AL SANA ÇEDES…

            Çedes: Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum projesinin kısaltmasıdır. Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ortak protokolüne göre hayata geçirilmiş olup; imamların, vaizlerin, vaizelerin, müftülerin, yani din görevlilerinin okullara gidip, öğretmen gibi, konu ile ilgili ders vermesidir. Eğitimin; dinselleştirilmesi de diyebiliriz.
Yazı başlığı ve resimle ilgili konulara girmeden önce 31 Aralık 2023 günü akşamına dönmek istiyorum. Üyesi olduğum gruplarda ve Facebook’ta paylaştığım yılbaşı kutlama mesajım şöyleydi:
1973 Yılı Mart Ayı idi. TRT Muhabiri, hastanede yatan ve son günlerini yaşayan Aşık
Veysel’i ziyarete gitmiş: “Üstat, nasılsınız? diye sormuştu. 21 Mart 1973 günü yaşama veda eden Aşık Veysel: “Adet olduğu üzere, iyiyim, diyeyim ama; iyi olsam, benim hastanede ne işim var” demişti.
Bu gece saat: 00.00 da, takvim yaprağının yıl yazan hanesindeki 3 rakamı 4 olacak. Herkes günlerdir, yeni yıl kutlama mesajları yazıyor.
Ben de; adet olduğu üzere; “YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN”  diyeceğim, ama: Savaşsız bir dünya, terörsüz ve enflasyonsuz bir Türkiye hayali kuramıyorsam; 3 ile 4’ün yerinin değişmesinin neyini kutlayacağım ki, demeden edemiyorum.
            MEHMET USLU-EMEKLİ ÖĞRETMEN-KEŞAN
Bu mesajımı, ÖNDER GAZETESİ’nde yıllarca köşe yazısı arkadaşlığı yapan emekli öğretmen Hüseyin Erkana’a göndermiştim. Sevgili öğretmenim karşı mesajında: “Günaydın. Bugün, ömür defterinin 2024. bölümünü yazmaya başladık. 365 gün boyunca, güzel şeyler yazmanızı diliyorum” demiş.
Erkan öğretmenimin tabiriyle; sevgili dost. ‘güzel şeyler’ yazamayacağımı, yılbaşı mesajımda zaten belirtmiştim. Sevgili okurlarım ve Erkan öğretmenim: AKP’nin 21 yıldır, HEDEF ; 2023 söyleminden içimize gına geldi. Türkiye’de; yoksulluk,  yolsuzluk bitti mi, yasaklar kalktı mı? AB’ye girdik mi. Terör bitti mi? Enflasyon, milli gelir, ekonomi, ihracat, ithalat hedefleri hangi yıl tuttu? Aya gidebildik mi? Komşularla sorunlar sıfır m? 2024 yılı içinde bu hedeflerin tutacağını düşünüyor musunuz?

Yazacağım sosyal medya iletisi, Türkiye’yi anlatmaya yetiyor herhalde: “Bir ülkede çöpleri, köpeklerden, kedilerden önce insanlar karıştırıyorsa; orada ne adalet ne insanlık ne de inanç kalmıştır.”
Dünyada savaşlar bitecek  mi? Mustafa Kemal’in “Yurtta barış, dünyada barış” söylemi hayat bulacak mı? “Muasır medeniyet seviyesine ulaşılacak mı?
Çedes’in amacı; Çevreye duyarlı, değerlerine sahip çıkan bir toplum yetiştirmekmiş. Ben; Çedes Projesi’nin olmadığı dönemlerde, ilk, orta ve öğretmen okulunu okudum. Tüm öğretmenlerim bir şekilde, Köy Enstitüsü havası teneffüs etmişti. İlkokulda; Hayat Bilgisi, Yurttaşlık Dersi vardı. Devletin vatandaşa karşı görevlerini, vatandaşın devlete karşı görevlerini bu derste öğrenmiştik. Öğretmen Okulunda Can Baba dediğimiz Meslek Dersleri öğretmenimiz Faruk Canatan bize, iyi insan tarifini yapmıştı. “İyi bir insan, kendi menfaati kadar başkalarının da menfaatini düşünen insandır” demişti.
Artık, fotoğrafa gelelim mi? Yukarıdaki fotoğraf; 31 Aralık 2023 günü saat 10.40’ta çekilmiştir. DERE GELİYOR DERE başlıklı yazımda, Keşan Yeni Mahalle’den ormana doğru giden Radyoling Yolu’ndan söz etmiştim. Fotoğraf; Belediye Hafriyat Döküm Sahası hizasında, o yolun tam ortasında duran, kırık bir bira şişesinin fotoğrafıdır. Fotoğrafı çektikten sonra bütün şişe kırıklarını, (Çedes Projesi’nde okumadığım halde)  şarampole atmayı da ihmal etmedim.
Keşan’da bir halı sahada Belediye’nin; “KEŞAN KAZANDI”  yazan bir reklam pankartı var.
At arabaları triportöre dönüştürülmüş. At pisliğinden kurtulmuşuz. Bu fotoğraftaki pislik de; hiç şüpheniz olmasın; triportör pisliğidir. Bu yoldan her gün, yüzlerce araç geçiyor. Bu şişe belki kazaen triportörden düşmüş, hatta bilinçli olarak da yol üzerinde kırılmış olabilir. Allah muhafaza; dikkatsiz bir  sürücü, şişenin o ağız kısmındaki parçasının üzerinden geçse, lastiği  bile gümleyebilir. Ben, evden çıkıp şişe kırıklarının yanına gelene kadar, en az 5-6 araç o yoldan gitti-geldi. Hiçbirinin de aklına o şişe kırıklarını yolun kenarına atmak gelmedi. Demek ki yoldan; çevreye duyarlı, değerlerine sahip çıkan birileri geçmedi.
Yukarıda, Çedes; din ağırlıklı bir eğitim projesidir, demiştim. Milli Eğitim Bakanı Tarikat ve Cemaatlere STK dediğine göre, yakında tarikat ve cemaat elemanları da Çedes Projesi’nde görev alabilirler. Yazımı; Din ağırlıklı eğitime örnek bir ileti ile bitirmek istiyorum:
“Köy ve kasabalarda kilitsiz ahşap kapılar vardı. Önce çengel, sonra asma kilit taktık. Ahşap kapılar demir kapı, demir kapılar çelik kapı  oldu. Kapıya üç kilit taktık. Yetmedi, alarm taktık, kamera sistemi kurduk. Sabah uyandığımızda, donumuza kadar soyulmamış olma ihtimalimiz; fiftye-fifty. 90 bin caminin olduğu ülkede DİN; ahlâklı nesiller yetişmesini sağlıyorsa, bu kadar hırsız, saksıda mı yetişti? Yaşamı, çöplüğe bağlı insanlar oldukça, hangi projeyi uygularsan uygula, değişen bir  şey olmayacaktır.
Saygılarımla. 01.01. 2024                   Mehmet USLU– Emekli öğretmen