HASAN ŞEN: “SİZ EVDE KALIN BİZ SİZİN İÇİN ÜRETİRİZ”
‘14 Mayıs Çiftçiler Günü’ ülke genelinde olduğu gibi Keşan’da da kutlandı.
Keşan Ziraat Odası Başkanlığı, Çiftçiler Günü nedeniyle bugün Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koydu.
Bugün gerçekleşen törene; Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Keşan Ziraat Odası Meclis Başkanı Recep Kenar, Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şen, oda meclis üyeleri ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Tören, Keşan Ziraat Odası çelenginin Atatürk Anıtı’na sunulması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla sona erdi.
Günün anlam ve önemini belirten açıklamayı ise Oda Başkanı Hasan Şen, daha sonra yazılı olarak yaptı.
Hasan Şen’in açıklaması şöyle:
“14 Mayıs 1946 tarihinde, Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu kurulmuş olup, bu federasyona üye olan ülkeler, 14 Mayıs Gününü ‘Dünya Çiftçiler Günü’ olarak kutlamaktadırlar. Türkiye bu federasyona üyedir ve Türkiye’de de 14 Mayıs, ‘Dünya Çiftçiler Günü’ olarak kutlanmaktadır.
“EVDE KAL TÜRKİYE; BİZ SİZİN İÇİN ÜRETİRİZ”
Corona virüsü dünyayı küresel olarak durma noktasına getirirken, etkilerini ülkemizde de büyük ölçüde hissetmekteyiz. Dünyayı ve ülkemizi aylardır etkisi altına alan, özellikle büyükşehirlerde hayatı durma noktasına getiren corona virüsü salgını devam ediyor.
Ülkemiz ve Dünya bu virüsle mücadele ederken, fabrikalarımızın ve sanayimizin üretime devam edebilmesi için biz çiftçilerin üretmesi çok önemlidir. Tarım çok büyük bir sektördür. Bu corona virüsü sürecinde tüm önlemleri üst düzeyde alarak, dikkatli davranarak, üretime devam etmeliyiz. Ülkemizin bazı işkollarında olduğu gibi tarım alanında da olağan akışın devamı çok önemlidir.
Ülkemizde nasıl ki fedakârca çalışan sağlık ordumuz, güvenlik kuvvetlerimiz, askerimiz, polisimiz varsa, tarım sektörü olarak ta biz çiftçiler, ülkemize maddi ve manevi katkıda bulunmak için çok çalışmalıyız. Corona günlerinde en önemli gündem maddelerinden biri de tarım sektörü olmuştur.
Sağlıktan sonra belki sağlıkla birlikte en önemli sektör, tarım sektörüdür. Özellikle bu dönemde tarım sektörü açısından hem ekim-dikim zamanı, hem de bazı ürünlerde hasat dönemi yaklaştı. Dolayısıyla tarım faaliyetlerinin ve tarımda üretimin sürdürülmesi gerekiyor. Biz çiftçilerce gerekenler zamanında yapılmaz ise birkaç ay sonra raflarda ürün bulmakta zorlanacağız. Tarladan sofraya uzanan zincirin her bir halkasını daha da sağlamlaştırmak çok önemlidir.
Çiftçiye yasak yok, üretime devam ediyoruz. Sokağa çıkma yasağından muaf tutulan çiftçilerimiz faaliyetlerini sürdürebilmesi için tarlasına ayçiçeği mısır yem bitkisi, sebze vs. ekimini, buğday tarlalarına bakım yapabilmesi, tarım arazisine gidebilmesi için Bakanlığın aldığı kararla sokağa çıkma yasağından muaf tutulmuştur. Alınan bu karar tartışmasız çok yerinde bir karar olmuştur.
Ülkemiz çiftçilerine bu zor günlerde daha çok iş düşüyor. Üretim çiftçisinin dışında diğer çiftçilerimiz de ‘evde kal’ yasağına uyuyor. Sahada sosyal mesafeyi koruyarak ve tüm tedbirleri alarak üretimimize devam ediyoruz. Köylerimizde üretim yapan çiftçi tarlada çalışıyor, tarımsal faaliyette bulunmayan herkes yasaklara uyuyor.
Tarım sektöründe bu dönemde işgücü sağlanması açısından sorun olabileceğini düşünüyoruz.
Sorunların tespit edilmesi ve çözümü için uzmanların ve bizlerin önerileri:
– Son dönemde devamlı azalan tarım işçiliğinin, tarım sektöründe çalışanların çoğunun 65 yaş üstü olmasından da kaynaklandığı bir gerçektir.
– Ülkemizde bazı bölgelerde, başka ülkelerden ve bölgelerden gelecek işgücü ile kapatılmaya çalışıldığını, ancak bu yöntemin bir çözüm olamayacağını düşünüyoruz.
– Tarım sektörünün temel sorunlarından biri de köyleri ve köylülüğün sistemli bir şekilde yok olmasına seyirci kalmamızdır.
Yapılan bir araştırmada; ülkemizde çiftçilik yapanların, ortalama yaşının 55 olduğunu görüyoruz. Yeni nesilleri tarım konusunda özendirecek, tarım yapmayı cazip hale getirecek stratejiler, politikalar üretmek zorunda olduğumuzun farkına varmalıyız.
Tarım ve ekonomi uzmanlarına göre gıda tedarik zincirinde sıkıntıların aşılması için bazı önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemleri şöyle sayabiliriz:
1- Devlet, çiftçiye önceden, gelecek ürün döneminde verilecek fiyatın dünya fiyatlarının üstünde gerçekleşeceğini garanti etmeli.
2- Devlet, üretim ve tüketimde çiftçiyle tarlaya girmeli. Yani çiftçinin her sorunu, devletin sorunu gibi algılanmalı ve sorunlara devlet tarafından acilen çözüm bulunulmalı.
3- Akaryakıt fiyatlarının düşüşünün getirdiği avantaj ürün maliyetlerine yansıtılmalı.”
4- Elektrik, gübre ve diğer girdiler, çiftçilerimize yerine göre düşük fiyat yada bedava sağlanmalı.
5- Çiftçinin tarlaya olan ilgisinin artması sağlanmalı. Tarlada, sosyal mesafeyi koruyacak olanak olduğu için devlet çiftçi ile üretim ortaklığına başlamalı.
Kısaca biz diyoruz ki;
– Toprakta yaşam var.
– Biz güçlü ve fedakar bir camiayız. Sektör çarklarımız dönmek zorunda.
– Evde kalan insanların sağlıklı, kaliteli ve keyifli vakit geçirmesinin yolu bizim üretimimizle mümkündür.
– Umutsuz değiliz. Umut hep var. Yeni ve yeniden başlangıçlar yaparak, üretmeye devam edeceğiz. Üretmek için, devletin desteğine ihtiyacımız her zamankinden daha fazla.
– Şehirde yaşayanlara önemli mesajımız var; “SİZ EVDE KALIN BİZ SİZİN İÇİN ÜRETİRİZ.”
Hemen hemen tüm meslek grupları, tüm sektörler durabilir, zaman zaman üretime ara verebilir. Ancak biz çiftçiler ve tarım sektörü, duramaz, durmamalıyız. Tüm dünya ve insanoğlu bilmeli ve kabul etmeli ki; Çiftçilerimiz üreterek, kutsal bir iş yapmaktadır. Dolayısıyla; Çiftçiler, maddi ve manevi saygı, sevgi ve desteği fazlasıyla hak etmektedir.
Corona virüs salgını, tarımda kendi kendimize yeter bir ülke olmak zorunda olduğumuzun önemini hatırlatmış ve üretici-tüketici ve doğa yararına yeni bir tarım gıda rejiminin tesisinin zorunlu olduğunu tüm açıklığı ile göstermiştir. Bugün yaşanan salgın, tarım ve çiftçiliğin unutulan değerini, kutsallığını hatırlamamıza neden olmuştur.
Her şeye rağmen, tüm tedbirlerin alındığı olağanüstü günleri yaşadığımız, bu 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günümüzü bütün kalbimle kutluyorum. Daha nice, dünya çiftçiler dününü birlikte, daha güzel kutlamak umudumuzu yeşerterek sözlerime son verirken, çiftçilerimizin toprağa, tarlaya ve üretmeye aşık olduğunu, Toprağa ve üretmeye olan bu aşkın bitmemesi ve artması için hepimizin üzerimize düşenleri yapması gerektiğini önemle hatırlatıyorum.
Cefakar, fedakar ve çalışkan çiftçi arkadaşlarım! Sağlıkla, Sabırla, Üretimde kalmanızı diliyorum.