Reklam
Reklam

FİZYOTERAPİST VİLDAN KARA: “HAYATI PAYLAŞMAK İÇİN ENGEL YOK”

FİZYOTERAPİST VİLDAN KARA: “HAYATI PAYLAŞMAK İÇİN ENGEL YOK”
  • 14.05.2020
Reklam

10-16 Mayıs tarihi ülkemizde Engelliler Haftası olarak kutlanmaktadır. Engelliler Haftası sadece ülkemizde değil, Birleşmiş Milletler’e üye 156 ülkede kabul edilmektedir. Engelli kelimesi fiziksel, zihinsel veya ruhsal sorunları nedeniyle hareket fonsiyonları ve duyusal fonsiyonları kısıtlanan  bireyler anlamına gelmektedir. Engellerin oluşmasına farklı sebepler neden olabilmektedir. Bunlar; genetik faktörler olabileceği gibi doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası geçirilen bir kaza da neden olabilmektedir. Aile içinde engelli bir birey olması bütün ailenin hayatını etkilemekte ve yaşamın zor  bir dönemi olarak karşılarına çıkmaktadır. Bu zor dönemle mücadele etmekte olan aileleri sadece belli günlerde anmak ne kadar doğru olabilir? Her bireyin başına gelebilecek bu durum karşında duyarlı ve bilinçli olup onlara destek olmak zorundayız. Özel gereksinimli bireylerin yaşadıkları sıkıntılar hayatın her evresinde kendini göstermektedir. Bunlar sadece aile içi değil sosyal çevrelerinde de karşılarına çıkmakatadır. Bu bireylerin günlük yaşamlarını kolaylaştırıcı çalışmaların yapılması gerekmektedir. Örnek olarak; sokakların kaldırımların düzenlenmesi, toplu taşıma araçlarının özel gereksinimli bireylerin kolayca inip binebilecekeleri uygun hale getirilmesi, caddelerdeki, parklardaki, alışveriş merkezlerindeki tuvaletleri rahatca kullanabilecekleri hale getirilmesi, sosyalleşmeleri için çok önemli bir adımdır.

Özel gereksinimli bireylere acımak onlara yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bu bireyler acınacak kişiler değil desteklenip ellerinden tutulup topluma kazandırılacak kişilerdir. Bu konuda elimizden geleni yapmak bizlerin insanlık borcudur.

Her ne kadar devletimiz ve sivil toplum örgütlerimiz yasalarla onları hayata dahil etmeye çalışsa da bizler de hayatlarına artı katabilmek için elimizden geleni yapmalıyız. Onlara iş imkanı sağlayarak sosyal hayata katılmalarını ve daha mutlu bir şekilde hayatlarına devam etmelerine yardımcı olabiliriz. Devlet yasalarla  her yüz personel için iki birey çalıştırmayı zorunlu kılsa da bizler bunu zorunlu olduğumuz için değil, sosyal sorumluluğumuzun gereği olarak yapmalıyız.

Ülkemizde devlet tarafından işitme engelliler, zihinsel engelliler, görme engelliler için ayrı ayrı açılmış okullar bulunmaktadır. Zihinsel ve ruhsal engelliler ise belirli okulların bünyesinde açılmış olan özel sınıflarda eğitim ve öğretim gör­mektedirler. Ayrıca bu okulların dışında rehabilitasyon merkezleri de bulunmaktadır.

Özel gereksinimli bireylerinin durumlarının farkında olmak  bile bazen ciddi bir mesafe kat etmek anlamına gelmektedir. Unutulmamalıdır ki; bu bireyler toplum üstünde bir yük değil tam tersine yardımlaşmamızı sağlayabilecek imkanlar sunmaktadırlar.

Unutmayalım ki; yaşamımızın bir yerinde, bir nedenle biz de en­gelli olabiliriz! Engellerin sevgiyle, hoşgörüyle aşıldığı bir dünyada yaşamak ve bu farkındalığı sadece bu haftada değil, yaşam boyu sürdürmek dileklerimle…

 

 

 

 

 

 

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ