nin değer  kaybetmesi maliyetleri düşürdü, yabancı işçi çalıştırmıyoruz, Türkler taş taşımakta çok iyiler!’ diyecek. Bir ülke ve insanı hiç bu kadar aşağılanmamıştır. Kaz Dağlarında ÇED raporuna göre 45 bin ağaç kesimine izin alınan bölgede, çevre örgütleri 195 bin ağacın kesildiğini açıkladı. Bölgedeki 24 köyün içme suyunun  kullanılmayacak  duruma geleceğini ÇED raporunda sunulunca, maden şirketi yeni bir gölet yapacağını bu rapora koydu. Peki  soruyoruz; aynı kaynaktan sulanacak tarımsal üretim yapılan 3 ova ne olacak. Kaz Dağları ülkenin ve bölgenin akciğeridir, bölgede müthiş bir ekosistem mevcut, bölgeyi ayakta tutan  tarımsal faaliyetler var.”

“RANTA AÇILACAK DİĞER BİR YERDE SALDA GÖLÜ”

Devlet eliyle ranta açılacak bir diğer yerin Salda  Gölü olduğu öne sürülen açıklamada, “Dünyanın en derin 2. gölü, turkuaz renge sahip dünyanın 3. Gölü Salda, yaşayan bir göl, bir canlı. 110 kuş çeşidine ev sahipliği yapıyor. 1. derece sit alanı. Buraya da ‘millet’ bahçesi yapılacak. Yaya yolları, bisiklet yolları, otopark, bungolavlar, kafeteryaların yapılacağı söyleniyor. Ayakkabı ile basmanın yasak olduğu Salda’yı ranta açacak, festivaller ve yapılar yapıp, insan populasyonuna açacağız. Uzmanlara göre Türkiye’nin maldivleri olan Salda, bu özelliğini fazla 5 yıl içinde kaybedecek.

Örneklerin ardı arkası kesilmiyor. Murat Dağı, Munzur Dağı, Hasankeyf… Bizim bölgemizde de yıllardır Mecidiye taş ocakları ile ilgili verilen mücadeleye son yıllarda yenileri eklendi. Sazlıdere Doğalgaz Hattı ve FSRU liman projesi ile 100 bin tonluk gemilerle bölgeye doğalgaz taşınması hedefleniyor. Bu Saros körfezini yapısını ve ekosistemi değiştirecek, bölgeyi   turizm bölgesinden çıkararak, tamamen Sanayi Bölgesi haline getirecektir.”

“ESKİDEN DEVLET BİZDEN KORURDU, ŞMDİ BİZ DEVLETTEN KORUYORUZ!”

Korudağların’da  son yıllarda gerçekleşen ağaç katliamının bu projeyle bir ilgisi olup olmadığı da sorulan açıklamada, şunlara yer verildi: “Son olarak ta SİT alanı plajlarımıza ve Özel Çevre Koruma alanında olan koylarımıza göz diktiler. Çevre Bakanlığı tarafından buradaki sahillerin ihale ile kiraya verileceği söyleniyor. Bu bahsettiğimiz doğa harikası yerleri neden doğal haliyle bırakmıyoruz. Devlet eskiden ormanları ve sahilleri bizden korurdu, şimdi biz oraları devletten korumaya çalışıyoruz! Hepimiz ister istemez birer uzman olduk, ekosistem, sit alanı, bitki örtüsü, flora, fauna, ÇED raporu nedir, bilmek zorunda bırakıldık.

Biz yöneticilerimizi seçerken, onlara her şeyimizi ve doğanızı da emanet  ediyoruz. Aynı hassasiyetle korunmasını kendilerinden bekliyoruz. Hem doğamız hem kültürel ve tarihi mirasımız yok edilirken bunu herhangi bir bedelle ölçmek mümkün değildir. AKP yaptığı HESler, barajlar, santraller ve  yabancı şirketler aracılığıyla ranta açtığı madenlerimizle doğaya karşı savaş açmıştır. Bu toprakların en güzel yerleri, bir avuç  çokuluslu şirketin ve içerdeki işbirlikçilerin ceplerini doldurmaları için yok edilme tehdidi altındaysa, buna karşı çıkmak, direnmek  haktır. AKP’nin ‘Doğa dostu(!)’ politikalarına karşı toplumun tüm kesimlerini ortak mücadeleye çağırıyoruz.”