SURİYE’NİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ…

“Emevi Camisi’nde namaz kılacağız.” diye başlayan bir serüvendir Suriye. Kimse unutmadı Kilis’te ve komşu kasabalarda kurulan kamp çadırlarını. Kimse unutmadı vekillerin bile giremediği o alanları. Kimse göremedi o alanlarda kimlerin ne şekilde eğitim aldığını.

Suriye isyan eden aile ve tarikatların yanında yüz binlerce yabancı savaşçının cirit attığı bir ülkenin nasıl ve neden dönüştürülmek istendiğini.

Çok sonraları anlaşıldı ki İsrail’in güvenliği orta doğuda çok önemli idi ve bu güvenliğe karşı tüm unsurların ezilip yok edileceği.

Plan bitti dün akşam. Suriye dört parça. PYD yapısı etrafında kuzeyde bir Kürt devleti, güneyde el kaideden artma HTŞ, kuzey batıda Türkiye destekli özgür Suriye ordusu, yine batıda Rus’ların desteklediği alevi devleti.

Suriye parçalandı evet ama nasıl? Bizi sanırım birazda bu ilgilendirmeli değil mi?

Suriye’de bölünme hangi temellerde? Biri din diğeri ırk temelinde ,öyle değil mi? Kürtler yılardır ezilmişliğin, kimliksiz bırakılmanın, ötekileştirilmenin sonucu ABD  kuyruğuna takılıp kendi devlet yapısını kurma derdinde. Diğer unsurlar ise sözde din derdinde. Özde nereye hizmet ettikleri malum. HTŞ mesela hem ABD hem Türkiye’de terör listesinde. Ama ABD de TV’lere çıkıp konuşuyor. ABD ve İsrail donanımını sağlıyor, Türkiye terör listesine alıyor ama tek adım bile atmıyor. Batı’da alevi devleti ise en azından Arap aydınlığını savunuyor ama oda Rus çıkar alanlarının özellikle liman ve üslerin geleceğini garanti altına alıyor.

Çıkarım şu bence; emperyal devletler kendi çıkarları için satın almayacağı örgüt yok. Tersine kendi çıkarı için dini kullanıp da ülke sevdasını ümmet sevdasının çok gerisinde tutabilen İslami yapı çok.

Irak ve Suriye’nin batışında İslam’ı kullanan ve fakat emperyallerin direkt emrinde tarikat cemaat denen yapıların en ön planda olmasıdır.

Bir ülke milli değerler ve ulusal kazanımlar üzerine kurulur. Dini değer ve ümmet arayışları vatansızlığı, birlik oluşumunu her zaman tehlikeye atar. Her dini oluşum kendi eko-sistemini kurar ve diğerine düşmandır.

İslam ülkelerinin orta doğuda batışı ve yok oluşu tamamen dinidir. Milli ya da ulusal olamayışları sonucudur. Para etrafında dönen  bir ümmet anlayışı sonucudur. Hiç bir İslami tarikat veya cemaat ABD ya da İsrail karşıtı değildir Ortadoğu’da.

Peki ülkemiz farklı mı? Cemaat ve tarikatlar son yıllarda neden gemi azıya aldılar. Milyarlarca lira ile destekleniyorlar. Ve neden hamileri hep Emperyal ülkeler. Nur cemaati FETÖ yapılanması ile ABD kontrolünde, kaplancılar Alman, Oktarcı’larm İsrail ve diğerleri  karışık istihbaratçıların takibinde.

Kazım Karabekir boşuna “Tarikatlar emperyalistlerin ülkemizdeki ileri karakollarıdır.” demedi.

BOP planı ülkemizi de bölme planı olduğuna öre adımımızı ona göre atalım derim ben. Milli değerlerimizin değerini bilelim. Dini değerlerimizi milli diye yutturanlara karşı çıkalım. Ulusal değer ve kazanımlarımızın arkasında duralım. Siyasal İslam olarak gerek ordumuza gerekse kurumlarımıza giren tarikat ve cemaatlerin ülkeye ihanetine karşı uyanık olalım. Ne yeni FETÖ’ler ne de yeni ihanetler yaşamayalım.

Ortadoğu din yoluyla bölündü, biz bölünmeyelim. Ne ırkçı faaliyetler ne de din adına Emperyal’lerin bölücü faaliyetlerine karşı uyanık olalım. Emperyal’lerin her devlet biriminde adamları var; unutmayalım.

Bu ülke BOP planına rağmen bölünüp parçalanmayacak. Ben buna inanmak istiyor ve inanıyorum.

İyi haftalar dileklerimle….