“PARTİNİZİN ALDIĞI OYLAR, ‘VE DİĞERLERİ…’ SINIFINDA BİLE YER ALMIYOR!”
MHP (Milliyetçi Hareket Partisi) Keşan İlçe Yönetimi ile SOL Parti Keşan İlçe Yönetimi arasında devam eden eski adı Tekel Meydanı olan Alparslan Türkeş Meydanı ismi üzerinden başlayan karşılıklı atışmalar devam ediyor.
Alparslan Türkeş Meydanı isminin Atatürk Meydanı olması gerektiğini savunan SOL Parti’ye MHP cephesinden cevap gecikmedi.
“ATATÜRK VEYA ATATÜRKÇÜLÜĞÜNÜZ(!) ŞİMDİ Mİ AKLINIZA GELDİ?”
MHP Keşan İlçe Başkanlığı Yönetimi tarafından yapılan son açıklamada şöyle:
“O heykel, 40 senedir orada. Atatürk adı verilmesi şimdi mi aklınıza geldi? Kaldı ki; Keşan tarihinde hiçbir zaman <Atatürk Meydanı> adı taşıyan bir meydan olmadı. Atatürk veya Atatürkçülüğünüz (!) şimdi mi aklınıza geldi?
Keşan’da, Alparslan Türkeş Meydanı dışında 2 noktada daha Atatürk heykeli var ve buralar tören alanı olarak da kullanılıyor. Oralara Atatürk Meydanı adı verilmesi sizce daha doğru değil mi?
“PARTİNİZİN KURULDUĞU GÜNDEN BERİ ALDIĞI EN YÜKSEK OY ORANINI HATIRLAMIYORSUNUZ HERHALDE!”
Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in genel başkan olduğu dönemde MHP’nin <yüzde üç ile beş arası> oy aldığına işaret etmişsiniz… Partinizin kurulduğu günden beri aldığı en yüksek oy oranını hatırlamıyorsunuz herhalde! Durun biz hatırlatalım: Son seçimlerde Türkiye genelinde %0,015 ile %0.070 oranında oy aldınız. <Ve diğerleri…> sınıfında bile yer almıyorsunuz! Yanılıyorsak düzeltirsiniz.
“O DÖNEMDE ALINAN CEZALAR; TÜM ÜLKÜCÜLERİN İFTİHAR VESİLESİDİR”
Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in, 12 Eylül faşist döneminde aldığı cezayı, adının bir meydana verilmesine engel olarak görmeniz; tam da tatlı su solculuğunun güzel bir örneğidir. Allah söyletiyor işte… O dönemde alınan cezalar; Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş başta olmak üzere, tüm ülkücülerin iftihar vesilesidir. Böyle bir dönemi kutsamak ise ancak sizlere yakışacak yüz kızartıcı bir davranıştır. Başbuğ Alparslan Türkeş’in devlet adamlığını anlamanızı hiçbir zaman beklemedik. Alparslan Türkeş ismine ve fikirlerine olan alerji ve tahammülsüzlüğünüzü de anlıyor ve bu konuda <Allah şifa versin!> diyoruz.
Buna bağlı olarak, 12 Eylül dönemi bu kadar kutsamanızdan sonra Keşan’da bir meydana, caddeye vs… Kenan Evren isminin verilmesini teklif ederseniz de şaşırmayız.
“HER İŞİNİZE GELDİĞİNDE GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü KULLANMAYI BIRAKIN”
Atatürk konusunda bu kadar hassas iseniz, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan ve gerçek bir sanat eseri olan mermer heykel yerine fiber heykel konulup, kaldırılan heykelin, Aşağı Zaferiye Mahallesi’ndeki su terfi istasyonunda adeta atılmışçasına ve yıllarca orada durmasına neden tepki göstermediniz? O heykel, beğenmediğiniz bir önceki belediye yönetimince oradan alınıp, Müze Keşan’ın bahçesine konuldu. Yani sözün özü her işinize geldiğinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kullanmayı bırakın.
Şehrin hafızası üzerinde önemle durduğunuz açıklamanızda, Uğur Mumcu Caddesi hakkındaki düşüncenizi ise görmek mümkün olmadı. Yeniden hatırlatalım. Soru şu: Şehrin en eski ve en bilinen hatlarından biri olan <Eski Gelibolu Caddesi>ne, <Uğur Mumcu Caddesi> adı verilmesinin, şehrin ortak hafızası açısından anlamı nedir?
Türkiye genelinde nadir rastlanacak bir şekilde, özellikle yerel seçimlerde farklı siyası görüşlerden binlerce kişinin sokaklarda birbirini alkışlama nezaketi ve kültürünün olduğu bir yerde bir partinin kurucu genel başkanının ismi üzerinden siyasi bir tartışma yaratmakla neyi amaçlıyorsunuz?
“BİZLERİ HER GÖRDÜĞÜNÜZ YERDE BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ’İ GÖRMÜŞ GİBİ OLACAKSINIZ”
Son olarak unutmamızı isteriz ki; yeryüzünde tek bir tane Türk Milliyetçisi kalsa bile, Alparslan Türkeş’in ismi yaşayacak. Hiçbir meydanda, cadde de, sokakta Başbuğ Alparslan Türkeş’in ismi olmasa da bizleri her gördüğünüz yerde, meydanda, caddede, sokakta Başbuğ Alparslan Türkeş’i görmüş gibi olacaksınız.”