NE HALE DÜŞTÜK GÖRÜYORSUNUZ DEĞİL Mİ?
Yaklaşık 15 yıldan fazladır, ülke bilim ve bilimsel değerlerle değil de NAS’la yönetiliyor. Faiz haram, içki haram, sigara günah ama yolsuzluk hırsızlık, pudracılık, çocuklara tecavüz, uyuşturucu ticareti vs. para hele de dolar getirecekse normal veya doğal ya da susulacak konuşulmayacak bir konu.
Maden işçileri yürüyemez, sendikalar grev yapamaz, köylü protesto gösterisi yapamaz, siyasiler vali izni olmadan miting yada toplantı yapamaz… Hele STK’lar neredeyse hiç yapamaz. Ama cami çıkışı Arapça pankartlarla gericiler ve tarikatlar her istedikleri yerde yürürler, gösteri yaparlar. Kimsede karışamaz!
Askeri hastaneleri kapat tarikatlara teslim et, sonra ver elini çürük rapor fırtınası. Yetmedi uzman doktorları yıprat, istifaya zorla sonra çatışmaya giren askerlerimizi normal hastanelere yolla.
NAS, sanırım her alanda ahlak çöküşüne neden oldu. İktidarda Müslüman görünümlü insanlar Arap geleneklerini uyarlamaya başlayınca hayata, iğrenç durumlar çıktı. Kadın cinayetleri çocuklara tecavüzler ardı ardına patladı. En üst düzeyde NAS uygulayıcıları ‘çocuğun rızası vardı’ ve ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyebilecek kadar kendilerini kaybettiler. Çünkü NAS vardı.
Ah be NAS sen nelere kadirsin.İşler sarpa sarınca tüm söylenenler yutuldu ‘faiz neden, enflasyon sonuç’ tezini yine NAS’a bağladılar… Karşı çıkan cumhuriyeti savunanlar ise tutuklanabilirler.
Nasıl düştük bu hale?
NAS öyle diyor ki tren yollarının başına kamyoncuyu, hava yollarının başına veterineri veya hukuk fakültelerine diyanetçiyi, büyük üniversitelere yandaş yetersiz adamı ata, hatta kurumların başındakiler ya sahte diplomalı yada yetersiz kariyere sahip olsun… Ama olsun bizden olsun NAS’a uygun olsun.
‘Sonuç’ teorisi çöplükten çıkmıştı oraya geri döndü. Faiz %45’lere çıktı. NAS ağladı sızladı ama olmadı işte. Söylemler unutuldu, gerçekler su yüzüne çıktı. Yalan söylemek ya da gerçekleri çarpıtmak moda oldu. Hatta tehdit diline bile dönüştü. Dün Hatay’da yaşadık. 250.000 yapılması gereken yere ihtiyacın % 2.5 ya da 3’ü kadar ev yapılmıştı. Oy vermezseniz hizmette gelmez tehdidi geldi hemen. Oysa ki ben özür dilemelerini beklerdim. Deprem için halk 130 milyara yakın para toplamıştı bunun ancak 75 milyarını harcamışlar. Onu da nerelere harcadıklarının tam hesabı yok. Öyle ya NAS var açıklamak ne? Hesap vermek ne? Siz kimsiniz ki hesap verelim. Deprem için toplanan 750 milyar vergiyi açıkladık mı ki nerede diye bunu da açıklayalım.
Ülke uyuşturucu cenneti ve uyuşturucu baronları için yurt olmuş, dolar getiren vatandaş, BOP planı gereği Irak ve Suriye’ye sokulan 80.000 civarında terörist anlaşmalar gereği ülkemize sokulmuş, yetmemiş genç Afgan askerler ülkemize alınmış, yetmemiş tüm Afrika ülkelerinden insanla şehirlerimiz işgal edilmiş. Hem demografik olarak hem de terör eylemlerine açık alan olmamız nedeniyle korkunç bir durum. Binlerce uyuyan hücre var ülkemizde teröre hazırlanan.
Tüm bunları dile getirmek suç, Meclis’te soru önergesi üstüne soru önergesi. Çocuk tecavüzleri, uyuşturucu, sınırlar, işgal edilen adalar, mafyalar, teröristler, cinayetler, ARAŞTIRILSIN dendikçe çöken ahlak HAYIR ARAŞTIRILMASIN diyebiliyor.
Okullara yüz binlerce öğretmen lazım… Atanmıyor. Ama öğrenciler kadar bile bilimden uzak imamlar derslere sokulabiliyor. FETÖ’nün ağabey-abla sistemi ile öğrencilere yönlendirme yapılabiliyor. Tabi hepsi NAS gereği. Neye döneceğiz biliyor musunuz?
Hikaye değil gerçek; yıllarca ülkesinden uzak kalmış İranlı ülkesine döndüğünde, Tahran hava alanından evine gitmek için taksiye biner… Yarı yolda şoföre ilk tütüncüde durmasını söyler. Taksici, ‘Tütüncüde ne yapacaksınız beyim?’ diye sorar. Diyalog şöyle ilerler:
– Sigara alacağım…
– Sigarayı artık camide satıyorlar beyim.
– Camide mi? Yahu cami Allah’ın evidir, oraya ibadet etmeye gidilmez mi?
– Hayır beyim hayır! İbadet etmek için artık üniversiteye gidiliyor.
– Allah Allah! Peki o zaman öğrenim nerede yapılıyor?
– Öğrenim hapiste yapılıyor beyim.
– Hapiste hırsızlar yok mu?
– Hırsızlar artık hükümette beyim…
Az kaldı mı yoksa tamda o noktaya mı geldik?