DÜŞÜNÜYORUM… KONUŞUYORUM… TUTUKLANIYORUM…
Öyle bir antidemokratik ortama girdik ki bu bana acil bir erken seçim havasına girdiğimizi gösteriyor. Aslında erken seçim için zaten tüm şartlar oluştu. Yönetenler çok belirgin bir şekilde yönetemiyor, hiç bir soruna çözüm bulamıyor, halkın hiç bir derdine çare olamıyor.
Peki çekindikleri ne? Erken seçim kararı neden alamıyorlar. Çünkü resmen bir zenginler ve zengin bürokratlar sınıfı oluşturdular üst yönetimde. Alt yönetimde yani tabanda ise eski ekonomik gücünü arayan tarikat ve cemaatler rahatsız. Belediyelerden aldıkları paralar kesildi. Gerçi bazı bakanlıklar yoluyla desteklenmeleri sanırım yetmiyor. Bazı tarikat veya cemaatler hastaneler ve milli eğitim içinde çok çalışıyorlar. Tabi karşılığı bol ekonomik menfaat olmalı. Pek tabi ki tüm bu işlemler kanunsuzluk ve suç oluşturan öğeleri barındırıyor olmalı. Hele de üst yönetimde hep aynı kişiler hep aynı görevlerde kalıyor. Cesareti olanlar Sayın Kurum gibi devam ediyor. Sayın Bozdağ gibi kritik görevlerde umarsız çalışmalara girebiliyor. Ve suçluluk yada kabahat piramidi alanları erken seçimle terk etmek istemiyor.
Yazıyorum… Konuşuyorum ve tutuklanıyorum. Çünkü halkı uyandırıyorum. Çünkü gerçekleri söylüyorum. Çünkü başarısızlıkları açığa çıkartıyorum. Çünkü yetersiz kifayetsiz ve liyakatsiz yöneticileri ifşa ediyorum.
Bunlar işlerine gelmiyor seçim sathı mailinde halk uyanmamalı, yapılan yanlışları görmemeli. Hatta sayıştay bile sadece muhalefetin yaptığı hataları yazmalı. Hele hele basın tek kelime kötü gidişi yazmamalı. Hatta devlet kurumları halka asla doğruyu söylememeli.
Ormanlar yanıyor efendiler, uzaya turistik gezi için gönderdiklerinize yaptığınız harcamalarla yangın uçağı alsaydınız, bu felaketler yaşanmazdı. Sildiğiniz vergileri silmeseydiniz emeklileri açlığa mahkum etmezdiniz. Madenlerden Osmanlı kadar bile vergi almıyorsunuz. Osmanlı %25’ini alırken çıkan madenin siz %2’sini alıyor ama vergisini de siliyorsunuz.
Siz Anayasayı bile takmıyorsunuz, alınan kararları uygulamıyorsunuz. Yetmiyor mahkemeyi suçluyorsunuz. Yetmiyor mecliste vekillere saldırıyorsunuz. Yetmiyor meclisi de terk ediyorsunuz.
Yazıyorum, korkmuyorum. Halk artık korkuyu yendi. İstediğiniz kadar susturma politikası izleyin. Halk ekonomik olarak çöktü, çözümünüz yok. Emekli açlık çekiyor… Çözümünüz; daha az maaş… İşçi aldığı maaşla kirasını ödeyemiyor… Çözümünüz; enflasyon var. İyi de siz her şeye yıllık %150 ila 200 arasında ZAM yapıyorsunuz. Ama suçu zam yapan esnafa atıyorsunuz.
Her şeye cevabınız var. Ama hiç bir cevap gerçeği gizleyemiyor. Gidin artık be kardeşim… Lütfen gidin. Sizden bu ülkeye artık hayır yok .Bu ülkeyi azcıkta olsa seviyorsanız; gidin… Biz de güle güle diyebilelim.