BU SEÇİM PARTİLER ARASI BİR İKTİDAR YARIŞI OLMAMALIDIR
Biz yaşlılar “Neler neler gördük biz?” diyerek bazı zaman gençlere hava atıyoruz ya, gerçeği konuşmak gerekirse 3 -6 Mart arasında yaşanan siyasi depremi “Ben daha önce de böylesini gördüm” diyen yalan söyler. Çok ilginç bir süreç yaşadık. Olayların her saat değiştiği ve görülmemiş bu siyasi medcezir neyse ki mutlu sonla bitti. Bu süreçte birkaç kez masaya oturup yazmaya teşebbüs ettimse de bu GEL-GİT’ler nedeni ile her an değişen durumlar sonrasında “İyi ki yazıp da gülünç olmamışım” diyerek kendimi kutladım.
***
Ama bu herkes için böyle olmadı.. Özellikle iktidar borazanı TV’lerde isimleri büyük, kendileri küçük adamlar mutluluklarını gizlemeden işin başında “Ben demiştim ben biliyordum. Bu ittifak yürümez”den başlayıp sonuçta her şey tekrar eski haline dönünce hırçınlaştılar, neredeyse açık oturumlarda birbirlerine düşman kesildiler. Gergindiler… Ben bu süreçte bu kifayetsizleri seyrederek büyük keyif aldım. Özellikle isimlerinin başında Prof. veya Doç. yazan ya da Siyaset Bilimci unvanlı bu yorumcuların dün söylediklerini inkar etmek zorunda kalmaları ve onların bu zavallı halleri gerçekten izlenmeye değerdi.
***
Olmasaydı iyiydi. Ama oldu. Bir deney yaşandı. Herkes bu deneyimden dersini aldı. Şimdi yapılması gereken “Sen şunu dedin, ben şunu dedim” gevezeliğini bırakıp seçime ve sonrasına odaklanmak.. Kılıçdaroğlu’nu aday göstermek yetmiyor. Seçilmesini hem de önemli bir oy farkı ile seçilmesini sağlamak gerekiyor. Önce yalın gerçekleri kendimiz görmek, aklımızı başımıza almak ve bu seçimin önemini herkese anlatmak gerekiyor. Bu seçim partiler arası bir iktidar savaşı değildir. Bu Devleti yeniden inşa etme sürecidir. Şimdilerde “Nerde bu devlet ?” diye feryat ediyoruz ya işte bu seçim, o devleti yeniden bulmak ve yerli yerine oturtmak sürecidir.
***
Devlet nedir? Devlet sadece ezan ve bayrak değildir. Devlet Merkez bankası demektir, devlet TÜİK demektir, devlet TBMM demektir, devlet Sayıştay, devlet özgür üniversite, devlet bağısız tarafsız yargı demektir, Devlet anayasa demektir… Bunların yerli yerinde durduğunu ve liyakatli ellerde bulunduğunu, kendi yasal görevlerini özgürce yapabildiklerini söyleyebilir misiniz? İşte bu nedenle siyasi görüşünüz ne olursa olsun bu ülkede öncelikle, kendi siyasi görüşünüzden çok Devletin varlığını düşünmemiz gerekir.
***
Sonuçta bu seçim bir iktidar savaşı değildir, olmamalıdır.. Devleti bir kişi ile mi yoksa kurumlar ve kurallarla, liyakatli kadrolarla, çağdaş bir hukuk düzeni ile yönetileceğinin tercih edileceği bir referandumdur. Kılıçdaroğlu bir semboldür.. Eğer her şey yolunda giderse süreç sonunda tarafsız bir Cumhurbaşkanı olarak görevini tamamlayacak ve emekli olacaktır.
***
Millet İttifakı Hareketi, Mustafa Kemal Atatürk’ün saltanatı kaldırıp, cumhuriyeti kurmasından sonra bu ülkede yaşanmış en büyük çağdaşlık, demokrasi, adalet ve sosyal devlet projesidir. Bu hareket tarafsız, bağımsız bir yargı, çağdaş demokrasi, kuralları olan bir devlet, sürdürülebilir bir kalkınma, özgürlük, hakça bölüşüm içeren bir projedir.
Bunu anlamayanlara, anlamak istemeyenlere hep birlikte anlatmalıyız. Bu projenin mimarı da Kemal Kılıçdaroğlu‘dur. Kılıçdaroğlu çok önemli devlet birikimine sahiptir. Hırsızlara karşı kelle koltukta mücadele eden bir liderdir. Onu anlamak ve anlatmak zorundayız..
Artık Kurtarıcılar aramaktan da vazgeçmeliyiz..
- İL KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ NE İŞE YARAR? (2) - 13 Ocak 2025
- İL KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ NE İŞE YARAR? (1) - 7 Ocak 2025
- CHP HAVANDA SU DÖVÜYOR… - 21 Aralık 2024
- EDİRNE BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ OLMALI… - 15 Aralık 2024
- ŞEFFAFLIK KİM, SEN KİM? - 13 Aralık 2024
- ÖCALAN “TERÖR BİTSİN” DESE DE TERÖR BİTMEZ.. - 7 Kasım 2024
- EDİRNE TARHANA FESTİVALİ ÇOK MU GEREKLİ? - 4 Kasım 2024
- SADECE YAKALANAN KISRAK HARMANI DÖVMEMELİ… - 4 Ekim 2024
- CHP TÜZÜK KURULTAYI FİYASKODUR… - 1 Ekim 2024
- KEŞAN KENT MÜZESİ VE ENEZ’İN ÇAPSIZLARI… - 13 Ağustos 2024