AKP’NİN TERÖRİZM AŞKI
Global şirketler ve en genelde emperyalizm artık düzenli savaşlarla sonuç almaya pek yanaşmıyor. Baskı kuracağı ülkelerde kendi askerleri yerine kendine bağlı para-militarist grup silahlandırıp eğitiyor ve savaşa sürüyor.
Bunun en temel nedenlerinden biri kendi halkının artık savaş ve ölümlere tepkisi sanırım. Halbuki geri kalmış ülkelerde yaşama endekslerinin o derece düşük olması savaş neferi olmanın iyi para getirmesi cazibe merkezine dönüştü. Bunu en yaygın olarak ABD’nin Irak işgali sonrası Libya, Suriye’de görmek mümkün oldu. Para-militarist gruplar sayesinde 3’er parçaya bölünmedi mi?
İç siyasette ilk kullanımı Rusya’da görüyoruz. Putin seçimler zora dönüştüğünde Çeçenleri kullanmış ve halka ”demokrasimi güvenlik mi?” sorusuna istediği yanıtı alabilmek için varil bombaları kullanmış, halkı korkutmuş ve suçu da Çeçenlere atarak seçimlerden rahat bir galibiyet almıştı.
Konu çok uzun aslında kendi iç politikamıza gelelim. Ekonomi ve sosyal anlamda dış politikalarda dünyaca geçerli adımları atamayan AKP halkı saflarında tutmak adına sürek terörizmi canlı tutmayı seçti. Suriye’de savaşan 200.000 civarında yabancı terörist ülkemizde giriş yaptı. Hâlâ özgür Suriye denen ve içinde Suriyeli sayısı %10 ancak bulan kişilere maaşlarını biz ödüyoruz. 2000’li yıllarda aktivitesi sıfırlanan PKK’yı açılımlarla dirilten yine AKP değil mi? Suruç, Reyhanlı, Ankara ve İstanbul’daki bombalamalar hala aydınlatılmadı. IŞID’ın konsolosluğumuzu basması, Süleyman şah türbesinin kaçırılması terörizmle mücadeleyi değil ama terörden beslenmeyi çağrıştırmıyor mu?
PKK’yı 2018’de terörist değil onlar diyen, İmralı’yla sürekli görüşen ,mektup okutan, Soçi’de, Dolmabahçe’de mutabakat metinleri hazırlayıp anlaşmalar yapan AKP değil mi? Habur’da PKK’nın üniformalı militanlarına resmi geçit yaptıran da AKP değil mi?
Peki nedir bu tüm yaşananlar. Çok basit terörizm seçim kazanma uğruna kullanılan bir argüman sadece. Süleyman Şah türbesini YPG desteğiyle kaçıran, liderini kırmızı halılarla karşılayan AKP şimdi güya düşman. Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkarıp konuşturan AKP onun kırmızı bültenle arandığını bilmiyormuş güya.
Bu yazımda terörle bağlantılarına fazla girmeyeceğim elbet ama bunu seçime endeksli olduğunu belirteceğim sadece. Bu yaşadığımız seçimde de sanki tüm bu eylemler kendilerine ait değilmiş gibi, bunları aslında muhalefetin yaptığını iddia edecek kadarda azdılar. Sahte videolar, konuşmalar görüşmeler havada uçuştu ama yine de kazanamadılar.
Ekonomideki korkunç çöküşü azda olsa unutturdular. Ve topluma teröizm korkusu vermek adına ülkemizin ve dahi dünyanın en acımasız örgütünün siyasi uzantısını meclise soktular. Kan dondurucu bir terörizm ve kan dondurucu teröristleri ceza evinden çıkardılar. Ve daha korkuncu sayıları tam bilinmeyen 40.000’i aşkın aileleri olmadan ülkemize sokulan CIA bağlantılı Afgan askerler. Hatta hala Rusya ve İran’la yapılan anlaşma gereği Suriye’den çekemedikleri onbinlerce militan maalesef ülkemize sokulmaya çalışılmaktadır.
Ülke aslında mülteci cenneti değil ki o sorun bile bir beka meselesidir. Asıl sorun onbinlerce teröristinde ülkemizde bulunmasıdır. Korkarım AKP vatandaşlık verdiği onbinlerce Suriyelinin yanında bu teröristlere de vatandaşlık verdiği endişesidir.
Terör ve terörizmi seçimlerde kullanmak ağır ekonomik çöküntüyü örtebilir ama bu ülkenin hayrına asla değildir.
Bir hükümet asla suça karışmış üyelerini dokunulmaz zırhına sokup ve dahi halkı terörle terör yandaşlığıyla sınayıp var oluşumuza etki eden süreçler karşısında çaresiz bırakmak hayra alamet değil, direkt bir beka sorunudur.
Umarım halkımız en azından bu dönem tüm bunları görür ve tavrını koyar ülkeyi düzlüğe çıkarır. Ben şahsen çok karamsarım. Çünkü terörizmin sandığa inmesinden çok korkuyorum.