‘AŞK ACISI ÇEKİYORUM İTFAİYE VE SAĞLIK EKİBİ GÖNDERİN’
Edirne’de 112 Acil Çağrı Merkezine gelen ‘Aşk acısı çekiyorum itfaiye ve sağlık ekibi gönderin’ ya da ‘Kısıtlamada ben de dışarı çıkabilir miyim?’ gibi asılsız ve gereksiz ihbarlar, çalışanları hem meşgul ediyor hem de şaşırtıyor.
Acil çağrıların tek merkezden yönetilmesine ilişkin proje kapsamında sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekiplerine çağrıların ulaştırılmasını 112 Acil Çağrı Merkezleri sağlıyor.
Salgın döneminde vefa grubu ve COVID-19 hastalarına yönelik ihbarların eklenmesiyle de merkezde çağrılarda yoğunluk yaşanıyor.
Acil çağrı merkezine gelen asılsız ihbarlar ise hem sistemi hem de görevlileri meşgul ediyor.
Asılsız ihbarda bulunanlar sistem üzerinden tespit edilip, para cezası uygulanıyor. Üç kez asılsız ihbarda bulunanlar hakkında adli süreç başlatılıyor.
Merkeze, ‘Aşk acısı çekiyorum itfaiye ve sağlık ekibi gönderin.’, ‘Burada çok sayıda ölü var çabuk yetişin.’, ‘COVID-19 tedbirlerini ve kısıtlama bilgilerini öğrenebilir miyim?’, ‘Kısıtlamada ben de dışarı çıkabilir miyim?’ şeklinde çok sayıda çağrı geliyor.
Edirne 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü İsmail Öztuna, kentte meydana gelen olaylara acil müdahale edebilmek ve can kayıplarını önleyebilmek için ekiplerin 24 saat görev yaptığını söyledi.
Vatandaşların tek çağrı numarasına henüz tam anlamıyla alışamadığını belirten Öztuna, “Jandarma için aradıklarında 112 Acil Sağlık Merkezi ile karşılaşınca ‘acaba yanlış mı aradık’ diyerek telefonu kapatıyorlar. Bu, %30 civarında vaka oluşturmayan çağrıları kapsıyor. Vatandaşlarımız emniyeti de jandarmayı da sağlığı da arasalar karşılarına 112 Acil Sağlık Merkezi çalışanı çıkacaktır. Lütfen 112’nin anonsunu duyduktan sonra telefonlarını kapatmasınlar.” dedi.
Asılsız ihbarları genellikle çocukların yaptığını anlatan Öztuna, şöyle devam etti: “Ekibimiz olay yerine gittiğinde bir vakayla karşılaşmıyor. Mesela çocuklarımızdan biri çağrı merkezimizi arıyor, adres veriyor, ambulans ekiplerimiz olay yerine gidiyorlar ve mezarlıkla karşılaşıyorlar. Bu, ekiplerimizin zaman kaybına neden oluyor. Trafik kazalarıyla ilgili çok sayıda asılsız ihbar geliyor. Vatandaşlarımızdan biri Keşan’da kaza olduğunu söylüyor. Ambulans ekiplerimiz olay yerine gidiyor ve ne bir kaza ne de bir yaralıyla karşılaşıyor. Asılsız çağrılar, acil çağrıya ihtiyacı olan vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden oluyor.”
“ASILSIZ İHBARDA BULUNAN 28 KİŞİYE 8 BİN 350 LİRA CEZA UYGULANDI”
Geçen yıl merkeze gelen yaklaşık 507 bin çağrıdan yalnızca 173 bininin vakaya dönüştüğünü anlatan Öztuna, “Asılsız ihbarda bulunan 28 kişiye 8 bin 350 lira idari yaptırım kararı uygulandı. Asılsız ihbar için bu yıl 570 lira ceza uygulanıyor, asılsız ihbar tekrar ederse iki katına çıkıyor, bir daha tekrar ederse adli işlem uygulanıyor.” diye konuştu.
Çağrı karşılama personeli Şebnem Eroğlan da asılsız çağrılar yüzünden büyük sıkıntılar yaşadıklarını ifade etti.
Merkezin zaman zaman dalga geçilmek için arandığını anlatan Eroğlan, “112 Acil Çağrı Merkezi, 155, 156 ve 110 itfaiye birimimiz tek numarada toplandı. Vatandaşlarımız bu konuda bilinçli değil. COVID-19 sürecinde ‘şu saatte çıkabilir miyim’ diyerek izin isteyenler oluyor. Biz buradan kimseye izin vermiyoruz ama vatandaşlarımız aramaya devam ediyor. Bu dönemde aldığımız en fazla çağrı COVID-19 kısıtlaması ve izinlerle ilgili.” ifadelerini kullandı.
Çağrı merkezi çalışanı Şeymanur Mantar ise bazı ihbarlarda adrese ulaşmakta zorluk yaşandığını belirterek, “Bununla ilgili bazen haritalarımıza tam konum düşmüyor. Cep telefonundan konum bilgisi paylaşılabiliyor. Vatandaşlarımızın özellikle acil durumdayken konum bilgisini açması hayati önem taşıyabiliyor.” dedi. (AA)