UYANMAZSAK ÖPMEYE DEVAM

Geçen haftaki yazımda: Cumhurbaşkanlığı seçimi için bana: “Erdoğan mı-Kılıçdaroğlu mu
diye sorsalar, yanıtım: “KATRİLYON KERE KILIÇDAROĞLU” olur demiştim. Aynı soruya “Erdoğan” yanıtını verip: “Adam her dediğini yaptı” diyen vatandaşa birkaç soru sorup, bu haftaki yazı başlığına geçeceğim.
Sevgili vatandaş kardeşim; Erdoğan’ın 21 yıl içinde gerçekten verdiği her sözü yerine getirdiğine inanıyor musunuz?  Yoksa bu sözü:  “Laf olsun, torba dolsun” diye mi söylüyorsunuz? Erdoğan, girdiği her seçim öncesi türlü vaatler ve algı operasyonları ile seçimleri kazandı, iktidarını devam ettirdi. Geçen hafta, araya girenler olmasaydı, onun kaybettiği seçimler de olacağını yazmıştım.

                Erdoğan’ın 2053, hatta 2071 hedefleri olsa da, en büyük hedefi 2023 idi. Türkiye 2023 yılına geldiğinde: Enflasyon %5’e düşecek, fert başına milli gelir 25 bin dolara çıkacak, ihracat rakamlarımız 500 milyar dolar olacak, 7 TL’lik şarjla dolan Türk Traktör, sabahtan akşama kadar tarla sürecek, Kanal İstanbul hayata geçirilecek, uzaya gidilecekti. TEK BİR TANESİ GERÇEKLEŞTİ Mİ?
                AKP İktidarı; deprem bölgesindeki 294 bin binaya imar affı vererek, diri diri ölüme gönderdiği 50 binden fazla insanın sorumluluğunu, bir seccadenin üzerinde tepinerek örtmeye çalışıyor. Tarikat ve cemaat yurtlarında yaşanan rezaletleri görmeyenler ve hesabını sormayanlar, bir seccadeye basılması olayı sonrası kıyameti koparıyorlar.
Erdoğan, İstanbul Bağcılar’da mitinge, elinde bir  seccade ile çıkıyor, “Kılıçdaroğlu talimatı Pensilvanya’dan aldı” diyor. Yani FETÖ Lideri’ni bir  nevi dinsizlikle suçluyor. Seccade olayı bir provakasyondur. Neden mi? Fotoğrafçı, insanların ayaklarını değil, yüzlerini çeker. O kalabalıkta yerde bir seccade olduğunun görülmesi mümkün değildir. Seccade denilen şey,  namaz bittikten sonra katlanıp belli bir yere konulur ve ikinci bir  namazda tekrar yere serilir. O seccade,  ya bilerek oraya konmuş, ya da Kılıçdaroğlu’nun seccade üzerine basması beklenmiştir. Hesap uzmanı bir kişi, hele bu zamanda bir seccade üzerine basılmayacağını bilmez mi? Fotoğraf, bilerek çekilip, servis edilmiştir
Yukarıda Erdoğan’ın,  FETÖ Lideri’ni dinsizlikle suçladığını yazdım. Bilindiği gibi yıllar yılı, Erdoğan-Gülen arasında su sızmazdı. Türkçe Olimpiyatları adı altında alkışlanan; Gülen okullarıydı. İktidarın göz yummasıyla, sınavlarda soru çalıp belli okullara giren ve daha sonra belli görevlere gelenler; Gülen’in müritleriydi. ABD’ye kaçan Gülen: “Dön artık, bitsin bu hasret” diye Erdoğan tarafından Türkiye’ye davet edilmedi mi? 15 Temmuz 2016 da, darbe girişimi sonrası yollar ayrıldı.

                Atatürk ne büyük bir dahi imiş ki,  96 yıl önce (1927) bugünleri görmüş ve bakın ne demiş?
“Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu gibi yapılar din ve devlet düşmanı oldukları , Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil yüzyıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki, bazı kişiler, bazı cemaatlerle bir araya gelerek, bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek, ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir. Ayrıca unutmayın ki, o gün geldiğinde , her bir taraf diğerini dinsizlikle ve vatan hainliği ile suçlamaktan geri kalmayacaktır. ”AKP  bugün, Atatürk ve CHP’nin,  din düşmanı olduğunu söylemiyor mu? Kılçdaroğlu’na Pensilvanya’dan talimat verdi denilen, Fetullah değil mi?
AKP 21 yıldır;  din, iman, Kur’an, ezan sömürüsüyle, aldatıldık, kandırıldık, beka sorunu diyerek oyumuzu almaya, iktidarda kalmaya devam ediyor. AKP ve yandaşları, vatandaşı sömürdükçe semiriyor, sömürülenler de eridikçe eriyor. Sözün kısası: Yanağımızı öpüyorlar, kanımızı emiyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun vaatleri için kaynak nerede diyorlar. Kaynak o kadar çok ki, yeter ki yerli yerinde kullanılsın.
Saray’ın 13 uçağından 12’sini sat, emeklinin belki de 5yıllık bayram ikramiyesini çıkarırsın. Saray’ı Çankaya’ya taşı oradaki şaşaaya son ver, günlük milyonlarca karın olsun. Çoklu maaş  alanları tek maaşa indir, binlerce kadro açılsın. Hukuk kuralları içinde mültecileri gönder, yüzbinlerce istihdam yaratılsın. Komşularla iyi ilişkiler kur, teröre veya silahlanmaya harcadığın paralar yarı yarıya düşsün. Yerli üretime destek ver, ithalatın, dolayısıyla döviz ihtiyacın azalsın. Hak, hukuk, adaleti sağla, AB uyum yasalarını tamamla, AB yolun açılsın.  İhaleleri, çetelere değil, gerçek iş sahiplerine ver,  maliyetler azalsın. Tüm kurumlarınla güven verirsen; uluslararası saygın ve kredin artar, yerli ve yabancı işadamları, rahatlıkla ülkemizde yatırım yapar.
Yazımın bir bölümünde, bir seccadeden söz etmiştim. Bu seccade; 21 yıldır yapılan haksızlıkların, hukuksuzlukların, adaletsizliklerin üzerini örtmeye yetmeyecektir.
Yedi Cücelerin   sevgilisi Pamuk Prenses’e: “Prensin tek bir öpücüğüyle neden uyandın” diye sormuşlar. “Uyanmasaydım, öpmeye devam edecekti” demiş.
14 Mayıs’ta oy kullanacak vatandaş: “O gün sandık başına gittiğimizde uyanmazsak; AKP, tarikat ve cemaatler eşliğinde hepimizi öpmeye devam edecektir.” Benden söylemesi, karar sizin.
Saygılarımla. 08.04.2023       Mehmet USLU– Emekli öğretmen