YAZGAN: “BU BİR TRAJEDİ, BU BİR DOĞA KATLİAMIDIR”

CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Yayla Sahili Atık Su Arıtma Tesisinde incelemede bulundu.

Yazgan tesis önünden paylaştığı video mesajında “Açıkçası bu bir trajedi, bu bir doğa katliamıdır. Bunun olmaması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu hafta Meclisimize vereceğimiz soru önergesinde de cevapları bekliyor olacağız. Bütün ilgilileri göreve davet ediyorum.” ifadeleri kullandı.

CHP’li Yazgan’ın video mesajı şöyle: “Değerli vatandaşlarım, bugün Keşan Yayla Sahili Arıtma Tesisine geldik. Biyolojik arıtma deniyor. Geldik, kapı duvar gördüğünüz gibi. Burada vatandaşlarımızla, bu bölgenin sakinleriyle yapmış olduğumuz konuşmalarda buranın hiç çalışmadığı, sadece belli zamanlarda gelen atıkların borular vasıtasıyla kaçak yollardan buraya döküldüğü, hiçbir zaman güvenliğinin dahi olmadığı bize iletildi. Biz de geldik yerinde kontrol edelim dedik ama kapı duvar… Kontrol edemiyoruz. Açıkçası bu bir trajedi, bu bir doğa katliamıdır. Bunun olmaması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu hafta Meclisimize vereceğimiz soru önergesinde de cevapları bekliyor olacağız. Bütün ilgilileri göreve davet ediyorum. Teşekkür ediyorum saygılar sunuyorum.”

SÖZ KONUSU TESİSTE 4 YILDA DÜZELTİLEMEYECEK KADAR BÜYÜK NE GİBİ BİR SIKINTI VARDIR?

CHP’li Yazgan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin cevaplaması talebiyle verdiği soru önergesinin gerekçesi ve sorduğu 7 soru da şu şekilde:

“Edirne ili Keşan ilçesi Yayla köyünde bulunan Yayla Sahili, 2010 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilen Saros Körfezi içerisinde yer almaktadır. Bölge ve sahil özellikle yaz aylarında önemli bir turizm noktası olarak vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görmektedir. Yayla Sahili halka açık alanlarıyla Edirne için önemli bir tatil ve dinlenme merkezidir.

Yayla Sahili yakınında bulunan Keşan Belediyesine bağlı atık su arıtma tesisinin çalışmadığı görülmektedir. Söz konusu Keşan Yayla Sahili Atık Su Arıtma Tesisi 2016 yılında yapılmıştır. 2020 yılında Keşan Belediyesince tamamen yenilenip hizmete alındığı duyurulmuştur. Yine Keşan Belediyesine ait resmi Instagram hesabından 25 Temmuz 2021 yılında ‘Yayla Sahili Atık Arıtma Tesisimizde bakım çalışmalarımız devam ediyor. Bayram boyunca kapasite üstü çalışan tesisimizde gereken temizlik ve bakım çalışmalarımız personelimiz tarafından gerçekleştiriliyor. Olağan üstü çalışmalarından ötürü personelimize teşekkür ederiz.’ ibaresiyle bir gönderi paylaşılmıştır (https://www.instagram.com/p/CRvoVC7gsMv/?img_index=1). Fakat gelinen noktada son dört yılda söz konusu Keşan Yayla Sahili Atık Su Arıtma Tesisi bugüne kadar amacına uygun olarak arıtma işlevini gerçekleştiremeden fiziki, teknik ve elektronik aksamıyla çürümeye terk edilmiş durumdadır.

Basına ve kamuoyuna yansıyan haberlerde, yazlıklardan ve sitelerden toplanan kanalizasyon atıklarının kamyonlarla çalışmayan arıtma tesisinin arkasında bulunan rögardan direkt olarak denize karıştırıldığı belirtilmektedir. Bu sebeple denizde kirlilik seviyesi artmakta ve ciddi koku sorunları oluşmaktadır.

Bu çerçeveden hareketle;

• Bakanlar Kurulu kararıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen böylesi önemli bir alanda atık suların körfeze karışmaması için Bakanlığınızın bir çalışması mevcut mudur?
• Keşan Yayla Sahili Atık Su Arıtma Tesisinin Eylül ayı itibarıyla teknik ve fiziki durumu nasıldır?
• Söz konusu tesiste 4 yılda düzeltilemeyecek kadar büyük ne gibi bir sıkıntı vardır? Bu sıkıntıların bir an evvel çözümü için Bakanlığınız tarafından gerekli teknik ve ekonomik desteğin verilmesi düşünülmekte midir?
• Bakanlığınız Yayla Sahili’ne atık su ve kanalizasyon karıştıran Keşan Belediyesine dair herhangi bir cezai işlem yapmış mıdır?
• Bakanlığınıza bağlı ilgili birimler vasıtasıyla bahsi geçen sahilden herhangi bir numune alınarak gerekli incelemeler yapılmış mıdır?
• Bakanlığınız ve ilgili birimler tarafından Yayla Sahili’nden en son ne zaman numune alındı? Söz konusu numunenin içeriğinde ne gibi bulgulara rastlandı?
• Tesisin faaliyette olmadığı tüm bu süreç içerisinde ne kadar miktarda kanalizasyon atığı denizlere karışmıştır?”