AV. NİLÜFER ERK OĞUZ: “İSTİKLAL MARŞIMIZ; BAĞIMSIZLIĞIMIZ, KUTSALIMIZ, NAMUSUMUZDUR!
Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Keşan Şubesi Başkanı Av. Nilüfer Erk Oğuz, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı.
“10 Ocak 1921’de kazanılan ve milletimizde büyük coşku ve güven yaratan 1. İnönü Zaferi ve bu zaferin peşi sıra, 20 Ocak 1921’de ilk Anayasa ‘Teşkihat’ı Esasiye’nin kabulü ile bir devlet olarak kuruluşumuz tamamlanmıştı.” şeklinde başlayan Erk Oğuz’un yazılı açıklaması şöyle devam etti: “Bu süreç İtilaf Devletleri’nin 21 Şubat’ta yapılan Londra Konferansı’na ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’ni davet etmesiyle sonuçlandı. Böylece Türk milletinin geleceğinde artık Osmanlı sarayının değil, TBMM hükümetinin söz sahibi olduğu kabul edilmiş; siyasal varlığımız
tanınmış oluyordu.
Anayasası da ilan edilen bağımsız devletimizin, elbette bir ‘Milli Marş’ı olmalıydı. Bunun için en güzel önerileri toplamak üzere, TBMM tarafından para ödüllü bir yarışma açıldı. Eserler ardı ardına sunuluyor fakat hiçbiri yeterli bulunmuyordu. Meclis ‘Milli Şair’ini bekliyordu, çünkü ulusal marşımızın onun vicdanında yazılı olduğunu biliyordu!
Yarışma için para ödülünü doğru bulmayan Mehmet Akif, nihayet katılmaya ikna edildiğinde; her dinlediğimizde gönlümüzü titreten şiirinin kıtaları, ufukta belirmeye başlamıştı. 12 Mart 1921’de Hamdullah Suphi Bey tarafından Meclis’te defalarca okutulan ve gözyaşları içinde ayakta dinlenen Mehmet Akif’in ‘İstiklal Marşı’ şiiri, oy birliği ile ulusal marşımız olarak kabul edildi.
İstiklal Marşımız, Ankara soğuğunu paltosuz geçirdiği halde, ‘Milli Marş’ yarışmasından kazandığı para ödülünü yoksul kadınlara ve çocuklara iş öğreten Darülmesai’ye bağışlayan; tüm şiirlerini topladığı Safahat’a, ‘O artık Türk milletine ait’ diyerek, ulusal marşımızı dâhil etmeyecek kadar, yüce gönüllü bir vatansever olan Mehmet Akif Ersoy’un eseridir. Şairin 48 saatte yazdığı belirtilen şiiri için söylediği, ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!’ sözleri ise Türk milletinin yüreğinin derinliklerine kazınmış, yeminimiz olmuştur.
Anayasamızda değiştirilemez ilk dört maddeden biri olarak yerini alan İstiklal Marşımız, bayrağımızla birlikte, tarihinde esir yaşamak nedir bilmemiş milletimiz için bağımsızlığının sembolüdür, kutsalımızdır, namusumuzdur.
İstiklal Marşımız, ‘Dünyaları alsak da bu cennet vatanı vermeyeceğimizin’ sözüdür!”