SKEÇ TADINDA BASIN GÖRÜŞMESİ

Moderatör: Değerli seyirciler, değerli gazetecilerimiz; sayın içişleri bakanımız bir suç örgütü liderinin açıklamalarına yönelik soruları yanıtlayacaklar. Hoş geldiniz sayın bakanım.

Bakan: Hoş bulduk. (Bu fasıl yaklaşık bir saat) Burada bir suç örgütü liderinin ithamlarına karşı tüm vatandaşlarımızı aydınlatmak üzere huzurunuzdayım. Bana istediğiniz soruyu sorabilirsiniz.

Gazeteci: Sayın Bakan, gündemde sizinle ilgili çok ciddi iddialar var, ne diyorsunuz?

Bakan: Ben hayatımda hiç iddia oynamadım. Nasıl oynandığını da bilmem. Bakın 90’lı yıllarda her tarafta yasa dışı suç örgütleri vardı. Bu suç örgütleri ile bizim iktidarımız gerçek anlamda mücadele etmiştir. Suç örgütlerinin tabiri caizse kökünü kazıdık. Hem benim bir sigorta şirketim var.

Gazeteci: Sayın Bakan, şu an emniyet raporlarına göre Tomanya’da 30 mafyatik suç örgütü 3211 kadrolu eleman ve binlerce taşeron ile faaliyet göstermekteymiş. Bu rakama uluslararası mafya ve yerel yani il ve ilçelerdeki küçük mafyatik oluşumlar ile Suriyeli, Kafkas kökenli mafya örgütleri dahil değil. En son da bir mafya liderini özel yasa ile serbest bıraktınız. Bu nasıl mafya ile mücadele? (Tabi ki bu soru sorulmadı) Onun yerine; sayın bakan bu mafya lideri sizin bu günkü konumunuza gelmenizde yardımcı olmuş. Hatta adamlarının sizin korumalığınızı yaptığını iddia ediyor. Mafya diyoruz, mafya!

Bakan: Ne kahya mı? Benim çocukluğumda şerefsiz bir kahya vardı. Bu kahya hem hırsız hem de müfteriydi. Hatta karısı da onun pis işlerini organize ederdi. Ha bire kümesten yumurtaları çalıp satarlardı. Alçak kahya! Bu kahyadan da hesap soracağız, gelecek ve cezasını çekecek.

Gazeteci: Sayın Bakan, bu mafya lideri sizin zamanınızda sizin partinizi destekleyen mitingler düzenledi, akademisyenleri kanlarında duş almakla tehdit etti, referandumda evet çıkmazsa silahlanma çağrısı yaptı. Gazete bastı, milletvekili dövdürdü. Bunları yaparken hayırsever iş adamı ödülü aldı. Partinizi destekleyen mitinglerde cumhurbaşkanı ve kendisinin fotoğrafları yan yana asılıyordu. Hiç sesiniz çıkmadı.

Bakan: Bakın ben 20’li yaşlarda kendi şirketimi kurdum. Yine 25 yaşında parti ilçe başkanı oldum. Bugün bir sigorta şirketimiz var. Allaha şükür aç kalmayız. Sizin sigortanız var mı? Size de sigorta yapsak! Trafik, kasko, hayat, sağlık sigortası hepsi var. Hadi be hacı, yapalım bir sigorta da size.

Gazeteci: Sayın Bakan, bu mafya lideri eski bir içişleri bakanı hakkında eski bir istihbarat görevlisi ile faili meçhul cinayetlerle ve yavru vatanda mafya ve uyuşturucu ticaretini araştıran bir gazeteciye suikast yapmakla suçlanıyor. Hatta bu mafya liderinin kendisine teklif edilmiş, o kardeşini görevlendirmiş ama cinayeti başkası işlemiş. Ne diyorsunuz?

Bakan: Bakın benim gençliğimde hayat şartları çok zordu. Biz gençliğimizde neler çektik neler. Ben sigortacılığı çok severim. Şişşşt, sakallı, senin bakışların biraz donuk, yapalım bir hayat sigortası sana..

Gazeteci: Cinayet diyoruz sayın bakan.

Bakan: Ben kendilerinin yerinde olsam 48 saat içinde marinadaki görevimden istifa ederim. Bari yangın sigortası yapalım be hacı.

Gazeteci: Sayın Bakan, yine iddialara göre uyuşturucu ticaretinde Tomanya merkez olmuş. Uyuşturucu mücadelesi konusunda ne diyorsunuz?

Bakan: Uyuşturucu ile en çok mücadele eden benim. Bakın şöyle yan oturunca hep ayağım uyuşuyor. Ayağımı neyin uyuşturduğunu hala araştırıyorum. Bu mücadelemi de görmezden gelmeyin.

Gazeteci: Kolomdiya diyoruz sayın Bakan. Kolomdiya’dan Tomanya’ya gönderilmek üzere olan 5 ton kokain ele geçirilmiş. Bu uyuşturucu kaçakçılığı hakkında ne yaptınız?

Bakan: Kolonya mı dediniz? Ben kolonya kullanmam, itikatımıza göre gül suyu kullanırım. Sigorta??

Gazeteci: Kolomdiya sayın Bakan, kokain! Olay ortaya çıkınca ne yaptınız? Soruşturma açtınız mı?

Bakan: Ha o mu? Olay ortaya çıkınca Kolomdiya makamlarına ulaşmaya çalıştık. Hepsi uyuşup kaldığı için zor ulaştık. Gemi Tersin limanına gelecekmiş. Anladığımız kadarıyla bu uyuşturucu balkanlara gidiyormuş. (Balkanlara gidiyorsa neden Tersin limanına gönderilmiş anlayamadık) Sigorta lazım mı?

Gazeteci: Sayın Bakan, eski bir başbakanın oğlunun Benezuela’ya  uyuşturucu ticareti için gittiği iddia ediliyor. Eski başbakan oğlunun oraya geçen Aralık ayında tarifeli uçakla valizine test kiti ve maske doldurup pandemide insani yardım için gittiğini söyledi. (Tomanya – Benezuela arası 10650 km. Direk uçuşla rötarsız 16 saat 15 dakika. Benezuela’da o tarihte günlük vaka sayısı 317, Tomanya’da 31 bin üzeri. Benezuela’da an itibarı ile koronadan toplam ölüm 2499. Neden Tomanya’da ya da daha fazla ihtiyacı olan bir ülkeye değil de Benezeula’ya yardım damarı kabarmış, soran olmadı.)

Bakan: Sayın Bakan da oğlu da iftiraya uğramıştır. Bakın ben size bebekliğimi anlatayım. Bizim bebekliğimizde sütümüzü çalarlardı. Bu arada bizim sigorta şirketimiz var, kaskonuz var mı?

Gazeteci: Sayın Bakan, gazeteci biraderlerin siz ve mafya lideri arasında irtibatı sağladığı söyleniyor. Ne diyorsunuz?

Bakan: Telefonumu getirim bakayım. Ben onu arayıp beni ve ülkeyi sattın dedim. O da mesaj yazmış, ben dostum, seni satacak kadar şerefsiz miyim? Hem bizim sigorta şirketimiz var. Bu arada trafik sigortanızı yaptırdınız mı? Size indirim de yaparız.

Gazeteci: Mafya liderinden 10 bin dolar maaş alan siyasetçi kim?

Bakan: Adını biliyorum ama söylemem. Söylemem de söylemem. Gidip savcıya söylerim. Hem benim sigorta şirketim var. Deprem sigortanız tamam mı? Bakın o zorunlu ona göre.

Gazeteci: Sayın Bakan, bu mafya liderinin videolarını milyonlarca kişi izliyor. İstifa edecek misiniz?

Bakan: Tabi ki istifade edeceğim. Sonra, nolmuş yani videoları çok seyrediliyorsa.  Milyonlarca kişi çocuk pornosu da seyrediyor.(Yok artık! Bunu söyleyen bir bakan, sigortacı değil) Hem bu adam meczup. Bir kadına tecavüz etmiş. Twitterdan KATÖ’ye övgüler düzmüş. Kaylok örgüt yazışma kayıtları elimizde.(Adam katöcü yani; iyi de madem her şey elinizde adamı tutuklamak yerine bir de koruma vermişsiniz diyen olmadı) Bu Tomanya’ya bir saldırıdır. Hem 90’lı yıllarda biz neler gördük. Ayrıyeten benim 30 yıldır bir sigorta şirketim var. İsterseniz bir sağlık sigortası yapalım. Malum, muhalif gazeteciler bazen eşek sudan gelene kadar dövülüyor. Tüm soruları yanıtladık sanırım.

Sözün özü: Yukarıdaki program ülkemizde değil Tomanya’da yayınlanmıştır, seyredenlerin ağzı bir karış açıkta kalmıştır. Seyredenler mafya, gazeteci, devlet görevlileri arasındaki bağı aramıştır, bu ilişkiyi çözemeden akılları bakanın ettiği çocuk pornosu lafına takılmıştır. Son tahlilde  mafya liderinin iddialarına  hala doyurucu cevap verilmemiştir, tek öğrendiğimiz şey ise bakan bey  bir sigorta şirketinin sahibidir. Belli ki yeni videoların eli kulağındadır,  kim bilir kimlerin yüreği ağzındadır.