SOS!

Ülke SOS veriyor farkında mısınız? Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete. Sanki tanrı tarafından, her türlü musibete bulaştırılmak üzere, lanetlenmiş bir ülke profili çiziyor ülkemiz. İnsanın, bugün yine hangi cinayet ve kaza haberleriyle karşılaşacağız diye, haber saatlerinde televizyonu açası gelmiyor.

Sokaklarda sokak serserileri terör estiriyor, trafikte önüne gelen silahını veya bıçağını çıkarıp karşısındakini tehdit ediyor. İşin garip tarafı altına lüks bir araba alan ambulansa dahi yol vermeyip, yoluna devam ediyor. Mafyavari davranışlar içine giren bazı işsiz güçsüz serseriler, mekan basıyor, insanlardan haraç almak için tehdit ediyor, vermezse iş yerleri, mekanları kurşunlanıyor. Sokakta yürüyen öğretmen, bekçiler tarafından darp edilerek yerlerde sürükleniyor. Muayene isteğinde bulunduğunda doktorun odasında polis bekçi başında bekliyor. Böyle bir manzara karşısında, doktor hipokrat yeminine dahi sadık kalamıyor. İnsan haklarına aykırı bu davranışın takibatına, savcılık soruşturmaya gerek yoktur kararı verip, dosyayı kapatıyor.

15 yaşında bir çocuk binlerce insanın bulunduğu pazar yerinde yaşıtları tarafından bıçaklanıyor ve hastanede ölüm kalım mücadelesi veriyor. Her önüne gelenin elinde bıçak veya silah, tabanca sokaklarda terör estiriyor, lüks hotellerde insanlar cayır cayır yanarak can veriyor, özel okul sahibi milli eğitim bakanı, hastane sahibi olan sağlık bakanı, hoteller zinciri sahibi turizm bakanı yapılıyor.

Buna karşın işçi, emekli, memur kesimi aldıkları zam ile geçinip, hayata tutunabilmek için adeta mucizeler yaratıyor. İnsanlar hava kararsın da, pazar yerlerinin atıklarını toplayalım diye adeta birbiriyle yarışıyor, emekliye %11 küsur, SSK ve Bağkur mensuplarına %15 küsur zam yapılırken sağlık hizmetlerine %545 zam yapılıyor.

Paramız pul olmuş, yurt dışında geçerli bir pozisyonu kalmamış, böyle bir durumda insanlar nerede bu devlet diye, devletini arar hale gelmiş. Erk sahibi beyler, bayanlar biz devleti baba olarak tanıdık ve her halükarda adını anmak durumunda kaldığımızda devlet kavramına, devlet baba diye hitap ettik. Sizlerde geç kalmadan, devlet baba kavramını geri getirmek için, bir an önce ne gerekiyorsa onu yapın. Yoksa freni patlayan kamyonun, hangi duvara toslayacağı belli olmaz…