TÜMER ERİKLİ İÇİN: “HELVACIOĞLU’NUN TARİHİ HATASIDIR” DEDİ
Keşan Belediye Meclisinin CHP Grup Sözcüsü Ferudun Tümer, Keşan Belediyesinin triportör dağıtım töreninde konuşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun, Millet İttifakı’nın Meclis üyelerine yönelik yaptığı eleştirilere karşılık verdi.
Tümer açıklamasında, “Helvacıoğlu’nun yaptığı magazin belediyeciliği. Hiç kimse meşhur olma derdinde de değil ama Mustafa Helvacıoğlu meşhur olma derdinde. Yakında da bir dizide oynayacağını düşünüyorum ve alıştırmalarını da yapıyor.” dedi.
HELVACIOĞLU: “NEREYE ÇAĞIRSAK BİZİ YALNIZ BIRAKAN BİR MECLİSİMİZ VAR”
Başkan Mustafa Helvacıoğlu triportör dağıtım töreninde yatığı konuşmada şunları söylemişti: “Belediye Meclisimizde de eksiklikler yaşıyoruz. Bize yardımcı olmuyorlar. Bugün yanımızda da yoklar. Sizin yanınızda da yoklar. Yazıktır, günahtır, hep beraber olmalıyız. Davet ediyoruz gelmiyorlar. Niye gelmiyorlar. Bu Keşan hepimizin. Keşan sadece AK Parti’nin değil, Cumhur İttifakı’nın değil, Keşan ve Keşan Belediyesi Keşan halkının. Nereye çağırsak bizi yalnız bırakan bir Meclisimiz var. Bunu halkıma da şikayet ediyorum. Bu mutluluğu sizinle yaşamıyorlar. Dertleri başka şey. 30 yıldır yapamadıklarını yapıyoruz.”
“İŞİN REKLAM KISMI VE HELVACIOĞLU DA BU İŞ İYİ BECERİYOR”
Keşan’daki basın mensuplarıyla bir araya gelen Keşan Belediye Meclisinin CHP Grup Sözcüsü Ferudun Tümer, Başkan Helvacıoğlu’na eleştirilerde bulunarak, “3 yılı doldurduk ve bu dönem çok çalışkan bir belediye meclisi var. Hiç kimseyi ayırmaksızın 25 meclis üyesi de çalışmaya gayret gösteriyor. Sayın Helvacıoğlu belediye meclisini bir gün göklere çıkarırken, bir gün de yerden yere vuruyor. Ama bunun içerisinde kendi belediye meclisi üyeleri de var. Daha önceki bir plan bütçe komisyonunda kendi belediye meclisi üyelerinin de imza attığı bir kararda bile feryat etmişti. Geçtiğimiz günkü törende bu işin reklam kısmı ve Helvacıoğlu da bu iş iyi beceriyor. Bu triportör projesinin kararlarının tamamı mecliste alındı. Hibe kabulleri ve takip edilme süreci başta olmak üzere hepsi meclisten alındı. Meclis kararların %98’i oy birliği ile geçiyor. Bilirse Helvacıoğlu bilir, yaparsa Helvacıoğlu yapar. Sayın Mustafa Helvacıoğlu gibi düşünmüyorsanız yanlış düşünüyorsunuz.” şeklinde konuştu.
“AYNI YERİ ÜÇE PARÇALAYIP AÇIYORUZ”
Açılışlarda sadece Millet İttifakı üyelerinin değil, Cumhur İttifakı üyelerinin de bulunmadığına dikkat çeken Tümer şunları söyledi: “Mustafa Helvacıoğlu, Keşan Belediye Başkanı ve bu bir görev. Bu görevi yaparken de 20 bin ile 25 bin civarında bir maaş alıyor. Bu onun işi. Bizler belediye meclisi üyesiyiz ve seçilerek geldik. Belediye meclisi üyeliği gönüllülük esasına göre yapılıyor. Hizmet aşkınız varsa yapılabiliyor. Belediye meclisi üyelerinin komisyon toplantıları ve meclis toplantıları dışında hepsinin bir hayat gayesi var. Ona rağmen bu arkadaşlarımızın hepsi haftada bir ya da iki gün mutlaka komisyon toplantılarına gidiyorlar. Encümen üyelerimiz haftada iki gün komisyon toplantıları var. Meclis gündeminin öncesinde gündem hazırlığı, gündemdeki konuların gruplarda görüşülmesi var. Görevinizi layıkıyla yapmayı düşünüyorsanız bunlar önemli işler. Keşan’ı yönetiyoruz. Kafa yorup, vakit harcıyoruz. Bunları yakınmak için söylemiyorum. Bizler buraya gönüllü olarak seçildik ve bunları yapacağız; ama Helvacıoğlu açacağı bir şeyi üçe veya beşe bölüyor. Onu takip etmek için dükkânı kapatıp arkasından koşturmamız lazım. Basın mensuplarına da ciddi bir yorgunluk bu iş. Helvacıoğlu’nda haber bitmiyor. Aynı yeri üçe parçalayıp açıyoruz. Belediyedeki koltuğunda oturmamak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Mustafa Helvacıoğlu‘na uyabilmek için işini bırakman veya emekli olman lazım. Şu ekonomik şartlarda hiç kimsenin böyle bir gücü de yok.
‘HELVACIOĞLU’NUN YAPTIĞI MAGAZİN BELEDİYECİLİĞİ’
Meclis üyeleri gerekli emeği gösteriyor. Keşan için hassas davranıp üzerlerine düşen görevi yapıyorlar. Helvacıoğlu’nun yaptığı magazin belediyeciliği. Hiç kimse meşhur olma derdinde de değil ama Mustafa Helvacıoğlu meşhur olma derdinde. Yakında da bir dizide oynayacağını düşünüyorum ve alıştırmalarını da yapıyor.”
“DİN ÜSTÜNDEN SİYASET YAPIYORLAR”
Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun ‘Polis gününe gitmeyen CHP, camilere hiç gitmez.’ şeklindeki ifadelerini “Haddini aşan açıklama” olarak değerlendiren Ferudun Tümer, şöyle devam etti: “Haddini aşan açıklamalarda bulundu. Herkesin kul ile Allah arasında olan bir şey de bile bana göre suç işlemiştir. Herkesin kantarı belinde ve öbür tarafa yalnız gidiyor. Doğru, namuslu, çalmadan çırpmadan bir şeyler yapıyorsanız karşılığını alırsınız. İbadetle veya iftar yemeklerine gelmiyorsunuz demekle bu kadar kutuplaştırmanın anlamı yok. Bu AKP zihniyeti. Türbanı bitirdiler, şimdi buraya döndüler. Din üstünden siyaset yapıyorlar. Mustafa Helvacıoğlu da parti başkanına benzedi ve her geçen gün benzemeye devam ediyor. Başımızda ve neticede yapılacak bir şey yok. Mustafa Bey bunları söyleme de devam edecek ama artık çok da etkili olmuyor. Belediyenin yapmakla yükümlü olduğu asli görevlerden dolayı övünülmesini doğru bulmuyorum. 30 yıl diyor ama 30 yıl dediği yerde açılış yapıp o binada oturuyor. Beğenirsin ya da beğenmezsin ama 350 tane mülk, arıtma, çöp rehabilitasyonu, yağmur suyu yapılmış, su hatlarının %60 ila 70’i yenilenmiş. Bunlar o 30 yılda yapılanlar. Mustafa Bey’e baktığımızda 3 yılda %70’ini yaptım dedi. Bakıyorum ama o %70’i göremiyorum. Yol yaparak, çöp toplayıp suyu getirdiği için bir belediye övünemez. Bunlar asli görevleridir. Spor Toto’dan saha yaptılar. Gençlerimiz oynasın ama ellerini nerede yıkayıp, nerede soyunarak giyinecekler. Yapılan işlerin hepsi eksik. Bu sadece Keşan’a gelmiyor. Bu hibeler sadece Mustafa Helvacıoğlu döneminde gelmedi. Önceki dönemlerde de geldi. Ama ciddi bir karmaşa var.”
“70 MİLYON BORÇ VARDI, ŞU ANDA 180 MİLYON OLDU”
Feridun Tümer, Belediye’nin gelir gider bütçesine de değinerek “Mustafa Helvacıoğlu ilk geldiğinde <Ben enkaz bile değil, tamamen yıkılmış bir bina aldım> dedi. O gün itibarıyla Keşan Belediyesinin tahminen 13 ila 14 milyon arası piyasa borcu, 30 milyona yakın da alacağı vardı. Helvacıoğlu <Yolsuzluk var> dedi ama ortada bir şey yok. Nişan almadan ateş ediyor. Varsa açıklayacaksınız ve insanları töhmet altında bırakmayacaksınız. 70 milyon borç vardı, şu anda 180 milyon borç var. Bu nereden arttı? 3 senedir emekli sandığı, SSK ve vergi ödemiyorlar. Personel şirketlerinin sigorta borcu var. 12. ay itibarıyla 68 ila 70 milyon lira civarında devlete borcu var. Bir de 36 yılda ödenecek olan arıtmanın parası var. Mehmet Başkan zamanında yapılıp şu anki mali değeri 250 milyon lira olan ve Keşan bazlı ilçelerde sadece Türkiye’de 3 veya 4 tane olan bir arıtma tesisi. O tesisi de bir sene çalıştıramadılar. Orası-burası arızalandı dedi ve 4 tane müdürü değiştirdiler. 27 veya 28 tanede kademeli olarak müdür değiştirdi. Bana göre personeli de çok huzursuz. Gencecik insanlar işe gelirken ayakları ters gidiyor. Bir çoğu gelip şikayet ediyor. Kendi işletmelerinizde bile çalışan personelinize yapmamanız gerekeni kamuda yapıyorsunuz. Problemler çok büyük.” dedi.
“MARİNANIN KİRALANMASI CİDDİ BİR SKANDAL VE SUÇTUR”
Erikli’deki kanalın kiralanarak marina yapılması konusunda da konuşan Ferudun Tümer, “Erikli’deki marinanın kiralanması ciddi bir skandal ve suçtur. Erikli’deki kanal bir firmaya 30 yıllığına verildiği söyleniyor. 30 yıl veriliyorsa meclis kararı lazım. DSİ ile sözleşme yapılmış, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gereğinde sözleşmede ‘devredemezsin’ diyor. Ormana İşletme Müdürlüğüne bir yazı yaşmışlar ve o imza da sözleşmeye aykırıdır. Evrakı görmedim ama ‘kiralanabilir’ yazıyormuş. Kanunsuz ve Orman İşletme de bu işe alet olmuş. Belgeler ortada yok ama aldığımız duyuma göre Kent Hizmetlerine kiralamış. Kent Hizmetleri ise 30 yıllığına başka bir şirkete kiralamış. Bunun kararının meclisten verilmesi lazım, meclis tahsis yapamıyor. Bu suçtur.” diye konuştu.
“PROJEYE YAPILAN İŞİN HİÇ ALAKASI BİLE YOK”
Hastanedeki parkın yap-işlet-devret modeli ile ihaleye çıkarıldığının altını çizen Ferudun Tümer: “Hastanedeki park yap işlet devret ile ihale edildi. Projesi elimizde var ve ikisini yan yana koyduğumuzda proje ile hiç alakası bile yok. Projeye göre 300 bin liraya yakın ağaç dikilmesi lazım. Ağaçların isimleri ve yaşlarına varıncaya kadar bilgileri yer alıyor. Bu projeyi teslim alıp almadıklarını bilmiyorum. 300 bin liralık ağaçlar yok ortada. Birkaç tane girişimci sırf bu 300 bin liralık ağaç yüzünden ihaleye girmedi. Bu ihaleyi alan kimdir, nedir, siyasi midir, bir partide yönetici midir? Siyasi iktidar kendine yakın insanlarla çalışır ve bu işin doğasında var. Çok eleştirdi. Baktığımız zaman Keşan Belediyesinin sözleşmeli avukatların siyasi kimlikleri nedir? Pazar yerindeki yöneticiler şu anda belediye meclisi üyesi. Buranın defterlerini tutan arkadaşlar kim? Keşan Kent Hizmetlerinin ve personel şirketinin muhasebe işlemini yapan arkadaşların siyasi kimlikleri var mı? Eleştirdiğiniz şeyi yaşamadan ölmüyorsunuz. Şimdi ise daha vahşicesi yapılıyor ve ciddi bir partizanlık var. 2 sene kaldı ve halk cevabını verecektir.” dedi.
“KEŞAN’A DEVLETİN HUZUREVİ GELECEKTİ”
CHP’li Ferudun Tümer son dönemdeki tartışmalara neden olan huzur eviyle ilgili de “İktidar gücünü burada kullanacaktınız.” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Huzurevinin geliş tarzı zaten kanunsuzdu. Huzurevini yapacak kişi gelip net bir şekilde ‘Ben Keşan Belediyesinin bu arsayı beğendim. Bu arsa konut alanı ve bunu sağlık alanına çevirip bana sat’ dedi. Belediye kanununda böyle bir uygulama yok. Bu adrese teslim ve suç. Huzurevi bedava değil ve orası bir ticarethane. Bedava hizmet vermiyor. Ancak onu öyle ballandırdı ki… Bir de aynı mecliste biz sağlık tesis alanını ticaret alanına çevirdik. Hazırı vardı ve şahsın malı. Daha da ucuz ve güzel yerdeydi. Onun derdi o değil. Derdi ‘Ben satayım parayı koyayım.’ Şimdi de ‘Huzurevi ve hizmet gelecekti’ diyor. Huzurevi bizim de Helvacıoğlu’nun da taahhüdünde vardı. Ancak Keşan’a devletin huzurevi gelecekti. İktidar gücünü burada kullanacaktınız. Devletin huzurevi burada yok.”
“AMA HER ŞEYİNİZ TAM DEĞİL”
Kreş projesinin hem Cumhur İttifakı’nın hem de Millet İttifakı’nın seçim beyannamelerinde olduğunu hatırlatan Tümer, “Tekstil fabrikalarında gencecik kadınlarımız çalışıyor ve hepsinin çocukları var. Bu çocuklar. Anneannede, babaannede, teyzede veya halada kalıyor. Aslında bu çocukların kreş ortamında büyümeleri gerekiyor. Var mı mahalle kreşleri? Bu konu hepimizin seçim beyannamelerinde vardı. Parkı bugün 5 tane yaparsın, 3 sene sonrada 2 tane daha yaparsınız. Her şeyiniz tam olur o zaman bunları yaparsınız ama her şeyiniz tam değil.” dedi.
“İŞ PROSEDÜRE UYUYOR; AMA ETİK OLMUYOR”
Ferudun Tümer, Halk Ekmek ve Kent Hizmetleriyle ilgili de şu ifadelere yer verdi: “İlk geldiğimizde mecliste Halk Ekmek’in incelemesini biz istedik. ‘Ne olup bittiğini inceleyelim’ dedik ve inceledik. Şu anda Kent Hizmetleri 5 sene önceden çokta farklı değil. Onun da hesaplarını incelemek için önümüzdeki Haziran meclisinde komisyon kurup inceleyeceğiz. Kasım ayında Sayıştay raporu gelecek. Ön raporu hazırlandı ama henüz belediyeye ulaşmadı. Detaylı rapor Kasım ayında gelecek. Bizim Denetleme Komisyonu’nda yazdıklarımızın tamamı büyük ihtimalle Sayıştay raporlarında da yer alacak. 3 yıldır doğrudan teminleri söylüyoruz. Artarak devam ediyor ve aynı şahıslara veriliyor. İş prosedüre uyuyor; ama etik olmuyor.”
Yapılmasından sonra olduğu yerde genişleyen ve adeta bir mahalle bakkalını andıran büfe duraklarını değerlendiren Ferudun Tümer, “Büfe durakların büyümesi konusunda oraları alan kişilerin parti üyelerinin sorgulanması gerekir. Parklarda büfelerin olması bir hizmettir, ama bunun kontrolünün belediye tarafından yapılması gerekiyor.” diye konuştu.
Tümer son olarak Erikli’yle ilgili konuştu.
“HELVACIOĞLU’NUN TARİHİ HATASIDIR”
“Helvacıoğlu’nun tarihi hatasıdır.” diyerek nitelendiren Erikli’ye su getirilmesi konusunda da Ferudun Tümer şöyle dedi: “O hatayı yapmasın diye 6 ay uğraştım. 31 milyonluk proje 54 milyona çıktı ve hala da projede bulunan 4 maddeyi de biz yapıyoruz. Bypass ile su sorunu 2 sene daha çözülebilirdi. Çokal Barajı’ndan alınacak su bütün Saros’a hatta Keşan’a da verilebilirdi.”