ÖZTÜRK’TEN, BAŞKAN HELVACIOĞLU’NA TEŞEKKÜR
Temiz Keşan Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ekin Öztürk, yaşanan kuraklık nedeniyle su konusunda farkındalık oluşturan Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’na teşekkür etti.
Öztürk, bugün makamında ziyaret ettiği Başkan Helvacıoğlu’na, hem su konusunda oluşturduğu farkındalık nedeniyle teşekkür etti hem de ‘Yağmur Bahçeleri Projesi’ konusunda bilgi verdi.
Öztürk açıklamasında şunları ifade etti: “Geçtiğimiz günlerde Kadıköy Barajı’nda Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Helvacıoğlu, Belediye Başkan Yardımcımız Sayın Yakup Balcı, Belediye Meclisi Üyemiz Sayın Nehir Gergin, Su İşleri Müdürü Sayın Erhan Başaran ve Elektrik Mühendisi Mert Biçer’in katılımıyla yapılan bir basın açıklamasında, barajlarımızda ki su doluluk oranının %8, kullanılabilir suyun %1 olduğunu ve ortalama 3 aylık suyumuzun kaldığını bizlere anlatarak hem durum analizi hem de suyumuz ile ilgili bir farkındalık yaratmak ve suyun değerinin bizler için ne kadar önemli olduğunu açıklayan herkese bir kez daha teşekkür ederiz.”
Sadece Trakya bölgesinde değil, ülkemizin bir çok yerinde kuraklığın yaşandığını dile getiren Ekin Öztürk açıklamasında şunları dile getirdi: ““Maalesef ki bu durum üzerinde biz insanoğlunun etkisi oldukça fazladır. Yüzeysel su olarak Belediye Başkanımız bizlere durumumuzu net bir şekilde ortaya koymuştur. 8 Aralık 2020 tarihinde mezun olduğum Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer hocamızın ulusal basına yapmış olduğu açıklamada; Yeraltı sularının %85 oranında tükendiği ifade edilmiştir.
Yapılan çalışmalar ve araştırmalar sonucunda bölgemizde yüzeysel ve yeraltı suyumuz alarm vermektedir. Yeraltı suyu çok stratejiktir. En kötü zaman ve şartlarda kullanılmak üzere saklanması gerekir. Aşırı şehirleşme ve betonlaşma yüzünden yağmur ve karın toprak ile buluşması engelleniyorsa yağış akışa geçer ve bu suyu kaybederiz. Onun için yeraltı suyunun petrolden bile değerli olacağı zamanlar bizleri beklemektedir. Ayrıca ne buharlaşmayı durdurabiliriz, ne suni yağışlar oluşturabiliriz, ne de yağacak yağmuru durdurabiliriz. Onun için değişen iklim şartlarına göre elimizdeki su kaynaklarını en verimli şekilde kullanmak zorundayız. Su yönetimini iyi yapmak en önemli görevimizdir. Kuraklık ile ilgili insanlar ve yerel yönetimlerden başlayarak mücadele etmemiz gerekir. Bizlere düşen görev; kişi başı su kullanımını mümkün olduğu kadar düşürmektir. Su tasarrufunu başarmalı, su israfının önüne geçmeliyiz. Tasarruflu musluklar kullanılmalı ve hatta yerel yönetimler tarafından bu ürünler teşvik edilmeli mümkünse bedelsiz bir şekilde vatandaşa dağıtılmalıdır.
Suyun en çok kullanıldığı sektörlerde yatırım maliyetlerini çok yüksek olmayan projelerle kullanılan suyun geri kazanılması ve yeniden kullanılması sağlayabiliriz.
Bölgemizde tarım ve çeltik ekimi yaygın bir şekilde yapılmaktadır. Tarla, bahçe, seralarda ve özellikle çeltik üretimi esnasında suyu çok fazla kullanıyoruz. Çeltik üretiminde göllendirme tekniğini kullanıyoruz, bu durum yüzeysel ve yer altı suyumuzu fazlasıyla tüketmektedir. Balıkesir bölgesinde ve Keşan’da bazı çiftçilerimizin çeltik üretiminde damlama sulama yöntemini kullandığını gözlemliyoruz. Tarımda damlama sulama yönteminin yaygınlaştırılarak kullanılması su ve enerji tasarrufu konusunda önemli bir kaynaktır.
Özellikle yerel yönetimler; Parkların altına sarnıç vb. su depolama sistemleri kurarak yağmur sularının depolanmasını ve sulama amaçlı kullanımını sağlamalıdır.
Kanalizasyon sistemlerinde ayrık yapıya geçmiş olan şehirler (yağmur suyu ve kanalizasyon hattının ayrı olduğu) yağmur sularını depolayarak uygun arıtma ile yeniden kullanıma kazandırmalıdır. Doğanın bizlere sunmuş olduğu nimetlerden faydalanarak bir nebze de olsa bizlerde bu kuraklık döneminde katkı sağlayabiliriz.
Yağmur sularının kullanımı Dünya’da ve Avrupa’da yaygın olarak; binalarda, parklarda, bahçelerde ve fabrikalarda kullanılmaktadır. ABD’nin Teksas eyaletinde bu sistem tüm şehirde kullanılmakla birlikte ülkemizde de birçok yerde kullanılmaya başlanmıştır. Bu sistem sayesinde mevcut kullanım oranından %40 seviyelerinde su tasarrufu sağlandığı bilinmektedir.
O yüzden su sıkıntısı ile karşı karşıya kalan bölgemizde de bu sistemlerin değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyoruz.”
Öztürk, açıklamasına “Diğer bir konu ise hem biz vatandaşların, hem de yerel yönetimlerin yapması gerektiğine inandığımız Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sitesinde dokümanlarının olduğu ve Bakanlık, TÜBİTAK gibi kurumların kendi içlerinde, bazı belediyelerin şehirlerinde uyguladığı bir sistem olan Yağmur Bahçeleri Projesidir.” diyerek devam etti.
YAĞMUR BAHÇELERİ PROJESİ…
Ekin Öztürk, Yağmur Bahçeleri Projesi hakkında da şunları söyledi: “Vatandaşlar olarak bunu öncelikle kendi bahçelerimizde uygulayarak sudan tasarruf sağlayabiliriz. Yerel yönetimler de bunu mevcut ve yapılacak parklarda uygulayarak su tasarrufu yapmalarını sağlayacak bir konu olarak görüyor ve tavsiye ediyoruz.
Çevre Ve Şehircilik Bakan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Baş Müzakerecisi olan Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar hocamızın değindiği bir nokta var; yaklaşık 1 hafta önce yapmış olduğu açıklamada, <Deniz suyundan içme ve kullanma suyu elde etme zamanı çoktan geldi. Bu konuda yeni projeler üzerinde çalışılması gerekiyor. Değilse önümüzdeki yazlarda çeşmelerden su akmaz. Denizden su arıtımı artık çok maliyetli değil. Her geçen gün daha da ucuzluyor. 50 cent/m3.
Bakan yardımcımız Sayın Birpınar’ın da açıklamasına katılıyor ve yatırım programına ivedilikle dahil edilerek hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Son olarak, 4 Ocak 2021 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum yapmış olduğu açıklamada, 2021 yılı içerisinde iklim değişikliği ile ilgili yasa tasarısının TBMM’de görüşüleceğini ve kuraklık ile ilgili mücadelemizin kuvvetle artacağını açıklamıştır. Bu yasa tasarısının bir an evvel TBMM’de görüşülerek karara bağlanmasını, ülkemizde ve bölgemizde de zaman kaybetmeden uygulanmasını temenni ediyoruz. Şu an alarm verdiğimiz bu konuyu öncelikli konumuz haline getirmediğimiz her gün geleceğimizi kaybettiğimizin iyi anlaşılması gerekmektedir. Temiz Keşan Derneği olarak bizlerinde yerel yönetimlerimizle birlikte, üzerimize düşen sorumluluğunda farkında olarak elimizden gelen her türlü desteği vereceğimizin bilinmesini isteriz.”