GERÇEĞİN ÖDÜLÜ YALANIN CEZASI
Yalanın ilk adresi Keşan, ikinci adresi Türkiye. Gerçeğin tek adresi Keşan ama onun içinde de Türkiye var. Keşan yerel gazete başlığı: “Taş Ocakları Davası’na Edirne’de devam edildi.”
Kendi kendini temizleyen Saros Körfezi’ne devasa büyüklükteki gemilerle doğal gaz gelecek, yükünü boşaltacak, gaz; Avrupa’ya gitmek üzere karadan yoluna devam ederken, gemilerin pisliği, Saros’un canına okuyacak. Körfeze yapılacak limana; Keşan Belkoop ve Atakent-1 konutlarına 160 metre mesafeden taş alınması konusu yargıya taşınmıştı. Sonbahar aylarında; taş ocağı sahasında yapılan duruşmalı yargılamada yalan söyleyen BOTAŞ yetkili ve avukatları, Edirne’deki duruşmada da yalan söylemişler. Şöyle ki:
Biz; ocakta dinamit patlatması yapmadık, araçlarımız orman yolundan gidip geldi, projemiz; İngiltere Hükümeti’nden ödül aldı diyorlar. Evimin her odasından taş ocağı sahası görülüyor. Sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlayan iş makineleri insanı uykudan uyandırıyor. Dinamit için delik açan makineleri, deliklere döşenen dinamit fitillerini günlerce izledim. Taş taşıyan binlerce aracın, belki de yüzde biri orman yolundan gidip gelmiştir. İki defa da dinamit patlatılmasına şahit oldum. Sizin, ödül aldığınıza nasıl inanayım. Keşan’daki yalana bu kadar açıklama yeter herhalde.
21 yıl iktidarda kalıp: “Yaptıklarımız; yapacaklarımızın teminatıdır” diyemeyenler, seçim kampanyalarını yalanlar üzerine kuruyorlar. Daha önce verdikleri her sözü yerine getirmişler. O halde soruyorum: Bu ülkede; yoksulluk, yolsuzluk bitti mi, yasaklar kalktı mı? Ergenekon, Balyoz, Ay Işığı Davaları ile ordu bağırsaklarını temizledi ise 15 Temmuz’da kimler darbe girişiminde bulundu? Kanal İstanbul’un uzunluğu 45 kilometre olacaktı. 45 kilometre değil, 45 metrelik kanal kazdınız mı? 2018 de geçtiğimiz yeni sistemde; terör bitecek, ekonomi düzelecek, Türkiye uçacaktı. Hangisi gerçekleşti?
1980 de, 1990 da açılan üniversiteleri, bazı üretim tesislerini biz açtık diyorlar. Siz iktidara geldiğinizde o kurumlar eskimeye başlamıştı. Ampulü; AKP icat etmiş. Ampulün tek mucidi yoktur. 1800’lü yılların başında ilk tasarlandığında, bugünkü AKP’lilerin dedeleri bile hayatta değildi.
İlk uçağı, ilk otomobili AKP yaptı diyorlar. Oysa; Türkiye 1940 yılında ilk ambulans uçağı üretmekle kalmamış, ihraç etmişti. 1960’lı yıllarda DEVRİM otomobili yollardaydı. Sahi siz; 2022 yılında Korona Aşısı üretmiştiniz. Aşınızı; hangi sağlık kuruluşu veya ülke tanıdı, alıp kullandı? Genç Cumhuriyet kurulduktan 17 yıl sonra; birçok hastalığın aşısını üretmiş, hatta ihraç etmişti.
Geçen hafta, AKP kolayını bulsa, gökten halka yağdıracak demiştim. Her gün yeni vaatlerle toplumun karşısına çıkıyorlar, her gün, bir yerlerde açılış yapıyorlar. 2023 hayallerinin birçoğunu bugün, 2028 yılı sonuna taşıyorlar. 2028 yılı sonunda toplam istihdamı 38 milyona çıkaracak, işsizlik oranını %7’nin altına düşüreceklermiş. 2023 teki %5 enflasyon, fert başına 25 bin dolar gelir, 500 milyar dolarlık ihracat; hangisini hayata geçirdiniz? 18 milyon insanımız; sosyal yardımlarla yaşıyor.
Mayıs ayında 45 bin öğretmen ataması yapacaklarmış. Ders yılı sonuna bir ay varken çocuğun öğretmenini değiştirmek, cinayet işlemektir. 21 yıllık iktidarın yalanlarının tamamını yazsam, ciltler dolusu kitap olur. Yalanları bırakıp, başlıktaki gerçeğin ne olduğuna bakalım mı?
Bana verilen davetiyede: “Keşan Türkü Dostları Derneği. Türk Halk Müziği Konseri. Şef: Soner Velioğlu. DAVETLİSİNİZ” yazıyordu.
Türk Halk Müziği ve Soner Velioğlu sözcükleri yanyana olduğunda, şu bir gerçek ki; ortada muazzam bir eser vardır. Konser bitiminde, bu düşüncemde yanılmadığım apaçık ortadaydı. Soner Velioğlu Karadenizli, emekli öğretmen, aynı zamanda eniştemiz. Keşan’dan evlenip de, başka yerde yerleşmek; biraz cesaret işidir dersem, yalan olmaz sanırım. Bir başka yazımda da yazmıştım. Soner öğretmenim, herkese şaka yaptığı gibi, herkes de ona şaka yapabilir. Ama söz konusu halk müziği olduğunda; ciddiyet abidesi kesilir. Sazı da güzeldir, sesi de. Koro şefliği hepsinden de güzeldir.
27 Nisan günü akşamı, Keşan Belediyesi Selim Sesler Konferans ve Tiyatro Salonu’nda; 6 kişilik saz ve 30 kişilik solist-korist grubuyla seyircinin karşısındaydılar. Solo ve koro olmak üzere 24 türkü seslendirdiler. Yurdumun yedi bölgesinden, türkülere can, izleyenlere heyecan verdiler.
Sazlar da, sesler de; amatör takım oyuncusuydu. Ama hiçbirinin profesyonel lig oyuncusundan farkı yoktu. Saz ile ses arasındaki uyum; gerçekten mükemmeldi. Koro-şef uyumu; harikaydı. İlk bölümün son solo parçası; Keşanlı, Edirne Erkek Öğretmen Okulu mezunu, emekli öğretmen Behçet Şen’in derlediği: “Teyyareler yürüdü/Dağı duman bürüdü” idi. Koro çalışması, Türkiye’yi yasa boğan depremden aylar önce başlamıştı. Emek sergilenmeliydi. Herkes; siyahlar giymişti.
İlk bölümün bitiminde mikrofonu alan Soner Velioğlu, sayılarla bir espiri turu attı. Depremin üzerinden 81 gün geçti, 81’i üçe bölersek, 27 çıkar. Bugün; Nisan ayının 27’si. Bu bir tesadüf mü? Dedi. Seçimde altılı, yedili ittifaklar var. 6 ile 7’yi toplarsak, 13 eder. 27 Nisan’ın üzerine 13 günü eklersek; 10 Mayıs olur. Bu da birinin doğum günüdür. Bu da mı bir tesadüf? 27 Nisan sözcüğünde ki rakamların yerini değiştirirsek; ortaya çıkan sayı 72’dir. Bu da birinin yaşıdır. ‘Bu kadar da tesadüf olur mu?’ diye ekledi. Doğum tarihi ve yaş; Şef Velioğlu’na aitti.
Gerçeğin ödülü: Konserin bitiminde ayakta yapılan alkışlarla, o gece salonda verildi.
Yalanın cezası: 14 Mayıs 2023 günü önümüze konulan seçim sandığında verilecektir.
Saygılarımla. 29.04.2023 Mehmet USLU– Emekli öğretmen
- HEM MEYDANI HEM YOLU, İKİSİ DE DEFOLU - 29 Mart 2024
- PROJELER MEZARLIĞI KEŞAN - 24 Mart 2024
- İFTİRA DEĞİL, GERÇEK… - 17 Mart 2024
- VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM, İKTİDARIN DERDİ SEÇİM - 10 Mart 2024
- 31 MART 2019’DAN 31 MART 2024’E - 3 Mart 2024
- YANLIŞLARLA DOLU OLAN KİTAPLAR - 18 Şubat 2024
- KÖPRÜDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ - 11 Şubat 2024
- DESTANIN HÜSRAN SAYFALARI - 27 Ocak 2024
- MECBUREN MECBUREN MECBURİYETTEN… - 14 Ocak 2024
- BİR YOL HİKÂYESİ - 6 Ocak 2024