ŞAMPİYONUZ ŞAMPİYON…
Gün geçmiyor ki bir ya da bir kaç alanda dünyada şampiyon olmamızın bir haberi çıkmasın. Hatta şampiyonluklar kategori kategori ayrıma dahi tutulabilir artık.
Mesela okçulukta şampiyonuz, voleybolda şampiyon, tıp alanında dış ülkelerde şampiyon aşıcılarımız var… Hatta güreşçilerimiz, dövüş sporcularımız var. Bunlar pek haber olmuyor aslında. Magazin dünyamızın orta sayfalarında haber işte.
Benim ilgilendiğim şampiyonluklar başka. Madalyasız şampiyonluklarımız var bizim. Mesela dünya uyuşturucu baronlarını ülkemizde toplama şampiyonluğu. Yapan gizli de olsa belli ama madalyası yok garibimin.
Mesela çete savaşlarında şampiyonlar ligine çıktık. Her yer çete, yakala yakala bitmiyor. Hepsinin üst düzey elemanlarla boy boy resimleri var… Ama madalyaları yok bu şampiyonların.
Örneğin borç isteme şampiyonlarımız var. Dolaşmadıkları ülke kalmadı. Üç beş sadaka parasına bile tamah ediyorlar. En son dünya bankasından 30-35 milyar dolar bulmuşlar. Bence madalyayı hak ediyorlar.
Başka şampiyonluk dallarımız da var. Belediyeler. Doğru düzgün iş yapmadan borçlanma rekorları kırmışlar efendiler. Öyle borçlar ki kuruyemiş ikram rekoru kırmışlar. Öyle ki değerinin 3-4 katına satın alma şampiyonluğuna ulaşmışlar… Bence güzel bir madalya verilmeli.
Ha bir de Sayıştay raporları var. Yüzlerce belediyede yolsuzluk, zarar, kayırma hile her şey ama her şey. Burada da soruşturma açmama açtırmama engelleme rekoru var. İçişleri hayır soruşturamazsınız diyerek tarihi rekorlar kırmakta. Bence altın madalya zamanı geldi onlara.
Unutmadan, tükürdüğünü yalama rekoru var siyasetimizde. Gitmem dediğinin ayağına gitmek, sildim dediğini davet etmek, davet edilmediği toplantıyı güya reddetmek, söylediği her şeyi inkar edip ben demedim demek… vs. tam bir tükürdüğünü yalama şampiyonluğu.
Hukuk alanında şampiyon olduğumuz dallar kategorik olarak çok bu arada. Yalancı şahitle tutuklamalar, anayasaya uymamalar, AİHM kararlarına imza atmasına rağmen takmamalar, gazeteci tutuklamalar, yasalara uymamalar, hukuksuz kararlar, adalete güvenin dip yapması vs. aslında yüzlerce binlerce hukuksuzluk en büyük madalyaları hak edenler bu sınıfta aslında. Bence madalyalar yetmez. Dünyada hukuk ve adalet konusunda rekorlar kırdığımız muhakkak.
Son günlerde moda ise yeni anayasa yapma şampiyonluğu. 168 adet kanundan oluşan Anayasamızın 135’ini değiştiren hükümet geri kalanları da işine gelmediği için değiştirmedi sanırım. Yıllardır hep yeni anayasa teklif etme şampiyonluğu kırıyoruz. Ya da halkla kafa bulma şampiyonluğu da olabilir.
Son bir müjde vereyim. Defalarca çıkarılan tasarruf genelgesi yine çıktı. Bu konuda da tasarruf genelgesi çıkartıp uymama şampiyonluğumuz var sanırım. Bu sefer ciddiler gibi. Devlet erkanı itibardan tasarruf yapmayacakmış ama devlet memurlarının servislerini kaldıracaklar, lojmanların kirasını arttıracaklar, alt kademedekilerin araç alımı ve kiralaması izne tabi olacak ya da 3 yıl ertelenecekmiş. Tasarruf genelgesi şampiyonluğu madalyası yine emekçilere takılacak bu çok belli.
Bu arada 10-15 uçak, onlarca makam aracı, üçer beşer maaş alanlardan tasarruf yine istenmiyor sanırım. Yine binlerce koruma, yine yüzlerce araçla cuma namazları, yine uçaklarla yurt dışı gezmeleri, yine devletin cebinden harcamalar ve en önemlisi yandaş işverenlerin vergilerini silme konusundaki şampiyonlukları izlemeye devam edeceğiz sanırım.
Ne onlar madalya almaya doyacaklar ne de biz yazmaya. Dünya hep iyilerle kötülerin mücadelesini yazar. Kötüler hep zengin olur refah içinde yaşar, iyiler ise onurlu bir yaşamda ekonomik olarak sürünerek yaşar. Sonuçta hep iyiler kazanır ama kazanan asla kazandığını göremez.
Hayatlarımıza hep onurlu şampiyonlukların girmesi dileklerimle. Madalyaları artık çile çeken halk alsın ama çile çekmekten değil, onurlu bir geleceği inşa etmekten.
İyi haftalar dileklerimle.