Reklam
Reklam

ÖNCEKİ DÖNEM BELEDİYE BAŞKANI MEHMET ÖZCAN SESSİZLİĞİNİ BOZDU…

ÖNCEKİ DÖNEM BELEDİYE BAŞKANI MEHMET ÖZCAN SESSİZLİĞİNİ BOZDU…
  • 27.11.2021
Reklam

Keşan Belediyesinin önceki dönem CHP’li Başkanı Mehmet Özcan, Cavit Deniz’i sunumuyla Keşan FM’de yayımlanan ‘Bunu Konuşalım’ programına konuk oldu.

Deniz’in sorularını yanıtlayan eski başkan Özcan, hem partisi hem de Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu hakkında konuştu.

“HİÇ KİMSENİN ‘SEÇİM KAYBEDERİM’ KORKUSUYLA GİRMEDİĞİ ŞEYLERE BİZ CESARETLE GİRDİK”

Deniz: ‘Nasıl bir belediye bıraktınız? Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun kendisinin de kabul ettiği hatta artık bu kullanımdan ötürü kendisini de eleştirdiği, dile pelesenk olan 30 yıl eleştirisinden başlarsak, bu 30 yılın 15 yılı size ait sayın Özcan.. 2 buçuk yılı MHP’ye ait olduğu için konumuz dışında bırakırsak, payınıza düşen dönem için neler söylemek, bu eleştiriye nasıl cevap vermek istersiniz?’

Özcan: “Konuşmak çok kolay; ama ağzından çıkanı da kulağın duyacak. Sen bir iş yap, ondan sonra devr-i sabık yarat. Benim 15 senedir yaptıklarımı burada saatlerce anlatsam bitmeyecek. Bir çok büyük kentin yapmadığı şeyleri yaptık Keşan’a. Ondan öncekiler de boş durmadılar, her dönem belediyeyi yöneten başkan ve ekipleri Keşan’ı ihtiyaçları ile ilgili noksanlıkları kendi görüşleri ve ekonomik şartları doğrultusunda kalıcı eserler bırakmışlardır. Bu zaten sayın başkandan kaynaklı bir şey değil, AKP’nin her şeyi silmek bakışı ile ilgili. Bunlar da benzer şeyler. Eski binalar yıkılacak yıkılmasına da bir proje yapar ondan sonra yıkarsınız. İnsanlar geçmişi çabuk unutur; oturduğun yer de benim yaptığım yer. ‘30 yılda ne yaptınız?’ diyor, benim yaptıklarım o, 30 yılın en az 5 katı zaten.
Atıkların gideceği su şebekesi yoktu. Ben başkan olmadan önce bahar aylarında bol miktar Hepatit-A görülüyordu. Bu insan dışkısının ağız yoluyla bulaşmasından kaynaklanır, alt yapı demektir. Hiç kimsenin ‘Seçim kaybederim’ korkusuyla girmediği şeylere biz cesaretle girdik. Bunları ‘Aman seçilmeyiz’ diye aklımızın ucundan geçirmeyerek yaptık.”

“DENİZ BUNU BURAYA KADAR GETİRDİK, GERİSİNİ SİZ YAPIN”

Deniz: “Helvacıoğlu, bu kompleks için konuya dair ve size dönük eleştirilerinde, ‘ucube’ ifadesini de kullandı. Yine Sayın Helvacıoğlu, pazaryerinin üstünün kapatılması için kullanılacak malzemenin binanın zemin katında çürümeye terkedildiğini de söylemişti.”
Özcan: “Böyle sallaması kolay. Bu bir şekilde kapatılır; ama ille de bir noksan bulunmuş gibi söylüyor. Biz bunu buraya kadar getirdik, gerisini siz yapın. Neden bu zamana kadar yapmadınız? Dünya kadar para tutuyor ve yapamazlar.”

“5 YILI BİR TAMAMLASIN, ONDAN SONRASINI GÖRECEĞİM”

Deniz: “Helvacıoğlu enkaz bir belediye mi aldı?”
Özcan: “Hayır niye enkaz alsın? O nasıl devredecek onu göreceğiz. Bekara karı boşaması kolay, 5 yılı bir tamamlasın, ondan sonrasını göreceğim.”

Deniz: “2008 yılında Keşan Belediyesi tarafından kurulan asfalt şantiyesi, hurdaya çıkartıldı. Bu konuda, CHP’li iki encümen üyesi de imza vermişti. Asfalt şantiyesinin miladı dolmuş muydu?”
Özcan: “Orada bana göre hata yapıldı. Belediye burada bir şey edinmiş, bakılır işlet mi kolay yoksa satın almak mı? Asfaltın tonunu kaça alıyorlar, kaça üretiliyor? Ayrıca bu tesisi yenileyebilirsin, çok zor değil. Bunu aldığımda hurdaya ayrılmıştı. 50 bin lira para verdik sonra İzmir’de modernize ettirdik. Metal eskimez ki.”

Deniz: “Geçmiş yıllarda, Keşan Belediyesi olarak, Atatürk Stadı’yla birlikte yüzme havuzunun (TMO’nun yan tarafındaki) işletmesine talip olmuştunuz. Fakat, yüzme havuzunun işletmesi verilmemişti. Mevcut bir havuz varken, Keşan Belediyesi’nin yeni bir yüzme havuzu yapma projesi hakkındaki düşünceniz nedir?”
Özcan: “Keşan Atatürk Stadı’nı 10 yıl olarak belediye işletme hakkını almıştı. Mülkiyet ve yapılar valilikte, işletmesi de izinle devralındı. Vatandaşlar çok kullanamıyorlardı, biz 24 saat işletmeye başlayınca vatandaşın kullanımına açık hale geldi. Bu sebeple orası da işletme problemlerinden dolayı vatandaşlar yararlanamadığından dolayı ‘Bize verin, çalıştıralım’ dedik. Birinciyi çalıştırmıyorsun, ikinciyi ne yapacaksın? Hele yine bugünler de o kadar paramız yok ki, her gün zam geliyor. İlkini çocukları kullanamıyor, ikinci lazım olur mu?”

Deniz: “Bir önceki yayında ‘Her mahalleye bir kreş sözünüzü tutmadınız’ diye sormuş ve Başkan Helvacıoğlu’ndan ‘Keşan’da kreş yeri ayrılmamış’ yanıtını almıştık. Geçmiş dönemi suçlamıştı, ne dersiniz?”
Özcan: “Kreş yeri diye bir şey olur mu? Bulur bir arsa yaparsın. Tamamıyla cahilce bir söylem. Özel sektör açıyor, nereden buluyorlar? Anlamaz insanlar belki bunu; bugün nasıl bakan akaryakıt kuyruğunu ‘bolluk kuyruğu’ olarak söylüyorsa bu da ona benziyor.”

Deniz: “Milletvekilini hizmet anlamında yeterli görüyor musunuz? Ankara da etkisi var mı?”
Özcan: “Talihsiz bir dönemde biri başkan biri de vekil oldu. Yine de bir şeyler akıyor; ama bundan sonra çok zor. Eski köy garajı da eski belediye binası da yıktıklarıyla kalacak. Yapsınlar alınlarından öpeceğim. Özele de verseler kimse bu inşaatı üstlenemez, bir iki sene yapamazlar sonrasında da seçim var.”

Deniz: “Sizin projeniz devam ettiriliyor mu?”
Özcan: “Hayır. Eski itfaiyenin orada abuk sabuk bir proje çizmişler. Ben de çizdirmiştim. İlle de belediye parasıyla yaptırmak zorunda değilsin, İktidardasın, İller Bankası’ndan borçlanın. Yada çıkacak dükkanları paylaşıp da yapılabilir. Kendi projesi diyerek ister bu olabilir, buna saygı duyarım.”

Deniz: “CHP’nin seçimi kaybetmesinde, sizin döneminizin başarısızlığı mı etkendi? Başarısız mıydınız?”
Özcan: “Ben sokağa çıkınca insanlardan çok farklı tepkiler alıyorum. Alnım açık ve tek başıma da gezebiliyorum. Kendilerine sorsun arkadaşlar. İYİ Parti’nin 3 bine yakın oyu var, en azından 5 bin oy farkla biz bıraktık. Bunları eritip eksiye geçti. Yolda gezerken insanlar selam vermezsen, kaç kişiyi kaybettiğini biliyor musun? İnsanın bu içinden gelecek. Seçim sonuçları gayet açık, meclis üyeleri başkandan 2 bin 300 oy daha fazla alıyor. Acaba başkan adayını beğenmemiş olabilirler mi? Mecliste neden fazla? İYİ Parti’nin bir tane oyunu alamadık demek bu.”

Deniz: “Seçimin yitirilmesi adaydan mı kaynaklı?”
Özcan: “Adaydan kaynaklı. Kendisi iyi çocuktur; ama bu tür seçilme ile gelinen yerlerde vatandaşta ‘bu olur’ diyecek bir intibah olması lazım.”

Deniz: “Örgütte zaaf var mıydı? Buna örgütsel zaafı da katabilir miyiz?”
Özcan: “Bunlar beraber oluyor, ama dinletemiyorsun ki. Bana ‘3 kere meclis üyeliği yapmam; al başkan şunları yap’ diyen kişi olmadı. Parti yöneticileri verdi de kabul etmedik mi meclis üyelerini? İstediğimiz bir kaç kişi varsa onlar onayladı, gittik arkadaşa tavsiyemiz oldu ama dinlemedi. Mahallelerde yan yana gittik. İki gece sonra Çamlıkent’e indik. İlçe Başkanı konuştu, ben konuştum arkadan da İYİ Parti İlçe Başkanı konuşuyor. Gider miyim bir daha oraya? ‘Senin gölgende seçim kazanmak istemiyoruz’ havası yarattılar. 10 in oy farkla kazanacaklardı? Kimsede kabahat bulmasınlar, insan önce kendi kabahatini kabul edecek; sonra başkasına çamur atacak. Başkasına oy verdi diyecekler, ben 15 sene bu partinin bayrağını taşıdım. Bu hainliği yapamam.
Niye Mustafa Helvacıoğlu, Şenol çıkınca davul zurna çaldırdı? Bütün anketlerde ben çıkıyordum. AKP’nin anketlerinde de. Daha ne yorum yapayım ki?
Aslında ben 4. dönemi şahsıma kalsa istemiyordum. Çıkan arkadaşlara baktım, hepsinde de seçim kayıptı. Çünkü hiçbirinin merkez sağ kesimden alır oyu yoktu.”

Deniz: “Önümüzdeki dönemde Mehmet Özcan’ın siyasal hedefi nedir?”
Özcan: “Siyaset hedefsiz olmaz. İlle de olacağım diye bir derdim yok. Olmanız için sizin ‘olacağım’ demenizden önce, birilerinin size ‘ol’ demesi lazım. Ya parti çevrenizde ya geniş bir kitlede, ‘hadi gir’ denmesi lazım. Teklif gelmeden neden çıkılsın ki? Hadi çıkıldı işte, onlar da olmuyor.”

Deniz: “CHP kulislerinde milletvekilliği aday adaylığı için Keşan’da 8-9 kişinin ismi var. İlçe Başkanlığı için de öyle. Siz önümüzdeki dönem Keşan Belediye Başkanı olmayı düşündüğünüzü bu güne kadar iade ettiniz mi? Bu düşünce var mı?”

Özcan: “Şimdiye kadar hiç olmadı; ama sokağa çıkınca ‘hadi ne zaman geliyorsun’ deniliyor. Bir talep olması gerek kendi başıma gitmem. Yarınlar ne getirecek belli olmaz, ama 15 yıl muhalefette belediye başkanlığı yaptım. Bir kere de iktidar grubu içinde olursa, neden olmasın diye düşünürüm. Olabilir, günün şartlarına bakarım 15 yıl yaptım gözüm arkada değil. Kısmet.”

Deniz: “Milletvekilliği mi belediye başkanlığı mı?”

Özcan: “İlki tercihim olurdu; ama size anlatamayacağım bazı sıkıntılarım var. Başka şey de söylemek istemiyorum.”

Deniz: “Parti ile ilişkileriniz nasıl? Size belediye başkanı açıklamaları ile ilgili hiç bilginize başvuruldu mu?”

Özcan: “Çağırmadılar beni. Genel merkezim gönderdiği bir konu için bilgimi istediler.”

Deniz: “Sosyal medyayı şimdiki belediye kadar kullanmadınız. Şimdiki başkanın tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?”

Özcan: “Yorum yapmayayım, herkesin bir yoğur yiyişi var. Ben sevmem, tabi kendini bildirmek olur, aşırıya kaçılıyor sanıyorum ve bu doğru bir şey değil.”

Mehmet Özcan, Cavit Deniz’in sorularına verdiği cevaplar arasında şu sözleri de dikkat çekti:

“Ben sokağa indiğimde, nerede bir belediye çalışanı beni görse elimi öpüyor. Bir iş yerinde huzur olmazsa verim alamazsın, baskı ve korkuyla insan çalışamaz.”

“Eski pazaryerinin yıkımını hiç suya sabuna dokunmadan yaptık. Bizim bölge insanının bazı özelliklerini iyi bilmek lazım. Hurda gibi şeyler olduğunda vatandaşlar o kadar canhıraş çalışıyorlar ki. O zamanlar hepsini çağırıp ‘Kendinizi tehlikeye atmayın, ne kadar hurda çıkıyorsa hesaplayın yarısını ben karşılayacağım. Burada kavga gürültü istemiyorum’ dedim. İlk başlarda bir şeyler oldu ‘Çevik kuvveti çağırın’ dediler. Ben burada insanıma neden çevik kuvveti çağıracağım? Bunlar terörist mi? 10 bin lira parası olmayıversin belediyenin. Değer mi bir şey olsa, çevik kuvvet ateş etse? Yaralanan da olmadı, yalan söylüyor. İki hırsızlık olayından bahsedildi, onlardan birisi kendi elektrik panosunu kendi alıp götürmüş ve çalındı diye ihbar etti. O kadar hengame içinde bir tane de olur ya.”

– “Bizim parti zor bir partidir. Bize kedimizden başka muhalefet gerekmez ki, biz onu kendimiz hallederiz; ama böyle olması da daha iyi. Yanlışı gizlemek ve savunmak doğru bir şey değil. Böyle de olması lazım.”

– “Helvacıoğlu STK’lardan biri olan Keşan Ticaret ve Sanayi Odası’nın başkanı idi. Pazaryeri düzenlemesi konusunda ‘Ağabey ne kadar güzel oldu’ diyerek methiyeler yağdırıyordu. Hüseyin Boyalık’tan bu ucube lafı başladı, halbuki iki AKP’li eski İBB Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın elinden ‘Altın Karınca Ödülü’ aldım. Onlar ‘Bu ucube’ diyerek ödülü vermeyebilirlerdi. Sen de bir ucube yap da göreyim. Ben 3 dönem seçim, belediyelerde en radikal işlerinizi ilk 6 aydan sonraki 1-2 yıl içinde yapmaya başlarsınız, bunun artıkları seçime 8-9 ay kala biter ve mal meydana çıkar. Yaparken evet eleştiri olur.

– “Seçimden sonra belediyeyi kazanalar, belediye borçlarını asıyorlardı; ama Keşan Belediyesi’nde böyle bir şey olmadı. 2014 ve 2019 arasında referandumlar ile arka arkaya iki seçim geçirdik. Dövizde oynamalar yaşandı. Bizim piyasadan alacağımız, 13 milyon kadar para ve 9 milyon kadar da borcumuz vardı. Nasıl alacağız insanlardan, devletsin sen? Bir de kriz var, kimin gırtlağını sıkacaksın? Şimdi hadi yapsınlar, yapıyorlar da. Alabiliyorlar mı? O kadar kötü günler yaşıyoruz ki. Vatandaşlara belediye COVID yardımı yapacaktı, neden şimdi icraya veriyorsun?”

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ