BİR YOL HİKÂYESİ

16.12.2023 tarihli DERE GELİYOR DERE  başlıklı yazımda; Keşan Yeni Mahalle’den, ormana doğru giden Radyoling Yolu’nun hikâyesini anlatmıştım. Derenin önünü kesip suyunu şarampole verirseniz, su, yolun üzerinden akacaktır. Bugün size; o yolun şehir merkezine doğru devamı olan Atatürk Bulvarı’nın kaldırım hikâyesini anlatacağım. Ancak olayın, çok öncesine  değinmeden geçemeyeceğim.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde, AKP adayı Mustafa Helvacıoğlu Keşan Belediye Başkanı seçilmişti. Aradan birkaç ay geçmiş, 19 Temmuz 2019 Cuma günü, Helvacıoğlu basına bir demeç vermiş, bu demeç; 20 Temmuz Cumartesi günü yerel gazetelerde yer almıştı. Helvacıoğlu’nun demecinin özeti: “CHP; 40  yılda Keşan’a tek bir çivi çakmadı” şeklindeydi.

            Oysa; Mehmet Özcan’ın başkan olduğu 3 dönemde; (2004-2019) su, kanalizasyon, elektrik, telefon, doğalgaz ve yağmur suyu toplama kanalları olmak üzere, Keşan’ın ana ve ara yolları, tam 6 defa kazılmıştı. Altyapı sorunu;  yok denecek derecede  halledilmişti. 28 Temmuz 2019 günü ÖNDER GAZETESİ’ndeki yazımın başlığı: BİR TEŞEKKÜRÜ ÇOK MU GÖRDÜNÜZ şeklindeydi. Önceki  başkan Mehmet Özcan’a bir teşekkür edilmeliydi. Yazımda, Helvacıoğlu’na başarılar dilemiş, çoğunlukta olan muhalefet meclis üyelerine de: “Keşan için yararlı tüm projelere evet oyu verin” tavsiyesinde bulunmuştum. Alt yapı konusunda fazla bir iş kalmadığı için de: “Yerleşim yerinde alt yapı: İğneyle kuyu kazmaktır, üst yapı: Badana, boya yapmaktır” demiştim.
5 yıl içinde belediyeyi  eleştiren yazılarımın tamamı; iki elin parmakları kadar değildir. Ama son zamanlarda öyle aksamalar var ki, belediyeyi eleştirmeden yapamıyorum.
Yukarıda: “Alt yapı: İğneyle kuyu kazmaktır, üst yapı: Badana boya yapmaktır” yazmıştım. 31 Mart 2019’da seçilen belediye başkanı badana boyaya; çarşı merkezinden başladı. Tüm ana yollar ve çarşı merkezindeki ara sokakların çoğunun kaldırımları, karo taşı döşendi. Ali Paşa Çarşısı sokakları, Rasim Ergene Caddesi, Hastane Caddesi ışıklandırıldı. Kaldırımlara döşenen karo taşları renkli ve değişik boyutlardaydı. Karo taşı döşemelerinin belirli bir kusuru vardı. Birçok caddede döşeme yapılırken, karo taşları; kaldırımdaki mevcut ağaçların dibine kadar döşenmişti. Yani, bu ağaçların köküne, yağmur veya yapılacak sulama suyunun gitmesi; imkânsız gibiydi.
Kaldırım yapma sırası Atatürk Bulvarı’na gelince; karo taşı döşemekten vazgeçildi. Kalıplar çakılıp, kaldırım olan yere hazır beton döküldü. Bazı kalıplar ve  sivri bir demir ucu yardımıyla, yaş beton üzerine, değişik ebatlarda karo taşı süsü verilen çizimler yapıldı.
Kayserili; eşeği, yonca sansın diye, kuru otu, yeşil boya ile boyarmış.  Yukarıda, diğer cadde ve sokaklara döşenen karo taşlarının değişik renklerde olduğunu yazmıştım. Belediye’de; biz, onları renkli karo taşı sanalım diye, beton üzerindeki dörtgen veya kare şeklindeki  çizimlerin bazılarını  değişik renkelerle boyamış. Birçok boya, bir-iki gün sonra sırıtıyor. Güler misin, ağlar mısın?
Atatürk Bulvarı’nda beton kaldırım yapılırken, ağaçlar da düşünülmüş. Her ağacın çevresine bir kalıp yapılarak, beton, bu kalıbın dışına dökülmüş. Yani ağacın, su alabilmesi hesaplanmış. Ama burada da bir yanlış yapılmış. Yapılan yanlışı belediye: 153 bürosuna gidip anlattım. Şöyle ki:
3 Ocak Çarşamba: 11.15 civarı, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Belediye’nin 153 müracaat bürosuna gittim. Atatürk Bulvarı’ndaki kaldırım çalışmalarında, en az 7-8 ağacın kökünde (birinde su bile geçirmeyen) beton parçalarının bırakıldığını söyledim. Adımı, telefon  numaramı aldılar. Saat 14.51’de, bulvar üzerinde eve giderken, belediyenin 0284 714 11 85 numaralı telefonundan arandım. Sorun olan yerleri tekrar tarif ettim. Telefondaki ses: “Hemen ekipleri yönlendiriyoruz“ dedi.
Ancak; fotoğrafları çektiğim 6 Ocak Cumartesi günü saat 11.00’a kadar sorun ile ilgili  hiç bir işlem yapılmamıştı.
Bizi yönetenler hata yapmaya devam ettikçe; ben de hikâye yazmaya devam edeceğim.
Saygılarımla. 06.01.2024                    Mehmet USLU– Emekli öğretmen