Reklam
Reklam

SAVAŞ ALANLARININ CASUS TEŞKİLATLARI

SAVAŞ ALANLARININ CASUS TEŞKİLATLARI
  • 27.10.2023
Reklam

 

Bildiğiniz gibi savaş çanları kapımızda, önümüzde düm tek arkamızda mehter takımı nereye, ne zaman saldıracağı belli olmayan teşkilatlanmaların belirlediği aymazlıkları yaşıyoruz.

Sorun aslında belli, sorumlularda. Sorumlular sorumsuz siyasi literatürlerle güya hamasete soyunurken ettikleri gaflar komedi dünyamıza yeni renkler taşımakta.

Ben İsrail’in serüvenini birazda amerikanın kuruluş gelişmelerine benzetiyorum. Her ikisi de yerli halka yani o toprakların gerçek sahiplerine soykırım uygulamış ve kendi devletlerini kurmuşlardı.

ABD bugün dünyayı yine 2 kutuplu hale getirmeyi becerdi, İsrail ise Ortadoğu’da ”Ben ve Araplar” ikilemini oluşturdu. Doğrusu şudur ki İsrail Ortadoğu’nun hem ekonomik hem askeri en yetkin gücüdür artık. Ve tüm Arap devletlerince tanınmış ve karşılıklı anlaşmalarla ”dost ve müttefik” olmasa da ”beraber yaşanacak” ülke konumuna girmişlerdir.

Peki Ortadoğu’da savaş tamtamları kimin elinde?

Kritik soru  bu olsa gerek. Çünkü ABD’nin de İsrail’in de hedefleri belli. Hiç inkar etmediler ve yayınladıkları haritalarla Türkiye dahil tüm Ortadoğu’da haritalar yeniden çizilecekti… Ve çiziliyor da. Ortadoğu’da ki tüm Arap Devletleri antidemokratik ve ya krallık ya da bir diktanın elinde. Bu durum zaten ABD’nin demokrasi getireceğim yalanına kılıf. Arap halkları yönetimlerini demokratikleştiremezlerse parçalanmayı ve giderek yok olmayı engelleyemezler. Gerçi yönetimleri neredeyse tamamen ABD kontrolü altında olsa da, ABD aralarındaki çelişkilerden yararlanıp hepsini birbirine düşürmede çok mahir.

Bölgede kullanılan ilk ayrıştırma yöntemi şii-sunni çatışması yaratmak. Sıra ırkçı yapılanmalara gelmedi henüz. Şii-sunni çatışması bölgede Suudi- Yemen , geçmişte Irak-İran, gelecekte Suudi-İran çatışmaları olacaktır.

Konumuza dönelim sunniler arasında çatışmayı kimle sağlayacaklar. Bence ajan terör grupları ile. El kaideyle başladı süreç. Sonra ondan ayrılan, ayrıldıkça da parçalanıp daha kontrollü hale gelen yapılar. Irak şii, suuni ve Kürt bölgesi olarak 3 e ayrıldı. Suriye 3’e ayrıldı ama hala direniyor. Libya 2’ye ayrıldı.

Son dönemin en aktif ajan İslami (bence) örgütü İşid. Diğer yapılanmalarıyla Müslüman kardeşler ya da ihvan hareketi. Ben bunların ABD ve İsrail’den bağımsız olduklarına inanmıyorum.

Müslüman kardeşler ya da ihvanın son kalesi GAZZE.

Son saldırı bence İsrail’den bağımsız değil, planlı, kasıtlı ve her iki tarafında kendi halklarını değil gelecek planlarına uygun hareketti. Hamas kazamayacağı ve ağır kayıplar vereceği hareketi düşünmemiş, geleceğini planlamamış olamaz. Ama İsrail Gazze’yi yok etmek ve yeni yerleşimler açmak ve artık hedefini kuzeye yöneltmek adına buna ihtiyacı vardı.

Artık yeni hedef Lübnan’daki Hizbullah ve İran… arkası da Türkiye olacağı kesin.

Bence açık ve net, siyasal İslam’ın belirlediği, desteklediği tüm hareketler birer ajan hareketlerdir. Hiç birinin hedefinde ABD yoktur mesela. FETÖ benim içinde ajan hareketi idi. Müslüman kardeşlerde, İşıd de.

Hatırlayın İşıd Musul konsolosluğumuz bastığında, hükümet gerekli tepkiyi bile vermemişti. Dışarıdaki 10 dönümlük toprağımızdaki Süleyman Şah Türbesi’ni İşıd’tan kaçırmıştık. Korkmuş muyduk? Bence hayır. Ama plan buydu. Davutoğlu, yaramaz ama iyi niyetli çocuklar olarak nitelemişti onları. Şimdi mücadele ediliyor.

Türkiye, siyasal İslam’ı asla kontrol edemez, siyasal İslam ABD’nin bölgede savaş çıkartma, bölge ülkelerini dizayn etmede kullanacağı bir argüman.

Son sözüm bölge yani Ortadoğu demokratikleşmedikçe, dinde reformlar yapılmadıkça, ülkeleri din ile dizayn etme çalışmaları bitmedikçe SAVAŞLAR KAÇINILMAZ OLACAKTIR VE MAALESEF UCU ÜLKEMİZEDE UZANACAKTIR.

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ