Reklam
Reklam

ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR!

ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR!
  • 05.01.2025
Reklam

Ünlü yazar Ernest Hemingway‘ın eserinden yola çıkarak, sevgili dostlar, yarenler, yoldaşlar çanlar maalesef bizim için, yani insanoğlu ve doğa için çalıyor. Tabiri caizse S.O.S veriyor. Mizacım gereği atıl durmaktan ziyade gezmeyi, gezerken de incelemeyi, araştırmayı, gözlem yapmayı seven bir insanım. Dolayısıyla bu gözlem ve incelemelerimi kamuoyuyla paylaşmak birincil görevlerim arasında. Zaten bilim insanlarının öncelikli görevi, öğrendiklerini kendi bünyesinde saklamak değil, kamu oyuyla paylaşmaktır. Yaptığım gezilerde, gezi yolları üzerindeki incelemelerimde, hiçte mutluluk verici görüntülerle karşılaşmadım. Çanakkale’den Marmaris, Bodrum istikametine kadar, mevcut ovaların ve ekim alanlarının, beton yığınlarıyla doldurulduğu, yürekler acısı bir durumla karşılaştım. Bu çarpık imarlaşma, bilinçli bilim adamlarının yapacağı bir proje değil, sadece rant elde etmek için yapılmış bir projedir, ve sonu felakettir. Ülkeyi terk edip, yurtdışına doğru çeşitli alanlardan geçerken, yaptığım incelemelerde kış

mevsiminin 2.ci ayı, Ocak ayını yaşamamıza rağmen, Kapıkule Sınır Kapısı’ndan, Sırbistan, Arnavutluk ve Romanya sınırlarına kadar, hâlâ günlük güneşlik bir havanın hakim olduğunu gözlemliyoruz. Bulgaristan’ın her zaman karla kaplı, Meşhur Vitoşa Dağının tepesinde, Yahudilerin giydiği kippa gibi bir görüntü hakim. Dolu dolu akan dere yataklarında su yok. İspanya’dan Fransa’ya, Polonya’dan Danimarka’ya kadar, aynı hava akımının hakim olduğu, gelen bilgiler arasında. Geçilen alanlardaki tarım topraklarında, şimdilerde bir karış yükseklikte olması gereken buğdaylar, topraktan kimi çıkmış, kimi yerlerde buğday ekili tarlalar, ekilen buğdaylar çıkmadığı için, bozularak, başka mahsul ekimine hazırlanıyor. Böyle bir görüntünün sonu, kesinlikle dünyanın, bir kıtlıkla karşı karşıya kalacağı görüntüsüdür. Altın çıkarmak için siyanürle dağları zehirleyip yok ederseniz, maden ocakları için zeytin ağaçlarını keserseniz. Orman alanlarının içine taş ocakları açarsanız, Hesler için dere yataklarını değiştirirseniz, tarım alanlarını beton yığınlarıyla doldurursanız, kimyasal atıklarınızı arıtmadan derelere verirseniz. Sonunda olacağı budur. Ama bu görüntüye sebep olanlar şunu bilmelidir ki. Kendilerini yırtarcasına, dünya kaynaklarını kirleterek, elde etmeye çalıştıkları para, yenilen bir besin kaynağı değildir. Onun için devamlı söylediğimizi, hançeremizi yırtarcasına haykırdığımız sloganı, daha yüksek sesle haykırmak gereği şiddetle duyuluyor. Yeter artık, dünyayı alınteri akıtarak, elde ettikleri diplomaların sahipleri, gerçek diplomalı bilim adamları yönetmelidir. Yoksa her parası olan, cahil cühela insanların yönetiminde, dünya süratle bir felakete doğru sürüklenmektedir. Bilim insanlarının birincil görevi, yaklaşan bu felaketin çözümü için, çaba sarf edip, çözüm konusunda bildiklerini kamu oyuyla paylaşmaktır. Yoksa yarın çocuklarımız ve torunlarımız için çok geç olacaktır.

Sağlıcakla kalın, sevgiler sizinle olsun…

 

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ