DR. MURAT DERİN’İN YENİ KİTABI YAYIMLANDI
Balkanlar ve özellikle Yunanistan-Batı Trakya üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan İpsala Yenikarpuzlulu akademisyen Dr. Murat Derin’in yeni kitabı okurlarla buluştu. Daha önce Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi üzerine kapsamlı bir eser kaleme alan Derin, bu kez doktora çalışmasını kitaplaştırarak “Lozan’dan Günümüze Batı Trakya’da Türk Sivil Toplum Kuruluşları ve Faaliyetleri” adlı kitabını yayımladı.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapan Dr. Murat Derin’in, Batı Trakya’daki Türk sivil toplum kuruluşlarını konu alan bu önemli çalışması, 2024 yılının Aralık ayında Kriter Yayınları tarafından basıldı ve tüm kitapçılarda satışa sunuldu.
Kitabın arka kapağında şu ifadeler yer alıyor:
“Lozan Barış Antlaşması’nın ardından Yunanistan’a resmi azınlık statüsüyle bırakılan Batı Trakya Türkleri, kimliklerini, kültürel miraslarını ve toplumsal varlıklarını koruma mücadelesini sivil toplum kuruluşları aracılığıyla sürdürmüştür. Bu mücadele, İskeçe Türk Birliği’nin kuruluşuyla başlamış ve zaman içinde kurulan diğer sivil toplum kuruluşlarının çabalarıyla günümüze kadar kararlılıkla devam etmiştir.
Dr. Murat Derin’in titiz saha araştırmalarıyla hazırladığı bu eser, Batı Trakya Türklerinin tarihsel mücadelesine ışık tutarken, Türk-Yunan ilişkilerinin bu süreç üzerindeki etkilerini derinlemesine analiz etmektedir. Hukuki girişimlerden uluslararası mahkeme kararlarına, toplumsal dayanışmadan kültürel mirasın korunmasına kadar uzanan bu öykü, bir azınlığın var olma mücadelesi kadar insan hakları ve evrensel direnişin de çarpıcı bir örneğini sunmaktadır.
‘Lozan’dan Günümüze Batı Trakya’da Türk Sivil Toplum Kuruluşları ve Faaliyetleri’, yalnızca bir tarih anlatısı değil, aynı zamanda bir toplumun kolektif hafızasını, direnişini ve umudunu gelecek nesillere taşıyan bir belge niteliğindedir. Akademik derinliği ve zengin içeriğiyle, okuyucusunu geçmişin izlerinden günümüzün sorunlarına uzanan bir düşünsel yolculuğa davet etmektedir.
Batı Trakya’nın derin tarihine tanıklık etmek ve bu azınlığın kimlik mücadelesine dair kapsamlı bir perspektif kazanmak isteyenler için bu eser, vazgeçilmez bir kaynak olacaktır.”