Reklam
Reklam

İÇİCİLER ŞÜPHELİ, SATICILAR ŞÜPHESİZ!..

Neşe Tosun
Neşe Tosun
  • 28.07.2024

Hemen hemen iki günde bir rastlarsınız yerel haberlerde… ‘Durumundan şüphelenilen falanca kişi ya da kişilerin kaba üst aramsında bilmem ne kadar uyuşturucu madde ele geçirildi’ diye… Bu kişiler hakkında adli işlem yapılır, sonra salınır, velev ki başka suçlardan da sabıkası varsa ve dosyası artık kabarmış ve taşmak üzereyse gözaltına alınıp mahkemeye sevk edilir, mahkememiz uygun görürse ve deliller yeterli ise de kodese yollanır…

Ancak durumundan şüphelenilen kişi ya da kişiler hiç bitmez… Bakmayın arada haber bolluğundan yazmıyoruz yoksa her gün şüpheliler fark ediliyor her gün uyuşturucu madde ile yakalanıyor…

Amma… Ne hikmetse şüphelileri şüpheli haline getirecek satıcılar hiç şüphe yaratmıyor!… Ha… Kırk yılda bir yakalananlar olmuyor mu oluyor… Onların kırk yılda bir birkaçı yakalanırken, durumundan şüphelenilen içiciler he gün ortalıkta dolaşılıyor ve polisin gözünden de kaçmıyor!…

Satıcılar rahat… Peynir ekmek gibi pazarlıyorlar uyuşturucuyu… Hiç şüphe yaratmıyorlar… Motosikletli kurye hattı bile kurmuşlar!.. Ekmek arası uyuşturucu!… Uyuşturuculu pizza!.. Getir götür uyuşturucu!.. Evlere servis, kapıda ödeme!.. Kredi kartına taksit bile var!..

İlk alışverişler de bedava!.. Önce denetiyorlar; ücretsiz!.. Bir süre sudan ucuz, ulaşılması kolay!.. Vücut alıştı mı ve yoksunluk başladı mı ise bedel ağır!.. Satıcı uzun soluklu bir müşteri daha kazanırken; içici, ailesi ve çevresindekileri hayatları boyunca ödeyemeyecekleri bir bedelle karşı karşıya bırakıyor…

Kıymetli ilgililer… Satıcıların değil, içicilerin peşine düştüğünüz sürece içiciler hiç eksilmeyecek ve çığ gibi büyüyecek… Bonzai, esrar, eroin, metamfetamin (şimdiler modası sentetik ecza), kokain derken, gençler uçuruma sürükleniyor… Bu geri dönüşü olmayan bir uçurum… Bu bağımlılığı tedavi dahi ettiremiyorsunuz… Devletimiz öyle yasalar koymuş ki, ancak kendi rızası ile bu illetten kurtulabilir… Aile tedavi ettirmek istese bile, eğer reşit ise tedavi süreci 1 gün, ertesi gün yine kör kuyunun içinde!.. Ve bu öyle bir illet ki; içicinin hayatı toz pembe!.. Yaşadıkları, yaşattıkları, kendine ve etrafına verdiği maddi manevi zarar umurunda bile değil çünkü hayata karadan değil bulutların üzerinde bakıyor!..

Diyeceğim o ki; öncelikle evlatlarımızı bu illete bulaştıranların bu dünyada iki yakaları bir araya gelmesin, Allah onların belasını versin, bu hayatta yaşayabilecekleri en acı ne varsa onu yaşasınlar… Ve.. Siz ilgililer… Bu satıcıların kökünü kurutun, kurutun ki içiciler bitsin… Bütün satıcıları bir araya toplayın, çarmıha gerin, ibreti alem olsun ki asmadan önce herkes yüzlerine tükürsün… Bu tükürüklerde teyemmüm abdestleri olsun!..

Saygılar benden size, içicilerin değil, satıcıların peşine düşmeniz dileğiyle…

 

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ