Reklam
Reklam

“DEVLETİMİZ BİZİ KANGİ KATEGORİDE GÖRÜYOR”

“DEVLETİMİZ BİZİ KANGİ KATEGORİDE GÖRÜYOR”
  • 14.04.2020
Reklam

Saros Körfezi’ndeki sahillerde ikamet eden birçok vatandaş, sahillere verilen hizmetin kısıtlandırılmasından dolayı serzenişte bulundu.

Tüm Dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan Corona Virüsü (Kovid-19) salgını nedeniyle sahillere verilen hizmetler de sınırlandırıldı.

Özellikle yazlıkçılara ‘Gelmeyin.’ Çağrıları yapılırken, sadece su ve çöp hizmeti verileceğinin altı çizildi.

Ancak sahillerde yaşayan ve 12 ay ikamet eden, sayıları da oldukça fazla bulunan vatandaşlar ise bu duruma tepki gösterdi ve hizmet alabilmek için kurumlar arasında sürekli yönlendirildiklerini belirterek, “Pinpon topuna döndük.” şeklinde serzenişte bulundu.

“DEVLETİMİZ BİZİ KANGİ KATEGORİDE GÖRÜYOR”

Yayla Sahili’nde yaşayan Ahmet Dinçer, yaşadıkları süreci şöyle dile getirdi: Yayla Köyü Muhtarına 50 tane maske verilmiş. Muhtar, ‘20 tanesini ben kullandım, 30 tanesini köye dağıttım.’ diyor. Haklıdır sürekli dışarıda olduğu için kullanması da çok normaldir. Bizim gibi ikameti Keşan- Yayla köyü olup sahilde 12 ay kalan 500’e yakın kişi var. Bunların %80’i de 65 yaş üstü. E-devlet kanalıyla maske talep edemiyor,  Kaymakamlık vermiyor, orası Belediye hizmet alanı diyor. 153’ü arıyoruz adres Jandarmayı veya Kaymakamlığı gösteriyor. Bu bu üç arada pinpon topuna döndük! Dar alanda paslaşma yapılıyor. Vatandaşın derdini kim çözecek? ENSAR anlayışla Suriyeli sığınmacılara kucak açan devletimiz bizi hangi kategoride görüyor anlamakta zorluk çekiyorum ve de çok üzülüyorum.”

“TIR’LARLA MAL GELİYOR, BULAŞI RİSKİ ÇOK YÜKSEK”

Diğer bir konunun da mücavir alanların ilaçlanması olduğuna dikkat çeken Dinçer, “11 Mart’dan sonraki açıklamalarında Keşan Belediye Başkanı Sayın Mustafa Helvacıoğlu ‘Yazlıklara gelmeyin, sizlere su ve çöp hizmeti haricinde ne sağlık ne de başka bir konuda hizmet veremem.’ demişti. İstanbul gibi büyük şehirlerden gelecek olanların bulaşı riski taşıdığını düşünerek söylenmiş bir söz olduğunu kabul edersek; haklıdır. Fakat birde madalyonun diğer yüzü var. Yayla köyü ikameti olarak gözüken benim gibi en az 500 kişi 12 ay burada kalmaktadır. Bizlerin Keşan’ın herhangi bir mahallesinde oturan kişilerden ne farkımız var? Hepimiz T.C vatandaşıyız. Anayasanın eşitlik ilkesine göre de eşit hizmet almamız gerekir.

Burada başta Keşan Belediyesinin kiracısı olup şu anda faaliyette olan kasabından balıkçısına kadar bir çok dükkan açık ayrıca 2 tane zincir market bir de yerel market hizmet vermektedir. Bu iş yerlerinden buradaki vatandaşlar günlük ihtiyaçlarını karşılıyor, bu iş yerlerine tedarik zinciri kapsamında Keşan’dan veya Büyük şehirlerden TIR’larla mal geliyor ve onların getirebileceği bulaşı riski çok yüksektir. Buna rağmen Belediye inatla; ben mücavir alanları ilâçlamam nasıl diyebilir. Yayla Sahilinde olduğu gibi Erikli Sahilinde de durum farklı değil. Bizim sorunlarımızı çözecek devletimizin bir yetkilisi veya kurumu yok mudur?” şeklinde konuştu.

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ