EDİRNE BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ OLMALI…

AKP son yerel seçime kadar Büyük Şehir Belediye sayısını artırma konusunda iddialı iken son yerel seçim yenilgisinin ardından bu konuda bir sessizliğe büründü. AKP’nin yarattığı gündemin peşine takılmış olan CHP de bu konuda her hangi bir yaklaşım sergilemiyor. Ne istediği bilinmiyor. Böylece ülkenin bir bölümü öyle, diğer bölümü de böyle yönetiliyor ama hiç kimse bundan rahatsızlık duymuyor.
***
Büyük Şehir Belediyei olmak için yasal olarak galiba 750 bin nüfus gerekli.. Edirne henüz 500 bine varma çabasında… Bir ara BÜTÜNŞEHİR diye bir kavram ortalıkta dolaştı. Arkası gelmedi.. Her neyse… Rakamlara ve mevzuata takılmayalım. Böylece ülkenin bir kısmı büyükşehir imkanlarından yararlanırken diğer bölümü yani kırsal kesimi özel idarelerin iktidar güdümündeki imkanları ile ayakta durmaya çalışıyor. Yani kaynaklar iki başlı olarak kullanılıyor.. Global bir planlama ve uygulamadan, daha çok siyasi tercihlerle israf kaçınılmaz oluyor.

***
Lafı uzatmayalım… Örnek vererek anlatalım… Enez ile sahil arasında pusu kurmuş çukurlardan oluşan 7-8 km.lik bir yol, yüz kızartıcı bir halde iken İl Özel İdaresi’nin gayet zengin asfalt şantiyesi dağ başındaki köy yollarına sıcak asfalt döküyor. Çünkü yasal olarak Özel İdare şehir içine hizmet getiremiyor. Enez’in beceriksiz Belediye yönetimi de Türkiye Belediyeler birliğine ve çevresindeki CHP’li Büyük Şehir Belediyeleri’ne rağmen kulağının üstüne yatmış bir çare üretemiyor. Ama Edirne İl Hudutları içerisinde kime sorarsanız sorun önceliğin köy yollarından önce Enez-Sahil arasındaki yol olduğunu söyleyecektir. Ama doğrunun ne olduğundan çok, aşamadığımız mevzuat nedeniyle bu rezilliğe sadece üzülebiliyoruz.
***
Başka köy ve kasabaları bilmem ama Enez’in bir büyük şehir belediyesine ihtiyacı var. Örneğin Enez’in bu yolu/yolları, çöplüğü, trafik ve otopark, liman, kreş, müze ve gittikçe ağırlaşan çevre sorunları varken Edirne Belediyesi Edirne merkezinde 10’dan fazla müze yapıp, 8-10 çeşit festival düzenleyebilir miydi? Siyaseten Enez böyle beceriksiz bir ekibe teslim edilip şimdiki CHP üst yöneticileri gibi kulak üstüne yatılabilir miydi?
***
Ne yazık ki CHP’nin inandırıcı bir yerel yönetim projesi yok. İktidarın da böyle bir hevesi yok. Enezlilerin de kendilerini çağdaş bir kente taşıyacak, Enez’in ekonomisini zıplatacak, Enez’i Trakya’nın turizm merkezi yapacak kadroları bulmak, bulsa da yönetim getirmek gibi bir niyeti yok.
***
Ama ben derim ki yine de pes etmeyelim. Çok yakında “Nasıl Bir Enez istiyoruz” gibi “ÜLKEDE VE EDİRNE’DE NASIL BİR YEREL YÖNETİM MODELİ İSTİYORUZ” konulu bir toplantı yapalım, böyle bir çalışma başlatalım.. Böylelikle beklide SUSMUŞ Yerel Yöneticilerimizin engin birikimlerinden de yararlanma fırsatı bulabiliriz. Unutmayalım ki günümüzde yerel yönetimler çağdaş bir ülkenin yasama, yürütme ve yargı kadar vazgeçilemez bir parçasıdır..
***
Yahu ben kime söylüyorum ki? Yusuf Kılıç’ın dizelerindeki gibi…
“Neyimize gerek ucundan, kıyısından yaşamak varken
Sıradan bir çizgiyi koruyabilecekken sorular üretmek…
yeni anlamlar aramak, yetinememek…?
Dünyanın delisi biz miyiz?
Bir biz miyiz insan delisi?
Bizim delimiz mi bu sokaklarda postacı kimliği ile dolaşıp yitirilmiş adresler arayan?
Ve durmadan kendine mektuplar yazan?”
Evet… Sürekli kendi kendimize mektuplar yazıyoruz.