YÖNETİLMİYORUZ, SAVRULUYORUZ

– Üsmen agam, ortalık toz duman nooluyo memlekette beyaa? Nedir bu 128 milyar dolar ikayesi?

– A be kızanım, er ülkede merkez bankaları para politikalarını belirler. Ülkenin mali risklerini de azaltmak üzere çalışırlar. Bunun için de döviz ve eşdeeri stokları olur. Bizim er şeyi bilen liderimiz faiz enflasyonun sebebidir diye ekonomik literatüre yeni bir kavram kattıından ötürü damat bakan faizi düşürüp döviz kurunu kontrol etmek amacıynan merkez bankası döviz rezervlerini tüketti. Bu satılan dövizleri kim angi kurdan aldı muamma. Sonuçta net rezervler eksi 60 milyar dolar oldu beyaa. Em dövizler suyunu çekti, em de faizler gene yükseldi. Sankilim  damat ve kayınpeder düğün takılarını bozdurmuş gibi erkes pişkin beyaa.

– Peki Ticaret Bakanının kendi şirketinden kendi bakanlıına dezenfektan satmasına ve kendi şirketlerine ithalatta KDV indirimi sağlamasına ne demeli be agam?

– Yok artık diyelim be kızanım. Zaten devlet görevinde olanların devletle ticari faaliyeti olması etik deil. Bunnar bir de bokunu çıkarıp piyasaya sattıklarından daa paalıya satmışlar. Görevden almak yetmez, ciddi bir soruşturma ve yargılama gerekir be kızanım.

– Çiftlikbank tosunundan soona şincik de kripto para tosunu çıktı be agam. Bu tosuncuk da içişleri ve dışişleri bakanlarının makam odasında boy boy fotolar çektirmiş. Soona da milleti düdükleyip tüümüş.

– Bugün en ufak ticari faaliyetin olsa devlet tepende be kızanım. Bu şoparlar devletin gözü önünde ve daa vahimi devlet görevlileriyle iç içe kolay yoldan zengin olmaa çalışan alkımızı bi güzel sövüşlüyolar. Düzen bu; düzülen de devletin gözü önünde.

– Devletin üst makamları lebaleb kongreler düzenlerken, cumhuriyet düşmanı tarikat şeyhlerinin lebaleb cenaze törenlerine katılırken, devletin valileri vatan hainliii tescilli kişileri anma törenleri düzenlerken milli bayramların tedbir alınarak kutlanmasını bile yasaklayan ziiniyete ne demeli be agam?

– Bunnarın Atatürk ve Cumhuriyet alerjisi yeni diil be kızanım. Atatürk’ün gençlie itabesini oku annarsın zaten . Özellikle ‘ Bütün bu şeraitten daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar….’ kısmını. Atam yıllar önce tarif etmiş bunnarı da biz annayanmadık.

– Peki Aile ve Sosyal İzmetler Bakanı ile Saalık Bakanının 23 Nisan’daki gaflarına ne diycen be agam?

– Bunnarı bize sayıyla vermişler be kızanım. Yeni atanan Aile bakanı koruma altındaki çocuumuzu deşifre edip bir de ramazan diye çikolata ikram edemediini süülemiş. Sen tut orucunu da din tüccarlıını bacak kadan çocuk üzerinden yapma yahu! Hele pandemide canımıza okuyup başarılıymiş gibi poz veren, işler kötüye gidince de vatandaşı suçlayan Saalık Bakanı 23 Nisan’da torununu kendi makamına oturtmuş. Adam dooruyu yapmış. Çünküm er şeyleri torpil ve adam kayırma. İç diilse içinden geleni yapmış. Kutlarım kendisini. Ama gene de vatandaş gözüynen ikisine de yuhh! Şaşırdık mı??

– Geçen başımızdakilerin arazileri arsaya dönüştürmek için ödenen bedeli vatan için ödenen bedele benzetmesine de diycen be agam?

– Vatan için bedel ödememiş olanlar onun deerini bilmez be kızanım. Kurtuluş savaşını dooru örenmezsek bugün yaşadıklarımızı da annayamayız.

– Sarosta, Kaz Daalarında, Cerattepede, Dipsiz Gölde, yurdun er tarafında ve şincik de İkizderedeki İşkencedere vadisinde yapılan doğa katliamına ne dersin be agam?

– Merak edenler Nazım İkmet’in ‘ Onnar Ümidin Düşmanıdır Sevgilim’ şiirini okusun yeter be kızanım. Çok güzel tanımlamış bu doğa ve insanlık düşmanlarını Nazım usta.

– Yeni alınan tam kapanma için ne diycen be Üsmen agam?

– Bu dooru ama geç kalmış bi karar be kızanım. Er ülke vakalar yükslirken ciddi tedbirler aldı. Biz ise vakalar yükselirken önlemleri gevşettik. İlk başlarda, sonbaarda kapansak şincik turizm sezonunda raat ederdik. Şincik de aşı temin edemiyoz. Bizimkilerin şişindiine bakma. Muutemelen pandemide yapılmaması gerekenler diye yapılacak araştırmalarda bizim pandemi politikamız en büük kaynak olacaktır.

– Şu ana kadar 30 ülke Ermenilerle birinci dünya savaşı yıllarında ‘tehcir’ döneminde yaşanan olayları ‘soykırım olarak nitelemişti. Amarika da em temsilciler meclisinde em de senatoda bu doorultuda karar almıştı. Şincik Biden de soykırım sözcüünü kullandı ve biz dooru düzgün cevap veremedik. Noolur bundan soona be agam?

– Bu iktidar döneminde 20 ülke toplamda 30 ülke bu doğrultuda karar aldıydı be kızanım. Bundan önceki en kritik karar Alamanya idi. Üstelik tehcir döneminde Osmanlının ordu kademelerinin başında Alaman subaylar vardı. Başımızdakiler Alamanları Nazilikle suçlayınca onnar da Ermeni tasarısını kabul ettiler. Tüm bunlar bizim yöneticilerin uyguladıı dış politikanın iflası demektir. Bizimkiler yok ükmünde diyor ama Amarika’da Ermenilerin açtığı binlerce tazminat davası bulunuyor. Bunnar muutemelen devreye girecek. En acısı bizi er gün fırçalayan cumhurbaşkanımız bu densizliğe gereken şiddette cevap verememiştir. Üstelik aylarca bir telefon bile etmeyen zat-ı muuterem, bu karardan bir gün önce bizim CB’yi arıyor ve ertesi gün soykırım sözcüünü kullanıyor. Bizimkiler aazının payını vereceene lafı eveleyip geveliyor. Ahh Ecevit.! Kıymetini bilememişiz.

– Niye sus puslar be agam?

– A be kızanım, bilmez misin? Zarrab pezevengi Amarika’ya gidip öttü ya. Şimdi onun maakemesi Mayıs ayında devam etçek. Dikkat et, önceden bu işe bulaşıp Amarika maakemelerinde ceza alanları önemli mevkilere getirmişlerdi. Biden seçilince hepiciini görevden aldılar. Amarika a bire birilerinin mal varlını koz olaraktan kullanır. Bu Zarrap olayında da Alk Bankasına 10-20 milyar dolar ceza kesmeleri muutemel. Ööle ya, dün yediin urmalar, bugün mabadını tırmalar..

– Sen ne diyon bu Ermeni meselesine be agam?

– Bu tarihimizde çok acı bir dönemdir be kızanım. Elbette ciddi bir özeleştiri gerektirir.  Ancak bunu soykırım vb gibi niteleyip ülkemize kara çalmak çok büük bi aksızlıktır.  Er şeyden önce tüm yaşananları tüm açıklığı ile deerlendirmek zorundayız. Galiba beni konuşturan şopar Ermeni meselesi konusunda da araştırdıklarını yazacak.  Ancak devleti yönetenlerin bu aşaalama karşısındaki mülayimlii  ayra alamet diil. İçeride es gürle, dışarıya sus pus. Ayret bi şey yaa!

Sözün özü: Yönetimde bu kadar yanlış nasıl yapılır anlamıyoruz. Ülke mahvoldu; açıkçası yönetilmiyoruz, çaresiz savruluyoruz.