HEPSİ MATİKÇİ!..
En üst kademesinden en alt kademesine kadar… Sadece gün sayıyorlar… Gelsin maaş günü, gidelim ATM’ye, çekelim paraları, indirelim cebe!.. Hepsi bankamatikçi!..
Vatandaşın alın teri vergileriyle aldıkları maaşların bedeli yok!.. Bedelsiz, sorumsuz, sorunsuz, salla başı al maaşı yapıyor büyük kesim… Yata yata, geze geze mesai yapanlar çoğunlukta…
Yaz mevsimine denk gelen bir bayram tatili daha geldi, geçti… Bugün Kurban Bayramı’nın son günü olmasına karşın, önümüzde daha 4 günlük bir tatil süreci var… Eğitim-öğretim yılı tatili ise 9 Eylül’e kadar devam edecek…
Her yaz mevsimine denk gelen bayram tatilleri gibi, hatta daha da keşmekeş bir tatil manzaraları ortaya çıktı… Saros Körfezine sahili bulunan tüm denizler doldu taştı… Bütün sahillerdeki kumsallar çadır kente dönüştü… Kimi yokluktan kimi zevk(!)ten kumsalları istila etti… Çünkü sahillerdeki evlerden görüntülenmeyen mangal partileri kumsaldaki çadırlardan görüntülendi… Kumsallar bira şişeleri, denizin içi cips poşetleri ile doldu!.. Bereket akıntılı bir denizimiz var da b.k(!)lar kıyıya vurmadı!..
Kumsallarda çadır kuranlar, denizden günübirlik yaralanmak isteyen esas yoksul kesmin hakkına da gasp etti… İnsanlar denize nereden ulaşacağını bilemedi… Ya çadır ya çöp ya da sandalyeler ve üzerine gelişigüzel asılı kıyafet yığını ile karşı karşıya kaldı…
Bütün bu yaşananlar sosyal medyada paylaşılırken, ilgililerin kılı kıpırdamadı…
Tabi ki deniz ve sahiller hepimizin, tabi ki herkes eşit ölçüde faydalanacak ama kurallara uyarak, kimsenin hakkını gasp etmeyerek, çevre ve görüntü kirliliği yaratmadan… Ama bu vurdumduymazlığa müdahale olmadı, bir ilgili ortada dolaşmadı!..
Bu yaşananlar bir kez daha gösterdi ki; eğitim olmazsa, insan da olunmuyor!.. Eğitimin kalitesi düşünce, insan kalitesi de düşüyor… Eğitim önce ailede, sonra da okulda devam ediyor…
Bir baba elindeki bira şişesini gelişigüzel fırlatıyor, bir anne cips poşetini denizin içine atıyor… Ve çocukları hem baba hem de annesinin bu davranışını gördüğü gibi normal ve doğal olduğunu da düşünüyor… Bu ve benzeri birçok örnek göstermek mümkün tabi ki ama aklıselim ve belli bir aile ve eğitim terbiyesi olan herkesin bildiği şeyler…
Anlayacağınız; yavru kuş, yuvada gördüğünü yapar. Ağaç yaşken eğilir… Eğer görgüsüzlük aileden geliyorsa, eğitim de engelleniyorsa bundan sonraki nesil bu manzaraları hem çok görecek hem de tepsi vermeyecek… Çünkü bu yola doğru evriliyor yeni nesil!..
Temennim; başımıza aklıselim yöneticiler gelip, ülkemizin düştüğü bu eğitim seviyesini bir an önce zapturapt altına alması, geliştirmesi, kaliteleştirmesi ve hak ettiği seviyeye getirmesidir… Aileler için de ayrıca eğitim ve öğretim kurumları açılması önemlidir…
Saygılar benden size, güzel günler görmek dileğiyle…
